Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Aksoy: "Mart ve Nisan Aylarında Türkiye'ye Yönelik Bir Kaos Planı Var"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aksoy: "Mart ve Nisan aylarında Türkiye'ye yönelik bir kaos planı var" OMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr.

Aksoy: "Mart ve Nisan aylarında Türkiye'ye yönelik bir kaos planı var"

OMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlhan Aksoy:

"Türkiye'ye yönelik olarak ciddi bir kaos planı hazırlanmakta"

"Sevr Antlaşması tekrar yürürlüğe koyulmak isteniyor"

"Pekin'den kalkan bir hızlı tren İstanbul'a 10 saatte gelebilecek"

"Bu proje sadece Türklerin yoğun olduğu bölgelerden geçiyor"

" Suriye'de gayri meşru olan devlet ABD"

SAMSUN- ABD'nin PKK'yı meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlhan Aksoy, asıl hedefin Mart ve Nisan aylarında Türkiye'ye yönelik bir kaos planının olduğunu söyledi.

ABD'nin Suriye'deki terör örgütlerini desteklemesini değerlendiren Doç. Dr. İlhan Aksoy, PKK'nın meşrulaştırılarak Türkiye'nin zayıflatılmaya çalışıldığını vurguladı. Türkiye'ye karşı yapılacak kaos planının amacının ise Çin'den Türkiye'ye uzanan tren ve karayolu projesi olduğunu söyleyen Aksoy, Türkiye'nin bu planları boşa çıkartacak güçte olduğunu belirtti.

"Sevr Antlaşması tekrar yürürlüğe koyulmak isteniyor"

Güçlü bir Türkiye'nin komşuları için garantör, büyük devletlerin küresel çıkarları için de ciddi bir sorun olduğunu belirten söyleyen Aksoy, " Suriye'de ve Afrin'deki olaylarla Türkiye'yi zayıflatmak istiyorlar. Ama Batı bunu sadece bir şey için yapmaz. Tek neden olarak bunu görmemek lazım. Bizim duruma göre önlemleri alıp stratejimizi geliştirmemiz lazım. Osmanlı İmparatorluğu'na dayatılmış olan ve kısmen de kabul ettirilmiş olan Sevr Antlaşması tekrar yürürlüğe koyulmak isteniyor. Bu anlaşmayı 32 devlet bir araya gelerek yaptı. Bu devletlerin arasında Almanya, Avusturya ve Bulgaristan gibi devletler var. Hatta savaştan çekilip Sosyalizm'i benimseyen Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği de katılmıştır. Bu anlaşmanın her bir miliminde Türkiye ile ilgili planlar vardır. Büyük Osmanlı İmparatorluğu bölündükten sonra onun bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili imkanlar elverdikçe hayata geçirilmeye çalışılıyor. PYD dediğimiz şey aslında PKK'dır. ABD'nin, PKK'ya Türkiye dışında bir meşruiyet kazandırma amacı var. ABD'nin konuya temel yaklaşım prensibi bu. Sadece bu yıl ABD'nin 4 bin tır silah verdiği söyleniyor ama bu güne kadar verilen 40 bin artı 4 bin tır dersek daha doğru olur. 'Kötü komşu adamı mal sahibi yapar' diye bir atasözümüz var. Tabii bu hesaplar her zaman tutmaz. ABD ve İngiltere 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan önce Enosis'i gerçekleştirmek için EOKA'ya tırlar ve gemiler dolusu silah verdiler. Bütün adanın işgali öngördüler. Noel katliamının ardından adadaki Rum kesiminin saldırıları başladı. Bu gelişmeler sonunda Türkiye 3 günde adanın neredeyse yarısını alarak orada bir Türk devleti kurdurdu. ABD ve Batı'nın verdiği silahlar ve destek boşa gitti. Yunanistan NATO'dan ayrıldı ittifakları sarsıldı. Türkiye bu silahlara ve adaya el koydu. Türkiye'ye uygulanan ambargo sürecinde dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri oldu" dedi.

