Türkiye'deki Restorasyon Faciaları: O Eski Halimden Eser Yok Şimdi!
Yüzlerce hatta binlerce yıllık tarihe sahip mekanlar yapılan yanlış restorasyon uygulamaları yüzünden adeta tanınamaz hale geliyor.
Yüzlerce hatta binlerce yıllık tarihe sahip mekanlar yapılan yanlış restorasyon uygulamaları yüzünden adeta tanınamaz hale geliyor. Maalesef ülkemizde de bunun acı örneklerine rastlıyoruz. Bu örneklerin sayısı da azımsanamayacak kadar fazla. Ülkemizde restorasyon, yenileme olarak algılanıyor. Eserler, yapılar kendi dönemine uygun şekilde restore edileceği yerde kulaktan dolma bilgilerle ve günümüzdeki malzemelerle resmen yeniden inşa ediliyor. Bu da ortaya çok kötü sonuçlar çıkarıyor. Antalya Aspendos Antik Tiyatrosu Şile Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Atik Valide Şifahanesi, Süheyl Bey Camii bu restorasyon facilarının önde gelen örneklerinden. Mimarlar ve arkeologlar, bu alanda bu kadar çok sayıda restorasyon faciası yaşanmasının nedenini işin konunun uzmanı olan kişi ve firmalar yerine, konuyla ilgili olmayan, kişi ve firmalara verilmesinden kaynaklandığını belirtiyorlar. İşte ülkemizdeki kötü restorasyon örnekleri: Şile Kalesi, Sünger Bob oldu İstanbul'un Şile ilçesinde 2000 yıllık tarihi kale restorasyonu son zamanların en büyük skandallarından biri. 'Ocaklı Ada Kalesi' olarak da bilinen Cenevizlilerden kalma tarihi yapı, restorasyon işlemlerinin ardından tanınmayacak hale geldi. Kalenin son halini görenler onu çizgi film karakteri 'Sünger Bob'a benzetti. Eleştirilerin ardından Şile Kalesi'nin restorasyon projesini yapan Prof. Dr. Kamuran Öztekin ile yüksek mimar Tevfik İlter, kendi projelerinin uygulanmadığını, 'ortaya çıkan garabetle ilgilerinin olmadığını' ifade etti. Cam kaplamalı Şifahane Osmanlı hükümdarı II. Selim'in eşi Nur Banu Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan, İstanbul'un en büyük 3. külliyesi hüviyetindeki Atik Valide Külliyesi içinde yer alan şifahanenin başına ilginç işler geldi. Yapı, eski bir külliyeden çok cam kaplamalı yeni bir alışveriş merkezi ya da kafeyi andırıyor. Özgün eseri açığa çıkartmak yerine şifahanenin görünmemesini ister gibi boydan boya cam giydirmelerle kapatılması ve neticede eski halinden bu denli uzak olması üzücü. Tarihi camilere yama Süleymaniye ve Fatih camilerinde yapılan restorasyonlardan sonra bu eserlerin özellikle dış cephelerinde yamaya benzeyen bölümler oluştu. Uzmanlara göre dışarıdan bakıldığında hemen göze çarpan bu yamalar ya aynı malzemenin kullanılmamasından ya da eskitmelerin yeterince yapılmayışından kaynaklanıyor. İshak Paşa Sarayı seraya döndü 18. yy Osmanlı mimarisinin en seçkin örneklerinden biri olan İshak Paşa Sarayı'nın son halini görenler şaşırıyor. Sarayın üstü, şeffaf bir cam tavanla örtüldü. Son görüntüsü uzaktan bir serayı andırıyor. Bu durum sarayı ziyaret eden yerli ve yabancı turistler tarafından yadırganıyor. Yetkililer ise yapılan çalışmayı savunuyor. Tavanın saray içindeki eserleri korumak için güneş ışığını kıracak bir yapı olduğunu söylüyor. Isı yalıtımlı olarak tasarlanan cam tavanın sarayın içinin buz tutmasını da engelleyeceği görüşündeler. Şeffaf cepheli tarihi cami Trajikomik örneklerden biri de İstanbul Fındıklı'daki Süheyl Bey Camii restorasyonunda yaşandı. 