Eşi, 3 çocuğu ve 2 kardeşi şehit oldu, mücadelesi ile yılın kadını seçildi

Eşi, 3 çocuğu ve 2 kardeşi şehit oldu, mücadelesi ile yılın kadını seçildi

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde yaşayan Hatice Acar, 1993 yılında teröristler tarafından düzenlenen saldırıda kardeşini kaybetti

2007'de yine teröristlerin saldırısı sonucu eşi, 3 çocuğu ve bir kardeşini daha kaybeden Acar, yılmadan yaşama tutunmaya çalıştı

Eşi, çocukları ve kardeşini kaybetmenin acısına dayanamayan Acar, kısmi felç geçirdi

Beytüşşebap Kaymakam Pendik, 6 yakını sivil şehit olan Acar'ı yılın kadını seçti

ŞIRNAK - Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Hatice Acar 1993 yılında teröristlerin saldırısı sonucu kardeşini kaybetti. Bir süre bu acıyla yaşayan Acar, 2007 yılında ise yine teröristlerin açtığı ateş sonucu eşi, 3 çocuğu ve bir kardeşini daha şehit verdi. Yaşadığı üzüntü ile kısmi felç geçiren Acar, ilçede yılın kadını seçildi.

Beytüşşebap ilçesine bağlı Aşağıdere köyünde teröristlerin saldırısı sonucu kardeşini kaybeden Hatice Acar, yine ilçeye bağlı Beşağaç köyünde 2007 yılında teröristlerin köyün içme suyunu onarmak için yaylaya çıkan 14 kişilik gruba saldırması sonrası eşi, 3 çocuğu ve bir kardeşini daha şehit verdi. 9 çocuğu olan Hatice teyze, 3 oğlu ve eşi şehit olduktan Van'ın Gevaş ilçesine taşındı. Yıllarca burada kalan Acar, çocuklarını zor şartlar altında büyüttü. Yetiştirdiği çocukları memur olup evlendikten sonra köyüne dönmek isteyen Acar, evlenmeyen çocukları ile birlikte Başağaç köyüne döndü. Hatice Acar burada eski evlerinde kalmaya başladı. Yıllar sonra daha fazla acıyı kaldıramayan Acar'ın sol tarafı felç oldu. Şu anda ağabeyinin evinde kalan Hatice Acar, Beytüşşebap İlçe Kaymakamı İsmail Pendik tarafından yılın kadını seçildi.

"Köyümde huzurluyum"

Yaşadığı zorlu dönemleri İhlas Haber Ajansı muhabirine anlatan Acar, yaklaşık 13 yıl önce teröristlerin 14 kişiye saldırdığını bu saldırıda eşi, 3 çocuğu ve bir kardeşini kaybettiğini söyledi. Acar, "Köyümüzün suyunu yapacaklardı. Köyün yaylasına gittiler 14 kişiydi. Teröristler yol kesip hepsini öldürdü. İki kişi yaralı kurtuldu. Onlar bize söyledi. Sonra hepimiz oraya gittik. Olayda eşim 3 oğlum kardeşim şehit oldu, diğerleri de birinci derece akrabam oluyordu. Ondan sonra köyü terk ettik. Diğer çocuklarımla beraber Van'ın Gevaş ilçesine gittim. Yıllardır oradayım. Sonra köyümü özledim ağabeyimin yanına geldim. Şimdi köyümde huzurluyum. Ama çok acı çektim, acıdan dolayı kalıcı felç geçirdim. Yürüyemiyorum, rezillik içinde yaşadım, perişan olduk. Tüm hayvanlarımızı sattık. 9 çocuğum vardı, 3'ü şehit oldu, babasıyla beraber. Şimdi 5 oğlum 1 kızım yaşıyor. Kızım evli iki oğlum da evli 3 oğlumla beraber kalıyorum, onlar da işsiz. 1992 yılında da köyümüzü terk etmiştik. Sonra tekrar geldik. 1993 yılında bir ağabeyimi yine çatışmada kaybettik. Biri de gözlerinden yaralandı ve görmüyor. İlçe Kaymakamımıza çok teşekkür ederim, beni yılın kadını seçtikleri için. Devletimize sesleniyorum köyümüze bakılsın biz 15 şehit verdik" dedi.

"Hatice anamız çok zorluk çekti"

Beşağaç köyü muhtarı olan ve Hatice Acar'ın yeğeni olan Nihat Acar ise 29 Eylül 2007'de yaylada su çalışmaları yapan ailelerin önünü kesen terör örgütünün 12 kişiyi şehit ettiğini söyledi. Nihat Acar, "Olayı yaralılar sayesinde öğrendik. Sonra cenazelerimizi aldık, bunların hepsi birinci derece akrabam. 1993 yılında da bir şehidimiz vardı. Ondan sonrada Cizre'de yol kesip dayımı da öldürdüler. Hatice anamız çok zorluk çekti. O tarihten beri sıkıntılardan dolayı şuan bir eli bir ayağı tamamen felç, doktorlar sıkıntıdan dolayı felç geçirdiğini söyledi. Köyde öğrencilerimizin okumasını istiyoruz. Elektrik çok sıkıntılı, okulumuzun ilkokuldan ortaokul yapılmasını istiyoruz, bunlar olursa köyümüze tekrar gelen olacak" diye konuştu.

Beşağaç köyü sakinleri, iki defa bölücü terör örgütü mensupları yüzünden köylerini terk etti. 2003 yılında tekrar köye dönen sakinler, 2007 yılındaki saldırı ile karşılaştı. 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan sonra köylerini terk etmeyen Beşağaç köyü sakinleri, teröre ve uzantılarına direnerek yaşamlarını idame ettiriyorlar.