Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Gümüşhane'de Üniversite Öğrencileriyle Buluştu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gümüşhane Üniversitesi'nde gerçekleşen İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince programına katıldı. Programda gençlere bilimsel gelişme yolunda çalışmaları tavsiye eden Erbaş, Kudüs'ün tarihi ve İsrail'in saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Gümüşhane'de üniversite öğrencileriyle bir araya geldi
GÜMÜŞHANE - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gümüşhane Üniversitesi'nde gerçekleşen İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince programına katıldı.
İl buluşmaları kapsamında Gümüşhane'ye gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gümüşhane Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince isimli programa katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program Ahmet Hamdi Akseki Cami İmam-Hatibi Mansur Sağır tarafından okunan Kuran-ı Kerim Tilaveti ile devam etti.
Programda kendisini dinlemeye gelen gençlere bilimsel gelişme yolunda çok çalışmaları tavsiyesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve son olarak ilk uçuşunu gerçekleştiren milli savaş uçağı KAAN ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
" Kudüs'teki zulmün bitmesi için 88 yıl beklemeyeceğiz"
Kudüs'ün Hz. Ömer döneminde farklı inançtan, mezhepten ve ırklardan insanların huzur içerisinde yaşadığı bir yer olduğunu fakat haçlıların gelmesiyle birlikte bu huzurun bozulduğunun altını çizen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "637 yılında Hazreti Ömer Kudüs'ü İslam diyarı yaptığında esasında en büyük sevinci Yahudiler yaşadılar. Orayı Hazreti Ömer "Darü's-Selam yaptı sevgili gençler. Darü's-Selam ne demek? Barışın yurdu. 400 sene devam etti Hz. Ömer'in Darü's-Selam yaptığı Kudüs'teki farklı inançlardan, ırklardan hatta mezheplerden insanların barış içerisindeki yaşama süreci 400 sene sürdü. Ne zaman ki bugünkü batılıların yine ataları olan haçlılar 1099 yılında Kudüs'ü işgal etti. Yine büyük bir katliam. Kaçabilenler kaçtı, hayatını kurtaranlar. Kudüs, Darü's-Selam'dan Darü'l-Harb yani kaosun, savaşın, kavganın yaşandığı bir yer haline geldi. Kimler yüzünden? Bugünkü batılıların ataları, haçlılar yüzünden. Şimdi 1099'dan 1187'ye kadar. 88 sene bu zulüm sürdü. Bu işgal sürdü. 88 yıl. Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü tekrar Haçlıların işgalinden kurtardığı zamana kadar. Selahaddin Eyyubi ve askerleri İslam ordusu 1187'de tekrar Kudüs'ü barışın yurdu haline getirdi. Ne zamana kadar? 1900'lü yıllara kadar 800 yıl. Farklı inançlardan, farklı dinlerden, farklı kültürlerden, farklı mezheplerden insanların barış içerisinde yaşadığı yer haline geldi. 1917'de Batılılar, Haçlıların torunları orayı tekrar kaosun yaşandığı yer haline getirdiler. 1948 yılında bugün terör devleti dediğimiz İsrail'i kurdurdular. Osmanlı'yı parçaladıktan sonra, İslam Devleti'ni parçaladıktan sonra ve 75 yıl oldu. Daha önce bu zulüm 88 yıl sonra bitmiş idi. Şimdi bekleyecek miyiz 88 yılı. Ben 88 yıl beklemeyeceğiz diye düşünüyorum" dedi.
"KAAN gibi daha nice uçaklar uçacak"
Gençlere alanlarında çok iyi çalışmaları gerektiğini vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Dün ben sosyal medyada bir ayet paylaştım. Ayeti okuduğumda sanki bu ayet yeni inmiş gibi fark ettim. Kaan uçağımızı yaptık ya, Kaan uçağımızı. Uçurduk ya Kaan uçağımızı, Elhamdülillah. Daha nice böyle uçaklar uçacak inşallah yakın zamanda. İşte o Kaan'ı uçurduğumuz zaman Enfal Suresinin 60. ayetinin altına Kaan'ın fotoğrafını koyarak paylaştım. Düşmanlarınıza karşı hazırlıklı olun. Besili atlar yetiştirin diyor Allah-u Teala. Bugün o günün besili atları, işte bugünün kağanları, bugünün kızıl elmaları, bugünün kızıl elmaları, o günün besili atları, bugünün savunma sanayiinde ürettiğimiz o silahlar ya da benzeri şeyler. İlmi kim geliştiriyor olursa olsun ondan istifade edeceğiz. Bizim de yeni yeni buluşlara imza atmamız lazım. Alanlarımızda çok iyi çalışmamız lazım. Müslüman her zaman en iyi olur. Bu ilkeyi de zihnimizden, hafızamızdan hiçbir zaman çıkarmamamız lazım. Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar diyoruz biz, Türkiye Diyanet Vakfı'nın logosunun altında. Yeryüzünde iyilik hakim oluncaya kadar. Bizim yaptığımız her işteki hedefimiz, yeryüzünde iyiliğin hakim olmasıdır. Kötülüklerin ortadan kalkması, iyiliklerin yaygınlaşması Müslümanın, müminin en önemli vazifelerinden birisidir. O yüzden hem eğitim süreçlerinizde hem de eğitim süreçleriniz bittikten sonra hayata atıldığınızda hep iyilik peşinde olun. Çünkü dünyayı iyilik değiştirecek diyorum" diye konuştu.
(UA-RE-ÖS-Y)