Geçmişten günümüze gelen FPS, DOOM
DOOM, id Software çalışanlarının 1992 yılında Wolfenstein 3D'yi geliştirmeye çalışırken, id Software baş programcısı olan John Carmack kendi başına yeni bir oyun serisi için kolları sıvamış ve Doom Engine'i yapmaya başlamıştır. Bir yılda hazırlanıp, piyasaya sunulan oyuna gelin hep beraber bakalım.
DOOM, id Software çalışanlarının 1992 yılında Wolfenstein 3D'yi geliştirmeye çalışırken, id Software baş programcısı olan John Carmack kendi başına yeni bir oyun serisi için kolları sıvamış ve Doom Engine'i yapmaya başlamıştır. Bir yılda hazırlanıp, piyasaya sunulan oyuna gelin hep beraber bakalım.
DOOM 1993
DOOM, FPS yani birinci şahıs bakış açısından oynadığımız bir oyun türüdür. Her oyunda oynanış konusunda yeni bir çağ açan ve iyi bölüm tasarımıyla oyuncuya gerçek saf aksiyonu veren bir seri haline gelmiştir.
90'larda oyun geliştirmek şu ana göre gerçekten zordu. FPS türüne öncülük eden id Software çalışanları Doom için bazı küçük hileler bulmuştu bile. Oyuna öyle bir perspektiften bakıyordunuz ki oyun size 3D hissiyatını çok rahat verebiliyordu fakat oyun aslında 2D'di . Bunu yapmak firmanın çok işine yaramıştı. En faydalı yönlerinden bazıları düşük sistem gereksinimli DOOM, elinde bilgisayar olan herkesin açabileceği bir oyun haline gelmişti.
Oyunun hikayesine geçecek olursak,
Şöyleee bir baktığımız zaman aslında DOOM serisinin hiçbir oyununda hikayesiyle ön planda olmadı . Ama her zaman arka planda bir hikayesi vardı. Gelin bakalım bu büyük serinin hikayesi nasılmış.
Uzak bir gelecekte, USMC'de çalışan bir denizci ile oyunumuza başlıyoruz. Karakterimizin belirli bir ismi yok o yüzden bize herkes Marnie diye sesleniyor. Marnie ile normal güzel bir hayat yaşamaktayız. Fakat yerinde duramayan ABD'li şirketlerden Union Aerospace Corporation Mars'ın uydularında gizli bir şekilde ışınlanma çalışmaları yapmaktadır. Bu yapılan çalışmalar uzun süreler boyunca başarısız olsa da bir gün Mars'tan Dünya'ya "Geçitlerden korkunç bir kötülük geliyor." yazan bir mesaj gelir. UAC bunu üzerinde bu haberin yayılmaması için Dünyadaki en iyi ekibi uzaya yollamak ister . Sebebi tam bilinmemekle beraber ekibimizle birlikte uzay yolculuğumuz başlar. Uzun bir yoldan sonra Mars'a ulaşan ekibimizi korkunç bir görüntü karşılar. Komuta sisteminden gelen bir emir ile bize uzay gemisini koruma kararı verilir . Diğer ekip arkadaşlarımız ise üssün içine girmek için yola koyulur. Birkaç saat aralıklı olarak telsizden gelen çatışma seslerinden sonra her yerde bir sessizlik olur. Marnie ne içerdeki ekiple ne de Dünya ile iletişime geçebilmektedir. Uzun bir bekleyişten sonra üssün içine girer ve ekipteki çoğu kişinin ölmüş olduğunu görür. Ne gariptir ki etrafta kendini savunabilecek tek alet yerden bulduğumuz tabancadır. ["Acaba uzay gemisini nasıl koruyorduk ?". Konumuza dönmek gerekirse ]. Diğer silahların hepsi iblis olarak adlandırılan yaratıklar tarafından götürülmüştür. Karakterimiz bu noktadan sonraki görevi üssün içindeki bütün iblisleri parçalamasını gerektirir. Marnie uzun bir serüvenden sonra Deimos'a giden portalı bulur. Marnie portala atlar ve oradaki birçok iblisi öldürür. Son savaşta da Örümcek iblisi boss'unu yener.. İlk oyun burada sona erer. Karakterimiz bu noktadan sonra bütün iblislerin öldüğünü düşünür fakat o Deimos'ta vahşet saçarken iblisler de Dünya'yı işgal etmektedir. Marine Dünya'ya dönene kadar iblisler çoktan milyonları öldürmüştür bile.
Doom'un hikayesi ilk oyunda bu kadardı bu hikayenin üstüne diğer oyunlarda ara sahneler ve bölümlerin içine yerleştirdikleri mesajlarla güçlendirmişler.
Fanzade Gamerhead'den herkese merhaba! Daha önce Doom hakkında bir giriş yaptığımız videomuzun devamı niteliğinde olacak Doom videomuza hoş geldiniz. Bu videomuzda sizlere Doom 2 ve sonrasında çıkan Doom oyunlarından bahsedicez!
