Haberler

Fecri Ebcioğlu Biyografisi

Fecri Ebcioğlu
Doğum Yeriİstanbul / Türkiye

Fecri Ebcioğlu Kimdir ?

Fecri Ebcioğlu (2 Mart 1927 - 6 Mart 1989), Türk söz yazarı, besteci, aranjör, DJ, şarkıcı, aktör ve eski kalecidir. 1960'lı yıllarda Türk popüler müziğine damgasını vurmuş müzik insanı.

1961 yılında Bob Azzam'ın "C'est écrit dans le Ciel" adlı parçasına Türkçe sözler yazıp "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" adıyla İlham Gencer'e söyletmesi ile Türk Popu'nu başlatmıştı. Bu parça Türkçe söylenmiş ilk pop şarkısıdır. O tarihe kadar bu tarz parçalar, yine Türk şarkıcılar tarafından orijinal dillerinde yani İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca söyleniyordu.

1960'ların başında Fecri Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal birlikte yabancı şarkılara Türkçe söz yazma modasını başlattılar, böylece 10 yıl kadar sürecek olan "aranjman" müzik akımının öncüleri oldular. Fecri Ebcioğlu, Ajda Pekkan, Ay-feri, İlham Gencer, Selçuk Ural gibi şarkıcılara Türkçe sözlerle Avrupa dillerinde şarkılarını söyletirken, Marc Aryan ve Adamo gibi Avrupalı sanatçılara da Türkiye'ye geldiklerinde kendi parçalarına Türkçe sözler yazarak plak doldurttu.

Gençliğinde kalecilik yapmış ve bir dönem Fenerbahçe'de forma giymiştir. İstanbul Levent'te hayatının bir bölümünü geçirdiği sokağa adı verilmiştir.

2 Mart 1927 yılında İstanbul'un Cihangir semtinde dünyaya geldi. Evin tek erkek çocuğu olduğu için el üstünde büyütülmüştü. Müziksever bir ailesi vardı, annesi ud çalıyordu ve evde Türk müziği hiç eksik olmazdı. Babıali'de bir kırtasiyeci dükkânı işleten babası ise, alafranga müziğin düşmanıydı ve sırf bu nedenle eve radyo almıyordu. Buna rağmen evlerine çok yakın olan 'Ege Bahçesi'nden duyulan alafranga müzikler, küçük Fecri'yi etkileyecekti. Hep bir sanatçı olmayı düşleyen Fecri, ortaokul ve liseyi Taksim'de okur. Cihangir yıllarından bir arkadaşı da Gazanfer Özcan'dı. Aile sonra Cağaloğlu'na taşınır, yazları ise Anadoluhisarı'ndaki konaklarında geçirirler. Bu yıllarda futbolla ilgilenir, Anadoluhisarı'nda lakabı "Kedi kaleci"dir ve Fenerbahçe futbol takımının kadrosuna seçilmiştir. Sonra çeşitli takımlarda birkaç sene daha kalecilik yapmıştır. Hisar'daki arkadaşlarından biri de Ergun Sav'dır (emekli diplomat) ve onun Küçüksu gazinosunda piyano çalıp şarkı söylediğini gayet iyi hatırlamaktadır.

1944 yılında 17 yaşındayken Babıali'de 'Öz Fenerbahçe' dergisinin Yazı İşleri Müdürü olarak iş yaşamına başlamıştı, burada ilk tanışı Halit Kıvanç olmuştu. 1950'lerin başında Yeşilköy Hava Limanı'nda bir havayolu şirketinde çalışmaya başladı. Şirket onu kurs için 1953'te ABD'ye gönderdiğinde, orada da müziğe olan ilgisi devam etti, akşamları TV ve DJ'lik kurslarına devam etti, TV'lerde takdimcilik yaptı. 1956'da Türkiye'ye dönünce DJ olarak çalıştı. 1957-1960 yılları arasında önce Yeni Sabah sonra da Hürriyet gazetelerinde müzik yazıları yazdı. 1961'de İstanbul Radyosu'nda haftalık bir müzik programı yapmaya başladı, 'Çay Saati Melodileri' adlı bu programda çaldığı plakların bir kısmını, Amerikan Haberler Merkezi'nden temin ediyor, çoğunluğunu da dinleyicilerin gönderdiği plaklar arasından seçiyordu. Salı günleri yayınlanan ve bir saat süren bu radyo programı dinleyici rekorları kırmış ve Türkiye'de birçok şarkının sevilmesine yol açmıştı. Özellikle ithal plaklara ulaşmanın kolay olmadığı bir tarihte program büyük bir eksikliği gideriyordu.

