Felaketin acısını halen yaşıyorlar

Felaketin acısını halen yaşıyorlar
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Felaketin acısını halen yaşıyorlar Asrın felaketinin ardından Yozgat'a yerleşen depremzedeler, aradan geçen 2 yıla rağmen depremin izlerini halen yaşıyor Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremler sonrası Yozgat'a gelen aileler aradan 2 yıl geçmesine rağmen felaketin acısını...

Felaketin acısını halen yaşıyorlar

Asrın felaketinin ardından Yozgat'a yerleşen depremzedeler, aradan geçen 2 yıla rağmen depremin izlerini halen yaşıyor

YOZGAT - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremler sonrası Yozgat'a gelen aileler aradan 2 yıl geçmesine rağmen felaketin acısını ve korkusunu halen yaşıyorlar.

Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilin etkilendiği 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonrasında Yozgat'a yerleşen aileler gece yataklarında rahat uyuyamadıklarını, her ses duyduklarında deprem olduğunu zannederek korku yaşadıklarını söylediler.

Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal, Müdür Yardımcısı Bahattin Çelik ve psikososyal destek ekibi kurumdan destek alan depremzede aileleri ziyaret ederek ihtiyaçları olup olmadığını sordular.

Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal, asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depreminin yıl dönümü nedeniyle Yozgat'ta bulunan depremzede aileleri ziyaret ettiklerini söyledi. Topal, ziyaretler sırasında ailelerin ihtiyaçlarının olup olmadığını sorduklarını sözlerine ekledi.

"Canımızı sağ ona şükrediyoruz"

Malatya'da meydana gelen deprem sonrası Yozgat'a gelen şehit yakını Merih Turan, 6 Şubat 2023 tarihinde Malatya'da olduğunu söyledi. Gece yarısı başlayan depremden korku haliyle uyandıklarını dile getiren Turan, "Korku ile uyandığımız için bir şey yapamadık, kendimizi koruma altına alamadık. Depremde evimizin birçok yeri hasar aldı. Öyle arasında görev yerimize gittik eşim ile birlikte o arada yeniden bir deprem daha oldu. Benim evim ağır hasarlıydı daha sonra da yıkıldı. Eşyalarımızın bir kısmımızı alabildik. Canımız sağ ona şükrediyoruz" dedi.

Zahide Turan, "Eşim eve çıktı bayat ekmek getirdi, kardeşim ve onun eşi ile paylaştık bir bayat ekmeği yedik"

Malatya'da 6 katlı evinde uyurken depreme yakalanan Kıbrıs Gazisi Mehmet Turan, Malatya'da saat 4.17'de deprem olduğunu belirtti. Deprem anında sallandıklarını ve hemen apar topar üzerlerini giydiklerini merdivenlerde inerek dışarı çıktıklarını dile getiren Turan, "Aşağıda kar vardı, aşırı soğuk vardı perişanlık diz boyuydu. Bir yere sığındık öğlen 12'den sonra yeniden büyük bir deprem oldu. Bu daha yıkıcıydı. Evimiz yıkılmadı ama sonradan yıkıldı. Yakınlarımızdan ölen olmadı. 10 Şubat'ta Yozgat'a geldik. Kızım Yozgat'taydı buraya geldik 1 ay Polis evinde kaldık" diye konuştu.

Eşi Zahide Turan ise gece kendisinin uykudan uyandığını nasıl evden çıktığını, hatırlamadığını dile getirdi. Turan, "Uykudaydım. Çok fena oldum. O çatı nasıl sallanıyor, ben kalkıp üstümü bile bulamadım, nasıl kalktım nasıl çorabımı giydim, nasıl aşağıya indim hatırlamıyorum. Aynı o günü yaşıyorum şuanda, Allah hiç kimseye göstermesin" dedi.

Deprem sonrasında 3 gün aç susuz sandalyede oturduklarını hatırlatan Turan, suların çamur aktığını, yüzlerini bile yıkayamadıklarını vurgulayarak göz yaşlarına hakim olamadı. Karınlarının aç olduğunu, dile getiren Turan şöyle konuştu; "Kocam benden gizli eve çıkmış, benim haberim olsa ben bırakmazdım orada garsonlara söylemiş ben eve gidiyorum bir daha deprem olursan diye. Evde bayat ekmek vardı onu almış getirmiş kardeşim, kardeşimin eşi ile bölüştük bayat ekmeği yedik. Şimdi gardrobun yanına gidemiyorum üstüme düşer diye korkuyorum."

