Yased Yönetim Kurulu Başkanı Timuray Açıklaması
"Türkiye'nin, uluslararası şirketler tarafından, özellikle ihracatı destekleyecek şekilde ve Ar Ge gibi katma değerli alanlarda bölgesel merkez olarak konumlandırılması, ekonomik büyümede çarpan etkisi yaratacaktır"
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Serpil Timuray, " Türkiye'nin, uluslararası şirketler tarafından, özellikle ihracatı destekleyecek şekilde ve Ar-Ge gibi katma değerli alanlarda bölgesel merkez olarak konumlandırılması, ekonomik büyümede çarpan etkisi yaratacaktır" dedi.
YASED tarafından düzenlenen "Sürdürülebilir Küresel Rekabet İçin Bölgesel Merkez Türkiye" konferansında konuşan Timuray, yatırım ortamının iyileştirilmesi misyonu doğrultusunda, YASED'in 5 stratejik önceliğinden biri olarak " Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımcı şirketler tarafından tercih edilen bir bölgesel merkez olarak konumlandırılması" olarak belirlediklerini anlattı.
Bu öncelik doğrultusunda "Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye" imza projesini tamamladıklarını açıklayan Timuray, Türkiye'nin gelecek dönemde ekonomik büyüme hamlesine devam etmesinde uluslararası doğrudan yatırımcıların önemli bir rolü bulunduğunu, küresel arenada, ülkelerin, uluslararası doğrudan yatırım çekme ve yatırım ortamlarının daha cazip hale getirilmesinde rekabet halinde olduklarını söyledi.
Uluslararası doğrudan yatırımların, ülkelerin rekabet gücünü artırma, ekonomiye önemli katma değer sağlama ve büyümeye sağladığı katkı ile kalkınmada kaldıraç etkisi yarattığını dile getiren Timuray, şunları ifade etti:
"Bölgesel merkez olmak başta GSYİH artışı ve işsizliğin azalması olmak üzere birçok alanda önemli katma değer yaratıyor. Ülkenin uluslararası doğrudan yatırım alanındaki rekabetçiliğinin artması ve ticaret dengesi üzerindeki olumlu etkisi, doğrudan ana sektörlerde, dolaylı olarak da yan sanayilerde yeni iş fırsatlarının artmasıyla işsizlik oranlarının düşmesine katkı sağlıyor. İnsan kaynakları bakımından sağladığı değer ise yerel işgücünün daha fazla katılımı ve bölgesel seviyede farklılaşmış insan kaynağı oluşturulmasını içeriyor. Bölgesel merkezler, ana sektörlerde gerçekleşen iş gelişimleri sayesinde tedarikçilerin ve ilgili yan sanayilerin gelişmesini de sağlıyor."
Timuray, Türkiye'nin, uluslararası şirketler tarafından, özellikle ihracatı destekleyecek şekilde ve Ar-Ge gibi katma değerli alanlarda "bölgesel merkez" olarak konumlandırılmasının, ekonomik büyümede çarpan etkisi yaratacağını vurgulayarak, Türkiye'nin bölgesel merkez olması için uluslararası şirketlerin yatırım kararlarının yön belirleyici olduğunu belirtti.
Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası şirketlerin en büyük temsilcisi YASED olarak, üyelerinin içinde yaklaşık 45 şirketin halihazırda Türkiye'yi "bölgesel merkez" olarak konumlamış olmasından memnuniyet duyduklarını kaydeden Serpil Timuray, gelecek dönemde bu sayının artacağına inandıklarını söyledi.
- "Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye" başlıklı rapor açıklandı
Konferansta, YASED, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak üzere "Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye" başlıklı raporunu açıkladı.
Makro seviyede ve sektörel odaklı temel gerekliliklerin yol haritasını da içeren rapor, YASED ve A.T. Kearney işbirliği ile hazırlandı. Rapor, dünyanın en büyük uluslararası firmalarından oluşan YASED üyeleriyle anketler ve birebir üst düzey görüşmeler yapılarak kapsamlı bir çalışma sonucunda tamamlandı.
Raporda sunulan yol haritasında, Türkiye'nin ekonomik büyümesinde sıçrama yapması için gerekli ihracatı destekleyecek ve Ar-Ge gibi katma değerli alanlarda Türkiye'yi bölgesel merkeze dönüştürecek uluslararası doğrudan yatırımların çekilmesiyle Türkiye ekonomisinin kazanacağı rekabetçilik gücüne ve artacak yatırım potansiyeline vurgu yapılıyor.
Raporda üretim ölçeği ve bölgesel üs olarak hazır olma koşullarındaki önceliklendirmeye göre sektörlerin yönetim, Ar-Ge, gelişmiş üretim ve gelişmiş hizmetler olmak üzere dört ana fonksiyondaki ek gelişim noktaları belirleniyor. Türkiye'yi bölgesel merkez olmaya taşıyacak sektörler arasında otomotiv, bankacılık, hızlı tüketim, enerji, lojistik, sağlık ve bilgi iletişim teknolojileri başı çekiyor.
Raporda ayrıca, Türkiye'nin bölgesel merkez olarak konumlandırılması için uluslararası doğrudan yatırımların önemi ele alınırken, bölgesel merkez konumundaki ülkelerle sektörel ve fonksiyonel alanlarda rekabet analizi ve somut öneriler sunuluyor.
Türkiye ile benzer hedefleri olan diğer bölgesel merkezlerin sahip olduğu rekabet avantajı "iktisadi, politik, sosyal ve beşeri" dört makro boyutta inceleniyor. Ayrıca 13 temel kriter çerçevesinde Türkiye'nin rekabetçiliğini artırma potansiyelinin altı çiziliyor. Bu kriterlerin başında; politik ve ekonomik istikrar, iş yapma kolaylığı, maliyet avantajı, hükümetlerin teşvik ve desteği, altyapı, küresel ulaşım, bölgesel ulaşım, bağlantılar ve yetişmiş insan kaynağı geliyor.
Coğrafi olarak bakıldığında, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya, Türkiye'nin hizmet vereceği en uygun bölgeler olarak görülüyor. Türkiye'den yönetilmek için kritik olarak görülen temel özellikler arasında yüzde 33 ile Türkiye'den ulaşım kolaylığı geliyor. Yüzde 20 ile Türkiye ile kültürel yakınlık, yüzde 18 ile Türkiye ile iş yapma benzerliği ve yüzde 7 ile Türkiye ile dil benzerliği takip eden kritik özellikler olarak sıralanıyor. - İstanbul