"Bu proje ABD'nin ekonomik yapısına en büyük darbe olacak"

ABD'nin PKK'yı meşrulaştırmak istediğini belirten Aksoy, "ABD, PKK'yı meşrulaştırmak için silah veriyor. Ama aslında bana göre yaz başlarına doğru, Mart ve Nisan aylarına doğru, Türkiye'ye yönelik olarak ciddi bir kaos planı hazırlanmakta. Aynı Kıbrıs'ta olduğu gibi Türkmenler üzerinden tahrik edici unsurlarla Türkiye'yi bir kargaşanın içine çekmeye çalışacaklardır. Berlin-Hicaz Demiryolu projesinin hayata geçmesinin bedeli Osmanlı devleti için o zaman I. Dünya Savaşı'na girmek olmuştur. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen büyük devletlerin bugün de tavrı pek değişmemiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri dünya üzerinde sınır-dışı operasyon yapabilen ilk 10 ülke arasında yer alıyor. 1974'te kısıtlı imkanlarla Kıbrıs'ta neler yapabildiğimizi bütün dünya gördü. Kara bağlantımız olan böyle bir operasyonu yapmanın daha basit olduğunu söyleyebilirim. Fakat büyük resme baktığımızda Kamçatka'dan kalkan bir tren, Çin'i geçtikten sonra Kazakistan'dan, Kırgızistan'dan, Türkmenistan'dan Azerbaycan'ı geçip Türkiye'ye geliyor. Bu hattın toplam uzunluğu 16 bin kilometre (Pekin-Venedik) demiryolu. Bu hattın 7 bin 500 kilometresi Kazakistan'dan başlayarak Edirne'ye ulaşıyor. İpek Yolu projesi Roma imparatorluğu yokken vardı. 1800 yılının en büyük iki devleti Çin ve Osmanlı Devletiydi. Bu üstünlük lojistik ve teknoloji sayesinde Batı'nın eline geçti. Çin bunu değiştirecek adımlar atıyor. Pekin'den kalkan bir hızlı tren İstanbul'a 12 saatte gelebilecek. Türkiye kara yollarına 400 milyon tonluk yük taşıma kapasitesine sahipken bu yol sayesinde topraklarımızdan 100 milyon ton yük taşınabilecek Gelecek zaman içerisinde Türkiye'de kurulacak 16 lojistik köy sayesinde Türkiye ekonomisine girdisi ilk etapta 40 milyar dolar. Büyük resme baktığımızda Çin'in dünya ekonomisine sahip olabilmesi için Batı pazarına uzanan yolun önemli bir bölümü Türkiye'den geçmektedir. Çin'in Batı'ya ulaşması demek ABD ekonomik ve siyasal hegemonyasının ciddi bir zarara uğraması demektir. Bu bölgede meydana gelebilecek ciddi bir karışıklık bu global projelerin zarar görmesi anlamına gelmektedir. Bu projenin içerisinde Çin, Rusya ve Ermenistan'ı istemedi. Bu proje sadece Türklerin yoğun olduğu coğrafyalardan geçmesi düşündürücüdür. Bu projeyle birlikte ABD ekonomisi ciddi bir darbe alacaktır. Devletler doğar, büyür ve ölür. ABD gerileme devrini engellemek için bu tür hareketler içerisinde. Türkiye bu noktada çok önemli bir konjonktürdedir" diye konuştu.

"Güç kazanan ülkeler, Türkiye ve Çin"

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Aksoy, "Milletimizin devlete ciddi bir bağlılık göstermesi gerekir. Bana göre 3. Dünya Savaşı gayri ihtiyari harp nizamında başlamış durumda. Savaş aslında hiç bir zaman sona ermiyor. İsim değiştiriyor. Suriye, Rusya ve İran'ı davet etti. Biz de bu anlaşmanın içerisindeyiz. Türkiye de Suriye ve Irak'ta meşru. Suriye'de gayri meşru olan devlet ABD. ABD burada DEAŞ, PYD ve terör örgütleriyle bulunmaya çalışıyor. Burada ciddi güç kaybeden ülkeler ABD ve Rusya. Güç kazanan ülkeler Türkiye ve Çin. Çünkü Türkiye düzenlediği bütün operasyonlarda başarılı oldu. Türkiye, ben de varım diyebilmeli. Türkiye bu hamleyi 2070, 2090'lar için yapıyor. Bu adımların karşılığını 50 yıl sonra göreceğiz" şeklinde konuştu.

Aksoy:
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel
title