"O günler hiç unutulmuyor"

Deprem günü Malatya'da olan Zeliha Uçar, "Deprem olduğunda evdeydik. Sallandık, geçer diye bekledik geçmedi. Kızım ile birlikte kalıyorduk. Deprem oluyor kızım dedim ama geçer birazdan dedim. Geçmeyince sesler geldi, montlarımızı aldık çıktık dışarı. Baktık ki bütün apartman ayaklanmış. Ayağımızda terlik falan yoktu. Karın içerisinde bekledik çok fazla. Sarsıntı durdu alttaki komşuya sığındık. Sabaha kadar bekledik, sabah eve çıktık yeniden öğlen saatlerinde deprem oldu. O günler hiç unutulmuyor" şeklinde konuştu.

Gülşen Avcı, "Şükürler olsun 5 çocuğumu da mücadeleyle hepsini bir araya toplayıp dışarı çıkarmayı başardım"

Asrın felaketinde 5 çocuğu ile birlikte Osmaniye'deki evlerinde bulunan Gülşen Avcı, 6 Şubat depreminde evlerinin kolanlarının zarar gördüğünü, 5 çocuğu ile birlikte evde olduğunu belirtti. Avcı şunları söyledi; "Çok şükür sağ salim çocuklarımı dışarıya çıkarabildim. Bir müddet çadırda yaşadık. Yiyecek içecek, o zaman sıkıntıydı ama tırlar ile gelen yardımlarla ayakta durmaya çalıştık. Deprem anında benim küçük kızım uyanıktı, onunla uğraşıyordum. Büyük kızımın da uyku problemi var salona gitti, küçük kızım da onun yanına gitti. Ablasına niye sallıyorsun koltuğu diye sordu o da ben sallamıyorum deyince deprem olduğunu anlayıp yanlarına gittiğimde her birimiz bir tarafa savrulduk. Ama şükürler olsun mücadeleyle hepsini bir araya toplayıp dışarı çıkarmayı başardım" dedi.

Çocuğu enkaz altında kalan anne Azra Yücel, "O panikle ben nasıl çıktığımı bilmiyorum. İnsan çocuğunu unutur mu?"

Malatya'da meydana gelen depremde bir çocuğu enkaz altında kalan Azra Yücel, ilk depremde evlerinin yıkılmadığını ancak ikinci depremde sığınmak için gittikleri evin yıkıldığını ve çocuğunun enkaz altında kaldığını anlattı. Yıkılan evin iki katlı olduğunu ve çocuğunun enkaz altından çok kısa sürede çıkarıldığını vurgulayan Azra Yücel deprem anını şu şekilde anlattı; "Çok şükür yakınlarımda bir kaybım yok ama komşularımdan çok kayıplar var. Yaşadığım binanın bitişiğindeki binada sadece 150 kişi hayatını kaybetti. Kızımın ilk başlarda panik atakları vardı. Psikiyatriye götürdüm gelişim geriliği var. 8 yaşında ama 16 kilo. 18'e çıkıyor, tekrar düşüyor. Yeme ile değil de psikolojik olarak korkuları var. Dün mesela rüzgarda çok korktu yine mi deprem olacak diye. Atlatamadı, ben de atlatamadım. Kapı sesinde halen deprem olacağını zannediyoruz. Deprem durana kadar bekledim kızlarımı yanıma aldım. Durduktan sonra indik biz indiğimizde sokakta birkaç bine yıkılmıştı. Malatya'da ilk depremde çok yıkım olmadı, ancak ikinci depremde çok yıkım oldu. Gündüz olan depremde biz başka bir eve geçmiştik. İlk evimin yıkıldığını ben haberlerde gördüm. İkinci gittiğim ev de yıkıldı. Deprem anında evdeydik. O panikle ben nasıl çıktığımı bilmiyorum. İnsan çocuğunu unutur mu? Elimde bardak ile ben dışarı koştum büyük kızımın arkamdan geldiğini gördüm. Küçük kızım annemin yanındaydı o çıkarır diye düşündüm. O da çıkarmadan çıkmış, sonra ben fenalık geçirdim. Gözümü açtığımda çocuğumu kucaklarında enkaz altından çıkarıyorlardı. Depremden sonra bizi ilk Antalya'ya gönderdiler. Bize 15 gün süre verdiler süremiz dolunca boşaltmamız gerekiyordu. Oradan tekrar Malatya'ya döndüm orada da çadır bulamadım. Daha sonra buraya gönderildik. Burada bir eve yerleştirildik." şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / İHSAN ÇELİKKAYA - Genel
title