Kız/Erkek arkadaşa oyun oynatmanın incelikleri 1. bölüm
Merhaba ister hayali ister gerçek kız arkadaşı olan okurlarımız. Geçen yazılarıma baktığımda kendimi zombi konseptinden alamadığımı gördüm ve yeni yazıyı da zombilerle ilgili bir oyun yazacakken durdurdum. Bu hafta biraz daha farklı bir şeyler yazayım dedim. Böylece hoş geldiniz "Kız/Erkek Arkadaşa Oyun Oynatmanın İncelikleri 1. Bölüm" adlı yazımıza. iyi okumalar. Avı Korkutmamak Genelde her ilişkide […]
Merhaba ister hayali ister gerçek kız arkadaşı olan okurlarımız. Geçen yazılarıma baktığımda kendimi zombi konseptinden alamadığımı gördüm ve yeni yazıyı da zombilerle ilgili bir oyun yazacakken durdurdum. Bu hafta biraz daha farklı bir şeyler yazayım dedim. Böylece hoş geldiniz "Kız/Erkek Arkadaşa Oyun Oynatmanın İncelikleri 1. Bölüm" adlı yazımıza. iyi okumalar.
AVI KORKUTMAMAK
Genelde her ilişkide kişilerin hobileri ve paylaşımları önemli bir yer tutar. Eğer siz de oyun oynayan biriyseniz ve partneriniz böyle biri değilse yazımın faydasını görebilirsiniz. Tabii ki oyun oynamamak hatalı bir hareket ya da eksiklik değil, ama gerçekten güzel ve doğru yapılırsa kaliteli bir hobi. Her şeyi geçersek sizin zevk aldığınız bir alışkanlığı zaten sevdiğiniz insanla paylaşmayı istememek kadar bencil bir şey olabilir mi? Sizin de cevabınız hayır ise başlayalım.
Öncelikle biraz sinsi olmalıyız. "Aşkım ben oyun oynuyorum, uff çok eğlenceli sen de oyna" tarzında bir giriş cümlesi (her zaman) işe yaramayabilir. O yüzden bu konuyu yavaş yavaş ve sakin bir şekilde açmalı, nazikçe sormalıyız. Oyun oynarken ne hissettiğinizi, neden oyun oynamayı sevdiğinizi güzelce anlatın. Ondan sadece biraz açık fikirli olmasını, bir kez denemesini rica edin. Mutlaka da eğer bu hobiyi sevmezse ona darılıp kızmayacağınızı belirtin. Tamam mı? Şimdi geçelim ikinci konuya.
İLGİNÇLİK YOK İSE HEYECAN DA YOK
Fikri aşıladıktan sonra ya da aşılarken aynı zamanda oynayacağınız oyunun mutlaka ilgi çekici, heyecanlandırıcı olması hayati. Mesel siz Avengers'ı çok seviyor ve oyunundan büyük zevk alıyor olabilirsiniz, ama partneriniz de bunu mu seviyor? O da gerçekten sizin kadar bu seçeneği oynarken mutlu olur mu? İşte bunu iyi belirlemek lazım.
Hiç paniklemeyin. Özellikle belli bir süredir ilişkiniz sürüyorsa mutlaka zevklerini, sevdiği ve sevmediği şeyleri biliyorsunuzdur. Eğer kendinize bu konuda güveniyorsanız sürpriz elementini kullanmak çok hoş olacaktır. (hem de onu gerçekten tanıdığınızı gösterir ilişkiye artı puan alırsınız) Ama eğer emin değilseniz hiç bulaşmayın derim.
Başka bir çözüm de direkt bilgi almak. Basitçe ona sorun. Ama soru "CS mi oynayalım, Warcraft iyi midir?" değil. Oyunun hikayesini, türünü, biraz gidişatını ve amacını hafifçe tarif edin. Ama burada da kendisini kurallara hikayelere boğmayın. Sadece zevkini öğrenmek adına bir konuşma yapın.
