Göç'ün 30'uncu yılı anıldı
Göç'ün 30'uncu yılı anıldı BAL-GÖÇ, BGF Federasyonu ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu: "Bulgaristan göçmenleri, hem doğdukları hem de yaşadıkları ülkede seçme ve seçilme hakkına sahip olmalıdır"BURSA - Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal...
Göç'ün 30'uncu yılı anıldı
BAL-GÖÇ, BGF Federasyonu ve Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu : "Bulgaristan göçmenleri, hem doğdukları hem de yaşadıkları ülkede seçme ve seçilme hakkına sahip olmalıdır"
BURSA - Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, Bulgaristan göçmenlerinin hiçbir şekilde hiçbir kısıtlamaya sahip olmaksızın gerek doğdukları, gerekse yaşadıkları ülkede seçme ve seçilme haklarına sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Zorunlu Göç 30. Yıl Anma programı Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği BAL-GÖÇ ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın desteğiyle yapıldı. Programa TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, CHP Milletvekilleri Erkan Aydın, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Yüksel Özkan, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda konuşan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, "Uluslararası arenada Bulgaristan yetkilileri bizlerle mücadele edemediği için kardeşlerimizi yoğun göçe zorladılar. Ancak bir şeyin hesabını yapamadılar. Türkiye'nin büyüklüğünü ve sahip çıkacağına inanamadılar. Orada fabrika müdürü olan burada, şoför oldu. Okullarda öğretmen olanlarla evlere hizmetçiliğe gitti. Bu göçe zorlananlar o kadar zorluklarla karşılaştılar, ama hiçbir zaman da Türkiye'ye yük olmadılar. Geldiler burada çalıştılar. Bizler gereken çalışmaları yaparken, Bulgaristan'da demokratikleşme açısından bir süreç başladı. Bu süreçle beraber, bal-göç olarak harekete geçtik. Türkiye ve Bulgaristan arasında dostluk köprüsü kurmaya çalıştık. Ancak demokratikleşme açısından yapılan çalışmada, Bulgaristan ekonomik sıkıntıya girdi. Ancak biz burada 1 gecede yaptığımız yardım çalışmasıyla 32 tır erzak gönderdik" dedi.
Bugün halen devam belediyeler arasındaki kardeşliği bizlerin yaptığı çalışmayla yapıldı. İsimlerin iadesinden mezar taşlarındaki fotoğraflara, emekli maaşlarının Türkiye'ye transferi, çifte vatandaşlık ve Bugaristan'daki malların iadesine kadar birçok çalışmalarda yer aldım. Ancak şu unutulmasın ki Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmiş kardeşlerim buralara hür iradeleriyle gelmediler. Asimilasyonla bulundukları topraklardan koparıldılar. Dolayısıyla bu kardeşlerim hiçbir şekilde hiçbir kısıtlamaya sahip olmaksızın gerek doğdukları, gerekse yaşadıkları ülkede seçme ve seçilme haklarına sahip olmaları gerekiyor. Son zamanlarda Bulgaristan'da belli bir süre ikamet etmesi gerekiyor. Gibi söylentiler çıkardılar. Hiç kimse bugüne kadar böyle bir asimilasyona tabi tutulmadı. Rabbim bir daha böyle göç kimseye göstermesin" diye konuştu.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ise, "Tüm siyasi partilerin hepsinin burada olması çok güzel. Balkanlar meselesi Türkiye'de siyaset üstü bir meseledir. Hepimizin sahip çıkması gerekiyor. Orada halen Türkler ve soydaşlarımız var. Bizim kamu tarafında bu meseleyi sürekli gündeme getirmemiz gerekiyor. Bizler sesiz kaldığında başımıza neler gelebileceğine sahip olduk" dedi.