DOOM II : Hell on Earth ve DOOM64
İlk oyundan bir yıl sonra hızlı bir şekilde hazırlanan Doom II: Hell on Earth ilk oyun gibi büyük bir başarı yakaladı. id Software bu başarıyı gördükten sonra daha fazla üstüne gitmek istedi ve FINAL DOOM'u piyasaya sundu. Fakat büyük oynanış hataları ve çıkış yaptığı 1996-97 senelerinde çıkan diğer oyunların gölgesinde kaldı. O tarihte çıkış yapan bazı oyunlara örnek vermek gerektiğini düşünüyorum. Age of Empires, Fallout, Castlevania, Final Fantasy 7 ve yılın oyunu Goldeneye 007 çıkış yapan oyunlardan bazılarıydi. Bu büyük topların yanında bariz alınan yenilgiden sonra id Software son bir kurşun sıkıp piyasaya DOOM 64 'ü sundu . Yapılan yanlışlardan geri dönülmüş ve eski Doom tarzı korunmuştu. İlk Doom kadar para kazandırmasa da gerçekten ses getiren bir yapım oldu.
DOOM 3
Doom64'ten sonra id Software'den uzun yıllar Doom haberi alamadık. Ta ki 2004 yılında DOOM 3 duyurulana kadar. Firmanın nerdeyse 7 yıl sonra çıkardığı üçüncü oyun, ilk oyunun yarattığı etkiyi piyasada bıraktı . Gerek oynanıştaki akıcılık, gerek grafiklerdeki atlanan seviye, bütün seriyi sevenleri ve yeni DOOM oyuncularını tam anlamıyla kalplerinden vurmuştu . DOOM 3 çıkana kadar olan süreçte yapımcı firma, diğer yan serilerine devam etmişti. Fakat DOOM farklıydı ilk duyurulduğundan beri o saf aksiyon hissi, insanların uzun zamandır tatmadığı, rüyalarına giren bir yemek gibiydi.
DOOM 3'ten DOOM (2016 reboot)
Biri ertesi sene diğeri ise 8 yıl sonra çıkarılan iki ek paketle Doom 3'ü desteklemeye devam ettiler. Daha sonra id Software 4 yıllık bir inziva kararı aldı. İd Software bu inzivada; ekibi yeniledi, yayıncı şirketini değiştirdi ve uzun bir oyun yapım aşamasına başladı. Ekibe yazılımcı olarak Billy Khan'ı kattılar. Billy Khan Age Of Empires 3 ve Halo Wars'un yapımlarında bulunmuştu. Yönetmen koltuğuna ise Marty Stratton'ı oturttular . Marty Stratton, Doom'un ilk oyunundan beri ekipte bulunmuş olup diğer taraftan da Quake ve Wolfenstein yapımına yardım etmişti. Marty Stratton'a, oyun için aranan kan olarak bakılıyordu. Stratton, bahsi geçen diğer bütün serilerde aksiyonun nasıl işlediğini bilen biriydi, bunu kusursuz bir şekilde daha önce defalarca yapmıştı.
İd Software için her şey hazır durumdaydı. Ekip hazırdı, insanların nelerden hoşlandığını biliyorlardı ve İd engine 6'ya geçiş yapılmıştı. Bu oyun DOOM serisi için bir devrim niteliğinde olmalı ve ilk oyunun çıkışıyla yaptığı FPS oyunlarının devrimini tekrar yaşatmalıydı. Nitekim öyle de oldu, oyun çıktı ve hak ettiği puanları aldı. Çoğu oyun eleştirmeni tarafından deliler gibi övüldü. Oyun nerdeyse bir başyapıttı.
2016 yapımı Doom, oyuncular arasındaki genel görüşe göre iyi bir oyundu. Yıllar sonra ilk oyunun temellerini korumuş ve üstüne koyarak nerdeyse türünde hatasız denilebilecek bir seviyeye gelmişti. Kabul edilebilir seviyede hikaye, güzel grafikler, akıcı oynanış, oynanıştaki ve düşmanlardaki çeşitlilik bir de tadından yenmeyen boss'larla birleşince pürüzsüz bir oyun ortaya çıkmıştı.
DOOM ETERNAL
En son oyunları ise 2020 yılında çıkmış olan Doom Eternal'dı . Doom reboot yaparak çıktıktan sonra yarattığı etkiyi yaratarak, daha iyi düşman tasarımı, çeşitli bosslar ve bölümlerle zenginleştirilen bir oyun oldu .
Videonun sonuna doğru gelirken oyun hakkında söylenecek pek bir şey kalmadı . Başlangıcından sonuna kadar temellerini doğru atmış ve buna sadık kalmış bir oyun serisini inceledik. Yeri geldiğinde yenilikler yapıldı yeri geldiğinde atılan adımlar geri alındı fakat DOOM 1993'den beri aksiyon türünün en başarılı örneklerinden biri olmayı bırakmadı .