Şarkı sözü yazarlığına başlaması ise şöyle olmuştu; Avrupa ülkelerinde popüler olmuş parçaların her ülkede o ülkenin diliyle de söylendiği ve çok beğenildiği konusu zaten uzunca bir süredir aklını kurcalıyordu. 1960'ta Hollanda'dan dönerken Bob Azzam'ın o günlerin popüler şarkısı C'est Ecrit Dans Le Ciel'ine Türkçe sözler yazmaya başladı ve bunları uçak biletinin arkasına (başka bir söylentiye göre de sigara paketinin arkasına) karalayıverdi, parçanın adını da Bak Bir Varmış Bir Yokmuş yapmıştı. İstanbul'a indiğinde arkadaşı İlham Gencer'in çalıştığı gece kulübü "Çatı" ya gittiğinde kendisinden bir şarkı isteği yapılmıştı. Orada bu parçayı söylediğinde önce şaka yapıyor zannedilmiş, sonra da şarkıyı defalarca tekrar etmek zorunda kalmış. İlham Gencer bu şarkıyı plak yaptığında Türkiye'de bir ilk gerçekleşiyor ve ilk kez bir pop şarkısı Türkçe sözlerle söylenmiş, plağa alınmış oluyordu. Bunun arkası gelecekti. 1964 yılında Belçika'lı şarkıcı Adamo, konser için İstanbul'a geldiğinde onun meşhur şarkısı Tombe La Neige'i de Türkçeleştirmişti. Adamo, kendi şarkısını Her Yerde Kar Var adıyla Türkçe okuyunca Atlas Sineması'nda yer yerinden oynadı, şarkının plağı yok sattı. Şarkılarını Fransızca ve İspanyolca söyleyen İzmir'li şarkıcı Dario Moreno'ya da ilk kez Türkçe sözler yazdı; bunlar Deniz ve Mehtap ve Her Akşam Votka, Rakı ve Şarap'tı.

1965 yılında o tarihlerde henüz çok tanınmamış bir sinema oyuncusu olan Ajda Pekkan'a "Her Yerde Kar Var" ve "Onyedi Yaşında" şarkılarını verdi ve plak yaptırttı. (Ajda Pekkan 1963 yılında Ses Dergisi'nin kapak yıldızı yarışmasında birinci seçilerek aynı yıl ilk filmini çekmişti) Daha sonra Pekkan için yazdığı, Strangers in the Night'ın aranjmanı olan İki Yabancı hit oldu ve arkası geldi ve Ebcioğlu, Ajda Pekkan için onlarca aranjman daha yapacaktır. 1960'larda popüler müzikle ilgili her alanda onu görürüz. Şarkı sözü yazarlığı, müzik festivalleri ve yarışmalarında sunuculuk dışında onlarca filmin de müziklerini yapmıştır. 1968'e kadar müziklerini yaptığı filmler arasında Acı Hayat, Suçlular Aramızda, Yılanların Öcü ve Susuz Yaz gibi filmler de vardı. Bu arada İstanbul Radyosundaki DJ'lik çalışmaları da devam ediyor, Pazar günleri yayınlanan "Dinleyici İstekleri" programına haftada 6bin mektup geliyordu. Fecri Ebcioğlu, aynı zamanda Türkiye'nin ilk TV sunucusudur, 1956 yılında İstanbul'da deneme yayınlarına başlayan İTÜ televizyonunda 'Ebcioğlu Show'u uzunca bir zaman sunmuştu. Hatta şarkıcı Gönül Yazar'a, bu televizyonda ilk play-back'i de o yaptırtmıştı. TRT ile devam eden televizyon serüveni 'Yedi Tepeden', 'Biz Bize', 'Laf Lafı Açar' (1978) ve 'Hatıralar' (1984) adlı show programları ile devam etti.

58 yaşında felç geçirerek Çapa Hastanesi'nde uzun bir süre yattı. Boynundan aşağısını hareket ettiremiyordu; ancak iki yıl içinde ayağa kalktı. Artık Levent'e taşınmıştı. 6 Mart 1989 tarihinde Levent'teki evinde kalp krizi geçirerek öldü. Evinin bulunduğu sokağa adı verilmiştir; "Fecri Ebcioğlu sokak". Cenazesi Anadolu Hisarı Mezarlığı'nda defnedildi.

title