Amasya'da "şerbeti hümayun" şerbeti ile şifa dağıtıyor
Amasya'da "şerbeti hümayun" şerbeti ile şifa dağıtıyor Amasya'nın Merzifon ilçesinde aktarlık yapan Adnan Yıldırım, 6 asırlık tarif ile hazırladığı şifalı şerbetin, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastalıklara karşı koruduğunu belirtti.
Amasya'da "şerbeti hümayun" şerbeti ile şifa dağıtıyor
AMASYA - Amasya'nın Merzifon ilçesinde aktarlık yapan Adnan Yıldırım, 6 asırlık tarif ile hazırladığı şifalı şerbetin, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastalıklara karşı koruduğunu belirtti.
Ünlü Tıp Alimi Sabuncuoğlu Şerefeddin'in "Akarabiddin" kitabında tarifi yer alan ve geçmişi 6 asır öncesine dayanan "şerbeti hümayun" isimli şerbetini, tarife uygun olarak yeniden hazırlayarak müşterilerine sunuyor. Aktar dükkanına oluşturduğu düzenek ile 40 çeşit bitkisel üründen oluşan şerbeti kaynatan Yıldırım, dükkanına gelen müşterilerine bu şerbeti ikram ediyor.
Şifalı bitkilerle tedavi yöntemleri üzerine yıllara dayanan araştırmalar gerçekleştirdiğini anlatan Yıldırım, "Bu şerbetin tarifine 2008 yılında Amasya El Yazmaları Kütüphanesi'nde başka şeyleri araştırırken rastladım. Daha sonra şerbetin 40 çeşitten oluşan asıl tarifini, oradan dijital kopyadan aldık ve hayata geçirdik. Tarifi, Sabuncuoğlu Şerefeddin'e ait "Akarabiddin" kitabından aldık. Sabuncuoğlu Şerefeddin'in kendisi, bu tarifi Akşemseddin'e dayandırıyor" dedi.
Bu şerbetin, İstanbul'un fethi sırasında omuzda taşınan ibrikle 'askerlere güç ve kuvvet gelsin' diye dağıtıldığını belirten Yıldırım, "Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar ordu çok yüksek rakamlara ulaşmadan önce ordugah kurulduğunda kazan kaynatılır ve orduya katılan askerlere, marazları iyileşsin, sağlık problemi varsa ona şifa versin, gücü kuvveti yerine gelsin, daha dirayetli olsun diye ikram edilirmiş" diye konuştu.
Özellikle Ramazan ayında şerbeti önerdiklerine işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Alternatif değil ana içeceğimiz olsun, sindirim sistemi rahatlasın, 17-18 saat sürdüğü dönemde daha rahat oruç tutalım, acıkma hissi çok fazla oluşmasın, susuzluk problemi yaşamayalım diye şerbetlikle, su bardağından biraz ufak bardakla iftar ve sahurda 1 bardak içilmesini kafi görüyoruz. 10 yıldır her Ramazan'da gelen bütün müşterilerimize ikram ediyoruz. Geleneğimizi, kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Halka yayılması için de büyük gayret sarf ediyoruz. 6 asırlık bu şerbet gibi geçmişten gelen bütün şerbetleri hayatın içinde canlı tutmak gerekiyor. Bunun için mücadele ediyoruz.