Haberler

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Cuma Hutbesi... "Rüştüne Erişmemiş Bir Kızın Evlendirilmeye...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Cuma hutbesi... "Rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur"ANKARA - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Cuma hutbesi... "Rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur"

ANKARA - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde "Dünyadaki cennetimiz: Aile" başlıklı cuma hutbesinde, "Kendine, Rabbine ve çevresine karşı henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuğun evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi hiçbir meşruiyeti, hiçbir temeli yoktur. Yuva kurmanın, eş ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde "Dünyadaki cennetimiz: Aile" başlıklı cuma hutbesinde çocuk yaştaki evliliklere değindi. Erbaş, "Genç bir kız, Peygamberimizin yanına geldi ve 'Ya Resülallah! İstemediğim halde babam beni kardeşinin oğlu ile evlendirmeyi düşünüyor' diyerek serzenişte bulundu. Rahmet Elçisi, derhal kızın babasını çağırttı. Zira olayı bir kez de babadan dinlemek ve şayet fikri sorulmadan evlendirilmek isteniyorsa kıza tercih hakkı tanımak istemişti. Bu durum karşısında kendini güvende hisseden genç kız, 'Ey Allah'ın Resülü! Nikah konusunda kadınların da söz hakkının olup olmadığını öğrenmek istediğim için size müracaat ettim' dedi.

Peygamberimiz, bu davranışıyla hayatının en önemli kararı olan nikahta da kadının görüşüne başvurulup rızasının alınması gerektiğine işaret etmişti. Nitekim O, 'Rızaları olmadan kızlarınızı evlendirmeyin' buyurmuştu. ve bu olay, onun nezdinde kadının yeri, onuru ve değerini gösteren en önemli örneklerden sadece biriydi.

Yüce dinimiz İslam, sağlıklı bir evliliğe ve mutlu bir aile kurmaya büyük önem atfetmiştir. Peygamberimiz, nikaha derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandırmıştır. Zira inancımızda nikah, ağır bir misaktır; önemli bir taahhüttür, vaatleşmektir, sözleşmedir. Nikah, Yüce Allah'ın adını şahit tutarak eşlerin bir ömrü paylaşmak üzere birbirlerine verdikleri sözdür. Nikah, kadın ve erkeğin, gönül rızası ve hür iradeleriyle beraberce yüklendikleri ahlaki ve hukuki bir sorumluluktur.

Kültür ve geleneğimizde evlilik, sadece iki insanı aynı çatı altında buluşturmak değildir. Bilakis evlilik, toplumu ve nesilleri korumak amacıyla atılan sağlam bir temeldir, bir yuvadır. Aile olmak, sevgi ve saygıyla, şefkat ve merhametle, ilgi ve hassasiyetle hayatı paylaşmaktır. Aile olmak, dünyanın türlü meşakkatlerini beraberce göğüslemektir. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu birlikte yaşamaktır. Aile olmak, iyi günde, kötü günde vefakarlık ve fedakarlıkla bir bütünü tamamlamaktır.

Bizler, ailelerimizin dünyadaki cennetimiz olmasını arzu ederiz. Yuva kurarken Rabbimizden şöyle niyazda bulunuruz: 'Allah'ım! Bu anlaşmayı bereketli ve mübarek eyle. Bu çifti ülfet, muhabbet ve bağlılık duygularıyla kaynaştır. Tıpkı Hz. Adem ve Hz. Havva'yı, Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice validemizi ve Hz. Ali ile Hz. Fatıma validemizi kaynaştırdığın gibi...' Bizler, hayatı daha anlamlı ve bereketli kılan evliliğe anne ve babalarımızın, akraba ve komşularımızın, kardeşlerimiz ve sevdiklerimizin huzurunda adım atarız. Rabbimizin adını anarak bir ömür devam etmesi niyetiyle başladığımız birlikteliğimize insanları da şahit tutarız. ve bizler, sıcacık yuvalarımızın temelini atarken evlenecek çiftlerin ehliyetini, karşılıklı rızasını, sevgisini ve sadakatini esas alırız. Zira evlilik, tek taraflı bir menfaat ilişkisi değildir. Aksine evlilik, kadın olsun erkek olsun eşlerin istikballerine beraberce karar vermeleridir. Bir başkasının iradesini esir alma, onun üzerinde mülkiyet iddiasında bulunma ve geleceğini belirleme hakkı ve yetkisi hiç kimsede yoktur. Canların yegane sahibi Allah'tır. ve Peygamberimizin dilinde eşler birbirine emanettir" dedi.

"Bütün bunlara rağmen, zaman zaman doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırt edebilme yetisine sahip olmayan çocuk yaştaki kızlarımız evlendirilebilmektedir. Hatta cehalet ve sorumsuzluktan kaynaklanan bu yanlış algı ve uygulamalar, kimilerince dine, İslam'a dayandırılmaya çalışılmaktadır" diyen Erbaş, "Şu bir gerçektir ki; yüce dinimiz İslam'da evlilik, gelişigüzel ve keyfi uygulamalara kapalı olan ciddi bir adımdır. Evlilik, bilinç ve sorumluluk gerektirir. Dinimizde ise sorumluluk, ceza ve mükafat konusunda irade hürriyeti esastır. İnsanın, onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürme hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları türlü istismarlara maruz bırakmak dinimizde haramdır, yasaktır. Kendine, Rabbine ve çevresine karşı henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuğun evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi hiçbir meşruiyeti, hiçbir temeli yoktur. Yuva kurmanın, eş ve anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur. Gerek dinimizin ilkeleri, gerekse Peygamberimiz (s.a.s)'in sünneti doğrultusunda ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamak adına evlilikte her iki tarafın da hakları gözetilmelidir. Hutbemizi bir ayet ve bir hadisle bitirmek istiyorum:

Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: 'Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi Allah'ın varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.'

Efendimiz (s.a.s) de şöyle buyuruyor: 'Evleneceğiniz eş konusunda seçici davranın, denginizle evlenin. Kızlarınızı da emsalleriyle evlendirin.'" ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Cuma Hutbesi...
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel
Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Bakan Fidan'dan tedirgin eden savaş çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu hakkındaki tutuklama kararına ilk yorum

Erdoğan'dan Netanyahu hakkındaki tutuklama kararına ilk yorum

Fırat Sarı'dan çelişkili ifadeler! Bebek ölümlerini sordular, konuyu değiştirdi

Bebek ölümlerini sordular, konuyu değiştirdi

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

title