Yeşilçam'ın Mavi Gözlü Çocuğu Kendi İşinin Patronu Oldu
Muat Erton, şimdilerde oğlunun, eşinin ve kendisinin başharflerini taşıyan tasarım firmasında başarılı işlere imza atıyor.
Çocuk oyuncuların revaçta olduğu 70'li yıllarda hayatımıza dahil oldu, Tarık Akan, Selma Güneri, Perran Kutman gibi birbirinden usta oyuncularla kamera karşısına geçti...Gökyüzünü kıskandıran mavi gözleri, ona 'Türkiye'nin En güzel Çocuğu' ünvanını getirdi!Elif ÜNAL eunal@hurriyet.com.tr 22 Mart 2016 - 10:49:00Yeşilçam'ın mavi gözlü çocuğu Murat Erton şimdi nerede, ne yapıyor?
Evet evet... sinemanın, reklam filmlerinin hatta fotoromanların aranan ismi Murat Erton'dan bahsediyorum.
Murat Erton ile sinemayı, iş hayatını ve şimdiki yaşantısını konuştuk.
Murat Erton, 1968 yılında Edirne'de doğdu.
Dört kişilik bir ailenin en küçük üyesi olan Murat Erton, ilkokulu babasının işleri dolayısı ile geldikleri İstanbul Moda'da okudu.
1973 yılında Saklambaç gazetesinin açtığı 'Türkiye'nin En Güzel Çocuğu' yarışmasına tesadüfen katıldı ve birinci oldu.
Yarışmayı şu sözlerle anlattı Erton:
"Fotoğrafçı Murat Karlıova kendi çektiği fotoğrafları gazeteye gönderdi.Bize sonra haber verdi, tesadüfen ön elemeyi kazanınca.Yarışmada bir çok hediye vardı ve kupa.Kupam hala evde duruyor"
Bu birincilik Erton'a sinemanın da kapısını açtı.
Gülerken Ağlayanlar, Nefret, Düşmanlarım Çatlasın, Sahipsizler, Baba Kartal, Talihsiz Yavrum, Sevgili Dayım, Baba Kartal ve Hedef filmlerinde rol aldı.
İlk set gününü yaşı sebebiyle çok fazla hatırlamıyor...
"İlk setimde dört yaşındaydım çok fazla hatırlamıyorum ama ilk filmim 'Korkunç Tecavüz'dü.Ertem Göreç rejisördü. Yalçın Gülhan ve Emel Özden ile."
Murat Erton 'Sevgili Dayım' filmini bir başka severmiş... 'Sahipsizler' ve 'Düşmanlarım Çatlasın'ı da...
O günlere ait bir anısını gülümseyerek anlatıyor:
"Sette kocaman bir tavada yumurta yaparlardı. Tarık Akan yumulur, bana hiç bir şey bırakmazdı. Çok uğraşırdı benimle. Çocuk ruhlu komik bir adamdı..."
Kadir İnanır'ın ise Murat Erton'un hayatında ayrı bir yeri var.
"Ben en çok Kadir İnanır'ı severim. İki film yaptık.Sahipsizler ve Hedef. Çok insancıl bir adamdı.Yıllar sonra üniversiteye giderken karşılaştık Ortaköy'de, Levent İnanır ile beraber kahve içiyordu. 'Kadir Abi beni tanıdın mı' dedim, 'Murat ne çok büyümüşsün' dedi, hiç unutmam."
1976 yılında 'Sahipsizler' filmi ile Altın Portakal ödülüne layık görüldü.
Murat Erton, 'Kadıköy Anadolu Lisesi'ni kazanınca, sinemaya veda etti.
Okul hayatı da başarılarla dolu olan Erton, Mimar Sinan Üniversitesi'nden mezun oldu.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan Murat Erton, bir yandan da Taçspor, Fenerbahçe ve Tekelspor'un da arasında bulunduğu takımlarda basketbol oynadı.
Geçen yıllar Murat Erton'un sinemaya olan özlemini de beraberinde getirmiş...
"Setleri çok özlüyorum, şimdi teklif gelse koşarım ama hiç keşke demedim. Okulum çok önemliydi. İkisi yürümezdi eminim."
Mezuniyetinin ardından iş hayatına atılan Erton, vatani görevini 1995 yılında Erzincan'da tamamladı.
Askerlik sonrası Amerika'da pazarlama ve yöneticilik eğitimi alan Erton, üniversitedeki sınıf arkadaşı Banu Erton ile evlendi.
Çiftin bu evlilikten 'Yiğit' adında bir de oğulları oldu.
Şimdi 14 yaşında olan Yiğit, St Michel'de okuyor. Bir yandan da Acıbadem Üniversitesi'nde basketbol oynuyor. En büyük isteklerinden biri model olmak
Yiğit Erton, 1,81'lik boyu ile modelliğin hakkını verecek gibi!
Çocukluğunun geçtiği setlerden yıllardır uzak olan Murat Erton bir dönem sektöründe lider olan bir şirkette üst düzey yöneticilik yaptı.
Cem Yılmaz ile oynamak isterdim diyen Erton, şimdilerde oğlunun, eşinin ve kendisinin başharflerini taşıyan tasarım firmasında başarılı işlere imza atıyor. (Kaynak:Hürriyet)