Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı Mardin'de Başladı
Diyanet-Sen başkanlar kurulu toplantısı Mardin'de başladı Toplantıda konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar: "Irk temelli yaklaşımlar son derece tehlikeli ve şeytanlaşmış batı düşüncelerinin ürünüdür"MARDİN - Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen)...
Diyanet-Sen başkanlar kurulu toplantısı Mardin'de başladı
Toplantıda konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar : "Irk temelli yaklaşımlar son derece tehlikeli ve şeytanlaşmış batı düşüncelerinin ürünüdür"
MARDİN - Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) başkanlar kurulu toplantısı Mardin'de başladı.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar başkanlığında toplanan, şube başkanları ve il temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıya Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tombul, Mehmet Emin Esen, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen, Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Yaman, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, İl Müftüsü İsmail Çiçek, AK Parti İl Başkanı Hanit Efe, Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın ve ilçe müftüleri katıldı.
Toplantıda katılımcılara hitap eden Bayraktutar Diyanet-Sen'in tarihi sorumluluğuna ve vizyonunak dikkati çekerek "Diyanet-Sen, Alparslan'ın, Kılıçarslan'ın, Nurettin Zengi'nin, Selahattin Eyyubi'nin, Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Abdülhamit'in, Menderes'in, Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın kesintisiz bir yürüyüşle taşıdıkları dava şuurunu tarihin bu diliminde yüklenen isim oldu. Ahmet Yıldız ve Akif İnan'nın, uzun, ince yolculuğunun, günümüzdeki kumandanı ve neferi oldu" dedi.
"Türklerle Kürtleri birbirinden ayırmak mümkün değil"
Irk temelli yaklaşımların son derece tehlikeli ve şeytanlaşmış batı düşüncesinin ürünü olduğunu belirten Bayraktutar, "Zehir size bal içinde sunulur, o zehir size seve seve içirilir ve siz o zehrin farkına bile varamazsınız. Ne bu coğrafyada, ne de Türkiye içinde, Kürtlerle Türkleri birbirinden ayırmak mümkün değil. Kaderleri ortak, birbirine kardeş olmuş iki halk, geçmişi birlikte inşa ettiler, geleceği de birlikte kuracaklar. Etnik kökenlerimiz, ırklarımız, kavimlerimiz, dillerimiz, mezheplerimiz, yaşam tarzlarımız, fikirlerimiz farklı olabilir ama bu ülkede hepimiz, istisnasız, tek milletiz; devletimiz, vatanımız ve bayrağımız da hepimizindir" diye konuştu.
"Dünyanın ihtiyacı olan ruh Türkiye'de"
Bu gün İslam dünyasının içine düştüğü girdaba dikkati çeken Bayraktutar, bu girdaptan sıyrılabilen tek ülkenin ekonomisi, sanayisi, savunma sanayisi, ordusu sayesinde Türkiye olduğunu ve bunun da batının hiç hoşuna gitmediğini söyledi. Bayraktutar, "Değişmeyen senaryo, sözde dünya barışına tehdit olduklarını varsaydıkları radikal Müslümanları yok ederek, onların küllerinden ılımlı Müslüman tipi oluşturmak. Halbuki hikayenin bir de gözle görülmeyen yanı var; ılımsız Hıristiyanlar çağlar boyu Müslüman ülkelerin üzerine akın ettiler. Kendilerini durduracak bir Selahattin Eyyubi kalmayınca, gözyaşı sel oldu, oluk oluk Müslüman kanı akmaya başladı. Vakti zamanında Kızılderililere yaptıkları gibi, topraklarını korumaya çalışan Müslümanları radikal İslamcı ilan ettiler. Dünya hiç bu kadar ruhunu yitirmemişti" şeklinde konuştu.
"Emeğimizi de ekmeğimizi de kimseye çaldırtmayız"
2004 yılından bu yana sendikal manada ne elde edilmişse hepsinin Diyanet-Sen'in eseri olduğunu belirten Bayraktutar "Hayal dahi edemedikleri kazanımlarımızı kendilerine mal etmek isteyenler, dün olduğu gibi bugün de, yarın da olacaktır. Toplu görüşmelerde yıllarca dile getirdiğimiz toplu sözleşme masasına taşıdığımız hastanelere din psikoloğu, orduya din subayı ve son olarak müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, diyanet akademisi tekliflerimizin gerçekleştiğini görmek bizim doğru yolda olduğumuzu göstermektedir. Ancak, onlar, emeğimizi zayi ettirmeme kararlılığımızla elleri boş dönecek, emellerine ulaşamayacaktır. Biz emeğimizi de, ekmeğimizi de, eserimizi de kimseye çaldırtmayız" dedi.
