Yeni Nesil Girişimciler İçin Proje Finansman Modelleri Ticaret Üniversitesi'nde Masaya Yatırıldı
''Girişimciliğin güçlendirilmesi: Proje finansman modelleri'' paneli İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
"Girişimciliğin güçlendirilmesi: Proje finansman modelleri" paneli İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi ile MÜSİAD'ın düzenlediği "Girişimciliğin güçlendirilmesi: Proje finansman modelleri" konulu panel ve çalıştay, üniversitenin Sütlüce kampüsünde yapıldı. Panelin açılış konuşmalarını İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Dursun Topçu ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak gerçekleştirdi.
Panele ev sahipliği yapan Rektör Prof. Dr. Nazım Ekren, dünya krizinden sonra hem finans sektöründe hem şirketler kesiminde ciddi ve yeni arayışların gündeme geldiğini hatırlatarak, "Özellikle finansal hizmetler sektöründe ürün ve hizmet, kurumlar ve piyasalar bazında yeniden yapılanmasının nasıl olması konusu hala tartışılıyor. Şirketler cephesinde de benzer şeyler geçerli. Orada da kurumsal rekabeti artırabilmek için hangi ölçeklerde, hangi sektörlerde ve hangi faaliyet alanlarında nasıl bir yapılanma olması gerekir düşüncesi sadece küresel ülkelerde değil bizim gibi yükselen ülkelerin ısrarla üzerinde durması gereken konulardan birisidir" dedi.
"REKABET EKONOMİSİ ÖNEMLİ"
2023 yılı ve ondan sonraki hedefler için servetin, gelirin ve refahın üretilmesinde en kritik sektörlerden birisinin de şirketler kesimi olduğunu söyleyen Ekren, "Bunların yapısı ne kadar güçlü olursa, finansal yapısı ne kadar güçlü olursa, inovatif ve girişimcilik yetenekleri ne kadar iyi kurgulanmış ise o ülkedeki servetin ve refahın hem üretilmesinde hem de yaygınlaştırılmasında ciddi bir altyapı da oluşturulmuş olur" diye konuştu. Banka bazlı bir finans sektörüyle piyasa bazlı bir finans sektörünün hangisinin işimizi daha kolaylaştırdığı konusunun tartışılması gerektiğini vurgulayan Ekren, "Şirketler kesimi için de rekabet odaklılığının ne olacağı konusu önemlidir. Refah ve mutluluğu artırıp yaygınlaştırmak için şirketler kesiminde kurumsal rekabet ve karlılık ilkesiyle tutarlı girişimcilik ve finansman modeline ihtiyacımız var. Burada da rekabet ekonomisi faktörü önem kazanıyor" dedi.
"KATMA DEĞER ÖNCELİĞİMİZ OLSUN"
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanvekili Dursun Topçu, konuşmasına üniversiteler ve iş dünyası arasındaki bağların kuvvetlenmesi için bu tür çalışmaların gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. İş dünyası için arzu edilen yükselişi sağlayacak yolda finansmanın önemli bir silah olduğunu söyleyen Topçu, "Düzenlenen bu panel iki unsur üzerine odaklanıyor. Bunlardan birincisi girişimcilik, ikincisi finansmandır. Girişimcilik, sürekli gelişimin ve değişimin anahtarıdır. Temel meselemiz ülke ekonomisini daha ileriye taşımaktır. Bunu da yatırım yapan, ekonomiye değer katan girişimcilerimizle başaracağız. Girişim yapanların sayısı arttıkça istihdam ve ticaret de artacak, ekonomi de büyüyecektir" dedi. Buna rağmen bazı sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Topçu, "Bir kere risk almaktan kaçınıyoruz. Hata yapmaktan korkuyoruz. Üzerine aldığı sorumlulukları, iş yapma becerileriyle zenginleştirmeye çalışan insanımız yetersiz sayıda değil. Oysa rekabetin arttığı dünyamızda çok sayıda girişimci çıkarmak mesele değil. Asıl mesele bu girişimcilerin iş fikrinin ortaya koyacağı katma değerde saklı. Artık zaman yüksek teknolojili ürünlerle daha ileri gitme zamanıdır" diye konuştu. Türkiye'deki finansman sisteminin bankacılık ağırlıklı oluştuğunu belirten Topçu, "Bankalarımızın kredilendirme sistemi tamamen teminatlandırmaya dayalı. Yeterli teminata sahip olamayan bir fikrin ülkemizde kredi alması neredeyse imkansız. Bu sistemin değişmesi için banka ve ilgili kurumlarının ellerini taşın altına koymaya davet ediyorum" çağrısında bulundu.
