Yeni Ttk, 4 Lastiği de Patlak Son Model Arabaya Benziyor!

Kanunda hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencisinin bile yapmayacağı hatalar bulunduğunu kaydeden Kızılot, 'Kanun, 4 lastiği de patlak son model bir araba gibi. Kanundaki birçok maddenin değiştirilmesi gerekiyor' dedi

Akşam'ın haberine göre Türkiye'nin önde gelen vergi uzmanlarından Prof. Dr. Şükrü Kızılot, hükümet tarafından değişiklik çalışmaları yürütülen yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) en çok kaynanasını uzaklaştırmak isteyen işadamlarına yarayacağını söyledi. Kızılot, 'Kanuna göre, akrabalara vadeli mal satmak yasak. Kaynanan senden buzdolabı aldıysa, kaynanan yandı. Doğrudan hapse gidecek' dedi. Prof. Dr. Şükrü Kızılot, yeni TTK'ya yönelik olarak çarpıcı tespitlerde ve uyarılarda bulundu. Kızılot'un değerlendirmeleri şöyle:

BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİSİ YAPMAZ

Yeni TTK, şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi çok hükümler içeriyor. Ticaret hayatı için çok önemli bir kanun. Ama kanun, 4 lastiği de patlak son model bir araba gibi. Dünyanın en iyi otomobili de olsa, patlak tekerle gitmez. Kanunlarla ilgili olayda erkek adam mantığını bırakıp varsa yanlışlar düzeltmek lazım. Şu anda haziranın ilk haftası geçti. Çok kısa süreleri kaldı. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili rötuş yapılacak. Denetçiler yönetim kurulu üyelerini görevden alabilecekler, patronlar hop oturup hop kalkıyor. Daha çok sayıda düzeltilmesi gereken konular var. Bakanlar Kurulu'nun da kanun yürürlüğünü uzatma yetkisi de var. Kanunda, hukuk birinci sınıf öğrencisini bile yapmayacağı yanlışlar var. Defterleri ibraz edilmezse 2 yıl hapis var bunu tebliğle düzenleyeceğim diyor. Hapis cezası öngören maddeyi tebliğ ile düzenleyemezsin.

ŞİRKETLERİN % 85'İ UNUTULMUŞ

l ORTAKLARIN şirketten para çekmesi konusunda 'kar avansı' çekilecek deniyor. Evet kanunda kar avansı var ama sadece anonim şirketlere, limited şirketlere yok. Ülkedeki şirketlerin yüzde 85'i limited şirket. Ama bunu kanuna koymayı unutmuşlar, Türkiye'deki şirketlerin yüzde 85'i unutulmuş. Fıkra gibi olay. Bu maddeyle hapse girmeyen şirket ortağı ve vatandaş kalmaz.

l ORTAKLARA şirketten borç para çekme yasak. Adam iş yemeği yaptı, yemek parası çekti, hadi bakalım hapse. ya da çiçek gönderdi, Avrupa'da böyle deniyor. Avrupa'da da yok böyle bir şey, dünyada da yok.

LEVHA KORUMA GÖREVLİSİ

l LEVHA asmayana 2 yıl kadar hapis veya adli para cezası. Yahu bir levha için 73 bin TL para cezası ya da hapis olur mu. İşadamları, levhaya bir tane güvenlik kamerası koyalım diyorlar. Bir başkası diyor ki: Bir tane güvenlik elemanı tutacağım levhayı bekleyeceğim. Bu madde düzeltilmeli.

KAYNANA HAPSE

l KANUN diyor ki, yönetim kurulu üyesinin kendisinin ve eşinin üçüncü derece dahil akrabaları şirkette vadeli mal alamazlar, borçlanamazlar. Mesela, kaynanası geldi, adamın dükkanında kampanyalı satış var. 10 taksitle buzdolabı satıyor. 'Damadımın yerinden alayım' deyip aldı ve yandı. Kim yandı, kaynana. Kaynanaya 73 bin TL'ye kadar ceza ya da 2 yıl hapse girecek.

l YENİ kanunla, şirketlerin nur topu gibi 7 defteri oldu. 3 ticari defter vardı, 3 daha geldi, bir de adı olmayan internet defteri. Diyor ki 7 defterin açılışı da kapanışı da notere tasdik edilecek. 14 tasdik ediyor. Avrupa'da böyleymiş. Egemen Bağış'tan imzalı yazı aldım. AB ülkelerinin hiçbirinde noterden defter tasdiki yok. 14 defterden birini tasdik ettirmezsen 73 bin TL para cezası ya da hapis.

TİCARET SİCİL GAZETESİ KAMYONLA TAŞINACAK

l BİR başka olay yine fıkra gibi. Türkiye'deki bütün şirketlerin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde finansal tablolarını, denetim ve faaliyet raporlarını ilan ettirmesini istiyor. 700 bin şirket, ortalama 20 sayfadan, 14 milyon sayfanın ticaret sicili gazetesinde yayınlanması gerekiyor. Yeni TTK, bir başka dünya rekorunu da gazetelerin sayfa sayısında yaratacak. Gazeteyi almaya giderken, bir eleman yetmez. 250 bin sayfa olduğu için şirketten 10 kişi lazım. Otomobile sığmaz, kamyon tutmaları lazım.

BÜTÜN BU KONULAR DEĞİŞMELİ

l BETERİN beteri var. Ben şimdi 'Herşey çok güzel' desem de inanan olmaz. Tren yolu yanında evi olan bir kadın, yatak odasına bir dolap ısmarlamış. Dolap, tren geçerken dağılmış. Kadın mobilya şirketini arayınca yetkilisi gelmiş ve 'Dolabın içine girip sorunun ne olduğunu kendi gözlerimle görmek için bekleyeceğim' demiş. Adam dolabın içinde beklerken, kadının kocası eve gelmiş. Kocası yeni dolabı görüp de kapısını açınca, adamı görüp, 'sen kimsin' diye bağırmış. Adam: Şimdi, tren bekliyorum desem inanmazsın!.. Bu fıkradaki gibi her şey güllük gülistanlık desem inanmazsınız. Bu değindiğim konuların tümünün değişmesi bekleniyor.