1956'da yıkılan caminin yeniden canlandırılması için restorasyon projesi başlatıldı. Ancak eserin son halini görenler gözlerine inanamadı. Mimar Sinan'ın yaptığı, orijinalinde sekizgen planlı olan Süheyl Bey Camii'nin yerine cam cepheli betonarme bir bina inşa edildi. Ortaya çıkan yapı camiden çok, cam cepheli bir mağazaya benziyor. Komik olansa, çalışmalar sırasında eserin orijinal halinin fotoğraflarda yer almasına rağmen projenin uzaktan yakından bununla ilgili olmaması. Restorasyon değil katliam Bursa'nın Yenişehir ilçesindeki Sinan Paşa Külliyesi'nde çok enteresan bir durum yaşandı. Osmanlı döneminden kalan 435 yıllık külliyeye restorasyon yapılırken, yük taşıyan kamyonların girip çıkabilmesi için tarihi duvarlarından birini yıkıp kapı yaptılar. Yaşanılan vahim durum sözün bittiği yer cümlesinin en güzel örneklerinden. Birkaç yıl önce yapılmış gibi... Bozdoğan Su Kemeri, 1600 yıllık bir tarihe sahip. Dünyadaki örneklerinin adeta cam fanuslar içinde korunduğu bu tarihi yapının restorasyon sonrasındaki görüntüsü sanki birkaç yıl önce inşa edilmiş izlenimini veriyor. Kemere, restorasyon disiplinine aykırı birçok uygulama yapıldı, sonuç ortada... Battal Gazi Külliyesi'ne Amerikan mutfak Eskişehir'deki Seyyid Battal Gazi Külliyesi, restorasyon sonrasında orijinalinden çok farklı bir hale gelmişti. Mermer olan külliye sütunlarının yerine beton sütunlar inşa edilmiş, Selçuklu dönemine ait eserin içine Amerikan tarzı mutfak ve modern tuvaletler yapılmıştı. İznik'te beton kubbeler İznik'teki Ayasofya Cami'nin restorasyon çalışmaları sırasında müzenin kubbelerinin onarımında harç kullanıldı. Eser üzerindeki tüm açıklıklara da cam yerleştirildi. Hormonlu Roma mozaikleri Dünyanın ikinci büyük mozaik sergileme alanına sahip Hatay'daki Arkeoloji Müzesi'nde, Roma döneminden kalma mozaiklerin büyük bir çoğunluğu yanlış restore edildi. Onarımdan sonra mozaiklerin eski hali ile yeni hali arasındaki ciddi farkı görenler adeta dehşete düşüyor. Sümela duvarları betonla örüldü Trabzon'un simgelerinden Sümela Manastırı'nda yapılan çalışmaların sonucunda manastırın duvarları betonla örülmüştü. Çalışmalarda yerli taş yerine, il dışından taş kullanılmış, pencere önleri de çimentoyla kaplanmıştı. İki sıra beton altında kaldı Antalya Kaş'ta M.Ö 1. yüzyıldan kalan Antiphellos Antik Tiyatrosu resmen katledildi. Restorasyon sırasında tiyatronun zemini yenilenmek istendi. Ancak bu işlem, zemine beton dökülerek gerçekleştirildi. Restorasyon öncesinde antik tiyatro 28 sırada 4 bin kişi kapasitesine sahipti. Sonrasında 26 sıra kaldı. İki sıra ise betonun altında.Şifahane'ye cam kaplamaMimar Sinan'ın son yapıtı olarak bilinen Atik Valide Külliyesi'nin şifahanesi de restorasyonla tanınmaz hale geldi. Şifahanenin iç bahçesine bakan revakların önü tamamen camla kaplandı ve iç bahçeye otomatik kapılar yapılarak kafeteryaya çevrildi.