HAYATİ KARAR: DOĞRU SEÇİMİ YAPMAK
Kız/Erkek Arkadaşa Oyun Oynatmanın İncelikleri 1. Bölüm yazısının belki de en önemli noktalarından birine geldik. Partnerinizden gerekli bilgiyi aldınız, ya da zaten kafanızda vardı, bu verileri kullanarak doğru bir oyun seçimi yapmanız gerekiyor. Bu kısım da aslında ayrı bir sanat.
Öncelikle yine partnerimizi iyi tanımak gerekiyor; Ona göre oyunda tatlı tavşanlar sağa sola zıplamalı mı? Zombilere karşı korkunç bir mücadele mi vermeli? ya da belki onlarca skaven'ı birinci şahıs açısından mı katletmeli? Cevap ne olursa olsun, doğru cevap olmalı. Ama önemli olan sadece oyunun karakteri ve görselleri değil.
Tıpkı insanların bazı yollardan daha kolay bazı yollardan daha zor öğrenmeleri gibi, hepimize oyunlarda farklı kısımlar daha çok hitap edebilir. Mesela bazılarımız grafik delisiyken, bazılarımız için müzikler daha çok önem arz edebilir. Sizin partnerinize daha çok ne hitap eder?
ELLER VE DİL BİLGİSİ
Üç aşağı beş yukarı kendisine hitap edecek bir oyun buldunuz. Başına oturdunuz, onu da oyuncu koltuğuna yerleştirdiniz. Evet çünkü o oynayacak o yüzden normalde sizin ısıttığınız koltukta, artık orası dolu. Oyunu başlattınız, biraz ilerlediniz ama bir baktınız ki işler iyi gitmiyor. Peki neden? Karşılaşma olanağınızın bir hayli yüksek olduğu iki riskten bahsedeyim size;
Öncelikle eller. Daha doğrusu refleksler, w,a,s,d'ye alışkın olmayan parmaklar. Oyun dünyasına yeni giren bir zihin. Unutmayın ki bu durum partnerinizin muhtemelen ilk deneyimi. O yüzden de onun hızına uyum sağlayacak bir oyun bulun. Mesela çabuk sıkılan bir kişi ise daha aksiyonlu, heyecanlı bir oyun seçmek akıllıca olabilir. Bazısı ise daha yavaş ve etraflıca düşünmekten hoşlanabilir, onları da tur tabanlı oyunların tatmin etme ihtimali daha fazla olur.
Dil kabiliyeti de ayrı bir gereklilik ve bazen engel. Partneriniz eğer İngilizce bilmiyorsa, ya da bu konuda kendisine güvenmiyorsa asla kendisini zorlamayın. Artık Türkçe desteği olan bir sürü oyun var eminim ki ona uygun birden fazla oyun bulabilirsiniz. (Hem belki oyunları severse dil öğrenmek ile ilgili hevesi de olur kim bilir?)
BAŞLAMADAN YAPILACAK SON AYAR
Oyuna başlamadan önce ön ayarları yapmak, oyuna rahat alışmak ve takibi açısından önem arz etmekte. Mesela tavsiyem mutlaka alt yazıları açmanız, ses ve dialog kısımlarını rahatsız etmeyecek bir duruma getirmeniz olur. Bilirsiniz ki bazı oyunlar "hint (ip ucu) vereyim mi abi?" diye sorarlar. Belki bunları da açmak fena bir fikir olmaz. Dil seçimini de yaptıktan sonra geriye son bir ayar kalıyor: Zorluk seviyesi.
Peki kime, hangi zorluk seviyesini ayarlamamız gerekiyor? Bu işi en doğru nasıl yapabiliriz? İşte bu soruların cevapları ve daha bir çok taktik bir sonraki haftaya, devam yazımızda.
Yeni yazı gelene kadar benzeri konularda daha önceki eserlerimize bir göz atmak isterseniz, bu ve bu noktalara tıklayabilirsiniz.
Unutmadan yeni başlayanlar için başka bir oyun listesi önerisini de buraya bırakıyorum.
Bir hafta sonra yeni yazıda görüşünceye dek, geri kalan hayatınızı multiplayer olarak geçirmeniz dileğiyle…