623 yıllık Ulu Cami'ye Ramazan mahyası asıldı
623 yıllık Ulu Cami'ye Ramazan mahyası asıldı Elli yıllık mahya ustası Kahraman Yıldız: "Üzerimize kalan bu emaneti artık devretmek gerekiyor.
623 yıllık Ulu Cami'ye Ramazan mahyası asıldı
Elli yıllık mahya ustası Kahraman Yıldız:
"Üzerimize kalan bu emaneti artık devretmek gerekiyor. Daha nekadar yapabiliriz bilemiyorum"
BURSA - İslamiyet'in en büyük 5 mabedi arasında gösterilen 623 yıllık Bursa Ulu Cami'ye Ramazan mahyası asılmaya başlandı. Bu yıl iman, istikamet ve doğruluk temalarına dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanlığı, Ulu Cami'nin devasa minareleri arasına bu Ramazan ayının ilk 15 gününde "Bizi aldatan bizden değildir" ikinci 15 gününde ise "Zekaat berekettir" Hadis'i Şeriflerinin asılmasına karar verdi.
Selatin camilere mahya asma geleneğini bu yıl da sürdürüldü. İstanbul ve Edirne'deki camilerde mahya asma işlemleri tamamlandıktan sonra mahya ekibi Bursa'ya geldi. Genel Müdürlüğün İstanbul'daki mahya atölyesinde hazırlanarak Bursa'ya getirilen "Bizi aldatan bizden değildir" yazılı mahya, ustalarca caminin minareleri arasına asıldı. Yaklaşık 4 saat süren çalışmada önce mahya asılacak minareler arasına halatlar çekildi. Daha sonra mahya bu halat yardımıyla asıldı.
Mahyacılığın Osmanlı'dan bu yana devam eden bir sanat olduğunu ifade eden mahya ekibi şefi 66 yaşındaki Kahraman Yıldız, "Bu yazımızı biz İstanbul'dayken yazdık. Halatlarımızı asıp düzeneğimizi kurduk. Bugün de yazımızı asıyoruz. Bu yıl İstanbul'da 6 camiye ve Edirne Selimiye camisine astık Bursa Ulu Cami 8'inci mahya astığımız cami, Ramazan ayının 15'inden sonra ikinci mahyaları asacağız" dedi. Bu yıl hava şartları yüzünden mahyaları asarken birhayli zorluk yaşadıklarını anlatan Kahraman Yıldız, "Edirne'de fırtına vardı. Gece saat 22: 00'ye kadar Selimiye Camii'nin minaresinde kaldık. Bir hayli zorlandık. Mahyacılık Osmanlı Devleti zamanından günümüze kadar uzanan bir sanattır. Cumhuriyet Döneminde elektrikli sisteme geçilmiştir. Ondan önce kandiller bağlanıp yakılarak yapılmaktaydı. Hacı Ali Ceyhan iki padişah döneminde mahyacılık yapmıştır. Bizlerde onun çıraklarıyız. Bende 50 yıldır bu işi yapıyorum. 1979 yılından buyanada Ulucami'nin mahyalarını ben kuruyorum" dedi.
Mahyacılığın Vakıflar Genel Müdülüğü uhdesinde yapılan bir iş olduğunu anlatan Yıldız, işi öğrenmek istiyen gençler oldu ancak sağlık problemleri yüzünden yürütemediler. Bu yılda emekli olan 2 arkadaşımla birlikte 3 kişi mahyaları kuruyoruz. Bu işi öğrenmek isteyen gençler çıkarsa ata yadigarı sanatta ölmemiş olur. Yaşımız baya geçti. Üzerimize kalan bu emaneti artık devretmek gerekiyor. Daha nekadar yapabiliriz bilemiyorum" diye konuştu.
Bursa Ulucami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı ise, "Ramazan ayının ilk 15 gününde "Bizi aldatan bizden değildir" Hadis'i Şerif'inin görüleceğini, ikinci 15 günde ise "Zekat Berekettir" ibarelerini göreceğiz" dedi.
Ulu Cami, kimi din adamlarınca İslam'ın 5. en yüksek mertebesindeki ibadethane olarak kabul ediliyor. İslamiyet'te en yüksek mertebeli cami, Mekke'deki Mescid-i Haram, diğerleri Medine'deki Mescid-i Nebevi, Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Şam'daki Emeviye Camii'dir.
Beşincilik kimilerine göre Anadolu'da inşa edilen ilk cami olan Diyarbakır'daki Ulu Cami'ye aittir; ancak Emir Sultan, Akşemsettin, Molla Gürani gibi din adamlarının konuşmalarına göre beşincilik mertebesi Bursa'daki Ulu Cami'nindir. Ulu Cami'nin kutsallığı, yapıldığı devirde din adamlarının ve evliyalarının gösterdiği ilgiden gelir. Yapılmasını teklif eden Emir Sultan; ilk namazı kıldıran Somuncu Baba; ilk cemaati Emir Sultan, Molla Fenari, Yıldırım; ilk imamı Süleyman Çelebi; müezzinlerinden birisi Üftade Hazretleri'dir.