Haberler

Fahrettin Altun: Türkiye, dezenformasyona en çok maruz kalan ülke olarak tasnif ediliyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yeni Şafak Gazetesi'nin 30. Yaş Kutlama etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünyada yeni medya araçları üzerinden devşirilen hibrit tehditlere en fazla maruz kalan ülke olduğunu belirtti. Altun, Türkiye'nin dezenformasyona en çok maruz kalan ülke olarak tasnif edildiğini söyledi ve Yeni Şafak Gazetesi'nin Türkiye'nin önünün aydınlık olduğunu vurguladı.

Fahrettin Altun : "Türkiye bugün dünyada en çok, dezenformasyona maruz kalan ülke olarak tasnif edilmektedir"

-Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yeni Şafak- Türkiye'nin Birikimi 30 Yaşında" programına katıldı

İSTANBUL - Yeni Şafak Gazetesi'nin 30. Yaş Kutlama etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,

"Türkiye bugün bütün dünya da yeni medya araçları üzerinden devşirilen hibrit tehditlere en fazla maruz kalan ülke konumundadır. Türkiye bugün dünyada en çok, dezenformasyona maruz kalan ülke olarak tasnif edilmektedir. Yeni Şafak Türkiye'nin Önü Aydınlık manşeti ile yayın hayatına başladı. Bugün bu cümleyi kurmak kolay hepimiz Türkiye'nin önünün aydınlık olduğuna çok güçlü bir şekilde inanıyoruz. Fakat Yeni Şafak Gazetesi bu manşeti zor günlerde karanlık günlerde attı" dedi.

Rami Kütüphanesi'nde Yeni Şafak Gazetesi'nin 30. Yaş Kutlama programı düzenlendi. "Yeni Şafak-Türkiye'nin Birikimi 30 Yaşında" programına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Valisi Davut Gül, İhlas Haber Ajansı Genel Yayın Koordinatörü İrfan Altıkardeş katıldı. Konuşmaların ardından ödül töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bu isimler içinde birini, şu anda aramızda olmayan çok değerli bir yazarı, Akif Emre'yi hususiyetle anmak istiyorum. Akif Emre, 1998 senesinde Yeni Şafak Gazetesi'nin yayın yönetmenliğini de yapmıştı. Dış politikadan kültür-sanata, şehir sosyolojisinden gündelik hayata kadar yazıları ile matbuat tarihimizde, yazın hayatımızda güçlü izler bıraktı. Ben üniversiteyi bitirip de kitap yayıncılığı alanında çalışmaya başlayınca Akif Emre'nin iki eserinin editörlüğünü yapma imkanına eriştim. İzler ve Küreselliğin Fay Hattı! Bu iki eser de Akif Emre'nin Yeni Şafak Gazetesi'nde yayınlanan yazılarının derlenmesinden oluşmuştu. Hatta İzler kitabıyla 2001 yılında Akif Emre Türkiye Yazarlar Birliğinden yılın yazarı ödülünü almıştı. Kaderin cilvesi daha sonra da Akif Ağabeyle birlikte kitap yayıncılığı alanında 3 yıl birlikte mesai yaptık. Mekanı cennet olsun. Yine Şehit Mustafa Cambaz başta olmak üzere ahirete irtihal eden Yeni Şafak ailesinin bütün çalışanlarına, emektarlarına cenabı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkiye bugün dünyada en çok, dezenformasyona maruz kalan ülke olarak tasnif edilmektedir"

"Türkiye bugün dünyada en çok, dezenformasyona maruz kalan ülke olarak tasnif edilmektedir" diyen Altun "Türkiye bugün bütün dünya da yeni medya araçları üzerinden devşirilen hibrit tehditlere en fazla maruz kalan ülke konumundadır. Türkiye bugün dünyada en çok, dezenformasyona maruz kalan ülke olarak tasnif edilmektedir. Yeni Şafak hepimiz için hem bir gazetecilik, habercilik okulu oldu. Hem de bir düşünce okuludur. Hayrettin Karaman hocamızın ifadesiyle Yeni Şafak, 'gölgesi altında nice insanımızın gölgelendiği bir çınardır' Bu ülkenin insanları, mütefekkirleri gölgelendi, nefes aldı, güç topladı. Yeni Şafak Türkiye'nin Önü Aydınlık manşeti ile yayın hayatına başladı. Bugün bu cümleyi kurmak kolay hepimiz Türkiye'nin önünün aydınlık olduğuna çok güçlü bir şekilde inanıyoruz. Fakat Yeni Şafak Gazetesi bu manşeti zor günlerde karanlık günlerde attı. Türkiye'nin önü aydınlık dedi. Nitekim bu manşetten bir süre sonra Türkiye 28 Şubat Zulmünü yaşandı. 28 Şubat sadece milletin değerlerini hedef alan bir saldırı değildi. Esas itibariyle toplumun aynı zamanda toplumun yerli ve milli kesimlerini tarih dışına itmeye yönelik kirli bir siyasal mühendislik projesinin de adıydı. Türkiye'yi Batılı sömürü düzeninin ve Batıcı bağımlılık sisteminin bir daha geri döndürülemez şekilde, bu bağımlılık düzeninin ve bağımlık sisteminin bir unsuru yapmaya yönelik bir darbe girişimiydi. Amaç, Türkiye'yi içe kapatmak, ilelebet kendi çelişkileriyle malul bir halde onu sıkıştırmaktı" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title