"Onlar nikaha değil, müftünün kendisine karşıdır"
Mütfülere nikah kıyma yetkisi verilmesine değinen Bayraktutar, buna karşı olanların nikaha değil, müftülere karşı olduğunu söyledi. Bayraktutar, "Nikahı ister belediye başkanının görevlendirdiği memur, ister hakim kıysın, isterse noter kıysın. Gemide kaptan da kıysa, nikah salonunda müftü de kıysa işlem muteberdir. Şimdi bu yetkiye itiraz edenlerin maksadı başka. Onlar içinde müftü, imam geçtiği zaman kıl olurlar. Karşı çıktıkları husus, müftünün kıyacağı nikahtan ziyade, müftünün kendisidir. Ayrıca, nikahı ille de müftüler kıyacak diye bir kural yok; müftüler de kıyabilecek. Önemli olan, kayıtlara geçmesi; ilişkinin gizli, kapaklı gayrimeşru olmaması. Nesebin ve mirasın korunması, hakların kollanması" ifadelerini kullandı.
"Sınavsız lisans tamamlama hakkı kurum personelimize verilmelidir"
Diyanet personelinin büyük çoğunluğunun ilahiyat ön lisans mezunu ya da halen okuyanlardan oluştuğuna belirten Bayraktutar, "Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan 117 bin 861 personelden, yüzde 49'una tekabül eden 57 bin 659'u ilahiyat ön lisans mezunu, ayrıca ön lisans da okuyan 15 bin personeli de göz önünde bulunduracak olursak, yüzde 50'yi geçen potansiyelle lisans tamamlamaya hazır olan Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin, eğitim seviyesinin artması, öz yeterlik algısının gelişmesi ve dış yeterliklerinin kazandırılması gerekmektedir. Bundan dolayıdır ki ısrarla kurum personelimiz için sınavsız lisans tamamlama hakkının verilmesini istiyoruz ve bunun için gerekli girişimlerde bulunmaya devam ediyoruz" dedi.
"Çok çalışmalıyız"
Ülke olarak, coğrafya olarak, Müslümanlar olarak sıkıntılı bir süreçten geçildiğini ifade eden Bayraktutar açıklamalarını şöyle sürdüdü:
"Bugünkü sıkıntılı ortamda, eğer görevimizin şuuruna varamazsak, eğer üzerimizdeki sorumluluğun ağırlığını kaldıramazsak önümüz karanlıktır. Bu itibarla çok çabalamalı, çok çalışmalıyız. Geceyi gündüze katıp çırpınmalıyız. Bahanelere sıkışıp kalmaktansa, bana ne deyip köşeye çekilmektense meseleleri önce kavramalı, sonra anlamalı, ardından da yorumlayıp çözümün yol ve yöntemini üretmeliyiz".
"Kardeşliğimizi bozamayacaklar"
Başkanlar kurulu toplantısına ev sahipliği yapan Diyanet-Sen Mardin Şube Başkanı Abdülkadir Kurtuluş, yıllarca bu topraklarda farklılıkları ayrılık sebebi yapmaya çalışanlara inat kardeşçe yaşayacaklarını belirtti. Yıllarca batının bu topraklarda ırk, mezhep, meşrep, tarikat bahanesiyle insanı zehirlemeye çalıştıklarına dikkati çeken Kurluluş, "Onların bu ayrıştırmalarına inat bizler kardeş olmaya devam edeceğiz. Müslümanlar olarak yapay hiçbir sınıra izin vermeyeceğiz. Bizim gönlümüze hiçbir suni sınır konamaz, buna asla izin vermeyeceğiz. Meşruiyet içerisinde kalarak hizmet etmeye devam edeceğiz ve ayrılık söylemlerine inat ille de ümmet ümmet diyeceğiz" diye konuştu.
Toplantının ilk oturumunun ardından Mardin protokolüne plaketler taktim edildi.