Topçu, "Dünyada paranın maliyeti artarken kaynaklarımı tüketime değil, yeni fikirlere, katma değer sağlayacak girişimlere, yatırımlara yönlendirmeliyiz" önerisinde bulundu.
"FİNANS TERÖRÜ BÜYÜK TEHDİT"
Açılış konuşmasında 2008 krizi ile başlayan sürece değinen MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, "Gelişmiş ekonomileri etkisi altına alan krizin temelinde, küresel finansal sisteminin çarpık algoritması yatmaktadır. Krizin başında, finans sektörünü kurtarmak amacıyla büyük fonlar oluşturan devletler, takip eden süreçte, bozulan kamu dengelerini düzeltmek için ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar ve hala ödemeye de devam ediyorlar" dedi. Finansal sistemin, toplumların daha müreffeh seviyeye ulaşması için bir araç olması gerekirken, onları yöneterek bir amaç haline geldiğini söyleyen Olpak, "Artık, kaliteli ve doğru finansmana hızlı erişimin, nasıl olması gerektiği değil de, faizlerin kaç baz puan artmasına niçin ihtiyaç olduğu tartışılıyor. Tıpkı, İnsanların neden öldürüldüğünün değil, öldürülüş biçimlerinin tartışıldığı, günümüzün medeniyet anlayışında olduğu gibi. Oysaki, gerçek ekonominin temel değerleri; AR-GE, Yenilikçilik, Yatırım, İstihdam ve Üretim'dir. Tüm bunları ve sosyal hayatın ana değerlerini bir kenara iterek, her şeyi, neredeyse sadece tek bir değere indirgeyen ve değerlerimizi acımasızca şekillendiren, adeta yeni tehdit kaynağı olan "Finans Terörü", bu bağlamda doğru değerlendirilmelidir" uyarısında bulundu. Olpak önerilerini şöyle sıraladı:
"2023 hedeflerine ulaşabilmek için, tüm paydaşların hesaba katıldığı, kapsamlı bir ekonomi politikası oluşturmak zorundayız. Sanayi tarafı zayıf, hizmet sektörü ağırlıklı bir ekonomi, hedefimiz olmamalıdır. Yeni kalkınma stratejimizin odak öznesinin KOBİ'ler olması gerekmektedir. Patriot sektörlere öncelik verilen, odağında KOBİ'lerin olması gereken yeni kalkınma stratejimizde, eksik kalan, üretimin finansmanıdır. Finansmana kolay erişim, güven ekonomisi için çok önemlidir. Özel sektör olarak, bilanço yapılarındaki şeffaflık dahil, gerekenler yerine getirilmelidir. Bankacılığın ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemeler varsa, bunlar, Meclis ve Hükümet'ten, talep edilmelidir. Bankacılığı, mevcut sisteme göre daha fazla risk taşıyan modele yönlendirmek için yeni sistemin ve proje finansmanının, pozitif bir ayrımcılıkla teşvik edilmesi düşünülmelidir. Devlet bankalarının, kar optimizasyonuna giderek; piyasa yapıcı rol alması sağlanmalıdır. Sonuç olarak, gelir-gider dengesi ve nakit akışı doğru biçimlendirilmiş, bilançosunu ortaya şeffafça koyan projelerin, makul teminatlar alınarak, kaliteli ve hızlı finansman bulabilmeleri, bundan sonra, ülkemizin önündeki önemli gündem maddesidir."
Konferansın oturum bölümünde, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek, MÜSİAD Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, BDDK Başkanvekili Baki Alkaçar, SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, Gözde Girişim Sermayesi Mehmet Atila Kurama ve Aktifbank CEO'su Önder Halis Demir sektördeki dinamikleri, proje finansman modellerinin uygulanmasında karşılaşılan zorlukları ve şirketlerin beklentilerini dile getirdiler. - İSTANBUL