Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Yeni Nesil Girişimciler İçin Proje Finansman Modelleri Ticaret Üniversitesinde Ele Alındı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile MÜSİAD'ın düzenlediği "Girişimciliğin güçlendirilmesi: Proje finansman modelleri" konulu panel ve çalıştay üniversitenin Sütlüce kampüsünde gerçekleştirildi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile MÜSİAD'ın düzenlediği "Girişimciliğin güçlendirilmesi: Proje finansman modelleri" konulu panel ve çalıştay üniversitenin Sütlüce kampüsünde gerçekleştirildi.

Panelin açılış konuşmalarını İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Nazım Ekren, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Dursun Topçu ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak yaptı.

Panele ev sahipliği yapan Nazım Ekren, dünya krizinden sonra hem finans sektöründe hem şirketler kesiminde ciddi ve yeni arayışların gündeme geldiğini hatırlatarak, "Özellikle finansal hizmetler sektöründe ürün ve hizmet, kurumlar ve piyasalar bazında yeniden yapılanmasının nasıl olması konusu hâlâ tartışılıyor. Şirketler cephesinde de benzer şeyler geçerli. Orada da kurumsal rekabeti artırabilmek için hangi ölçeklerde, hangi sektörlerde ve hangi faaliyet alanlarında nasıl bir yapılanma olması gerekir düşüncesi sadece küresel ülkelerde değil bizim gibi yükselen ülkelerin ısrarla üzerinde durması gereken konulardan birisidir" diye konuştu.

-"ŞİRKETLER KESİMİ İÇİN DE REKABET ODAKLILIĞININ NE OLACAĞI KONUSU ÖNEMLİ"-

2023 yılı ve ondan sonraki hedefler için servetin, gelirin ve refahın üretilmesinde en kritik sektörlerden birisinin de şirketler kesimi olduğunu söyleyen Ekren,"Bunların yapısı ne kadar güçlü olursa, finansal yapısı ne kadar güçlü olursa, inovatif ve girişimcilik yetenekleri ne kadar iyi kurgulanmış ise o ülkedeki servetin ve refahın hem üretilmesinde hem de yaygınlaştırılmasında ciddi bir altyapı da oluşturulmuş olur" açıklamasında bulundu.

Ekren konuşmasında, banka bazlı bir finans sektörüyle piyasa bazlı bir finans sektöründen hangisinin işi daha da kolaylaştırdığı konusunun tartışılması gerektiğini vurgulayarak, "Şirketler kesimi için de rekabet odaklılığının ne olacağı konusu önemlidir. Refah ve mutluluğu artırıp yaygınlaştırmak için şirketler kesiminde kurumsal rekabet ve karlılık ilkesiyle tutarlı girişimcilik ve finansman modeline ihtiyacımız var. Burada da rekabet ekonomisi faktörü önem kazanıyor" dedi.

-"BANKALARIMIZIN KREDİLENDİRME SİSTEMİ TAMAMEN TEMİNATLANDIRMAYA DAYALI"-

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Dursun Topçu, konuşmasına üniversiteler ve iş dünyası arasındaki bağların kuvvetlenmesi için bu tür çalışmaların gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. İş dünyası için arzu edilen yükselişi sağlayacak yolda finansmanın önemli bir silah olduğunu söyleyen Topçu şunları kaydetti:

"Düzenlenen bu panel iki unsur üzerine odaklanıyor. Bunlardan birincisi girişimcilik, ikincisi finansmandır. Girişimcilik, sürekli gelişimin ve değişimin anahtarıdır. Temel meselemiz ülke ekonomisini daha ileriye taşımaktır. Bunu da yatırım yapan, ekonomiye değer katan girişimcilerimizle başaracağız. Girişim yapanların sayısı arttıkça istihdam ve ticaret de artacak, ekonomi de büyüyecektir."

Türkiye'deki finansman sisteminin bankacılık ağırlıklı oluştuğunu belirten Topçu, "Bankalarımızın kredilendirme sistemi tamamen teminatlandırmaya dayalı. Yeterli teminata sahip olamayan bir fikrin ülkemizde kredi alması neredeyse imkansız. Bu sistemin değişmesi için banka ve ilgili kurumlarının ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum" çağrısında bulundu.

-"KAMU VE ÖZEL SEKTÖR İŞ ORTAKLIKLARI GÜNDEMDE"-

Topçu, Türkiye'de finansman konusunda yaşanan ve iş dünyasına moral veren gelişmeleri ise şöyle sıraladı:

"Son dönemde sermaye piyasalarının daha etkin hale getirilmesi yönünde çalışmalar mevcut. Melek yatırımcılık sistemi ile parlak iş fikirleri sermaye sahipleri ile buluşuyor. Kamu ve Özel Sektör iş ortaklıkları gündemde. Bu sayede kamunun kaynak kullanım alanı genişlerken, özel işletmeler özel sektör dinamizminden yararlanıyor. İslami finans sisteminin ekonomideki ağırlığının artmasını olumlu karşılıyoruz. BDDK tarafından tüketici ve taşıt kredileri ile kredi kartlarına ilişkin olarak hayata geçirilen tedbirler, sistemde birikecek tasarrufların artmasında etkili olacaktır."

Açılış konuşmasında 2008 krizi ile başlayan sürece değinen MÜSİAD Başkanı Nail Olpak konuşmasında, "Gelişmiş ekonomileri etkisi altına alan krizin temelinde, küresel finansal sisteminin çarpık algoritması yatmaktadır. Krizin başında, finans sektörünü kurtarmak amacıyla büyük fonlar oluşturan devletler, takip eden süreçte, bozulan kamu dengelerini düzeltmek için ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar ve hala ödemeye de devam ediyorlar" ifadelerine yer verdi.

-"YENİ KALKINMA STRATEJİMİZİN ODAK ÖZNESİ KOBİLER OLMALI"-

2023 hedeflerine ulaşabilmek için, tüm paydaşların hesaba katıldığı, kapsamlı bir ekonomi politikası oluşturulması gerektiğini belirten Olpak önerileri şöyle sıraladı:

"Sanayi tarafı zayıf, hizmet sektörü ağırlıklı bir ekonomi, hedefimiz olmamalıdır. Yeni kalkınma stratejimizin odak öznesinin KOBİ'ler olması gerekmektedir. Patriot sektörlere öncelik verilen, odağında KOBİ'lerin olması gereken yeni kalkınma stratejimizde, eksik kalan, üretimin finansmanıdır. Finansmana kolay erişim, güven ekonomisi için çok önemlidir. Özel sektör olarak, bilanço yapılarındaki şeffaflık dahil, gerekenler yerine getirilmelidir. Bankacılığın ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemeler varsa, bunlar, Meclis ve Hükümet'ten, talep edilmelidir. Bankacılığı, mevcut sisteme göre daha fazla risk taşıyan modele yönlendirmek için yeni sistemin ve proje finansmanının, pozitif bir ayrımcılıkla teşvik edilmesi düşünülmelidir. Devlet bankalarının, kâr optimizasyonuna giderek; piyasa yapıcı rol alması sağlanmalıdır. Sonuç olarak, gelir-gider dengesi ve nakit akışı doğru biçimlendirilmiş, bilançosunu ortaya şeffafça koyan projelerin, makul teminatlar alınarak, kaliteli ve hızlı finansman bulabilmeleri, bundan sonra, ülkemizin önündeki önemli gündem maddesidir."

Kaynak: ANKA / Ekonomi
title