Türkiye, Teknoloji Girişimciliği Alanında Küresel Çekim Merkezi Olmayı Hedefliyor
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, ülkede AR-GE ve teknoloji girişimciliği ekosisteminin geliştirilmesinin önemine işaret ederek, hedeflerinin teknoloji girişimciliği alanında Türkiye'yi küresel çekim merkezi yapmak olduğunu söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, ülkede AR-GE ve teknoloji girişimciliği ekosisteminin geliştirilmesinin önemine işaret ederek, hedeflerinin teknoloji girişimciliği alanında Türkiye'yi küresel çekim merkezi yapmak olduğunu söyledi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) "Küresel Yatırım Günleri" etkinliğinde, " Türkiye'nin Uluslararası Doğrudan Yatırım Rekabetçiliğinin Artırılması" konulu panel düzenlendi.
Çoştu, burada yaptığı konuşmada, dünyanın belirgin bir küresel eğilim içinde olduğunu belirterek, son dönemde tedarik zincirlerinde stratejilerin de değiştiğini söyledi.
Türkiye'nin konumu, gücü ve kapasitesi itibariyle gelecek dönemde bazı avantajlarının olacağını dile getiren Çoştu, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularının önemine işaret etti.
Çoştu, bu iki makro faktörün, sürdürülebilir, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, elektrikli mobilite ya da sağlık teknolojileri gibi konularda yatırımlar açısından yeni oyun ve hareket alanları doğurduğunun altını çizdi.
Gelecek 30 yıl dünyanın yatırım ortamını şekillendirecek konu başlıklarında bir yarışa girildiğini belirten Çoştu, "Türkiye için de bu yeni ortaya çıkan yatırım konularını bir fırsat alanı olarak görüyoruz. Dünyada sert bir rekabet ortamı da oluşmuş durumda. Bu yeni yatırım alanlarında oluşan bu dönüşüm mevcut sektörlerde yıkıcı etkiler oluşturacak. En yakın örneği otomotiv sektöründe yaşanıyor." diye konuştu.
Çoştu, Türkiye'nin de hedefleri noktasında bu yarışta yer almak istediğini, yüksek teknolojide belki biraz geriden başladığı yarışta iddialı konuma gelmek isteyen bir ülke olduğunu dile getirdi.
Burada yatırımların çekilmesi konusunda 3 başlığa değinen Çoştu, şunları kaydetti:
"Yatırımları çekmek, Türkiye'de yüksek teknoloji üretimine yönelik kapasitemizi artırmak ve Türkiye'yi yüksek teknoloji sektörlerinde de bölgesel bir üretim gücü haline getirmek istiyoruz. Bunu yapmak yatırımları çekme noktasında tek başına yeterli olmayacak. Burada fabrikalar kurabiliriz ama sürdürülebilir, kalıcı bir kazanım elde etmek için sadece fabrika kurulmasını sağlamak yeterli olmayacak. Bizim AR-GE faaliyetlerini derinleştiriyor olmamız lazım. Özellikle son 20 yılda önemli gelişmeler kaydettik. Ama yüksek teknolojide kalıcı başarıyı elde edebilmek için yeterli gördüğümüz bir seviye değil. Uluslararası yatırımları da AR-GE boyutunda Türkiye'ye çekerek sağlamlaştırmak ve bir üst seviyeye taşımak istiyoruz. Özetle Türkiye'yi yatırımlarda olduğu gibi, yüksek teknoloji üretiminde olduğu gibi AR-GE boyutunda da mümkünse bir küresel hub haline getirmeyi arzu ediyoruz. Bu saydığımız alanlarda yapılacak sabit yatırımlar tek başına kalıcı hale gelmeyecek. Bunları çarpan etkisiyle büyütecek girişim ekosistemi destekleyici bir unsur olarak Türkiye'de konumlandırmamız lazım. Türkiye bu alanda yine önemli başarıları elde etti. Potansiyeli yüksek, genç, dinamik ekosistemiyle oluşmuş olan kültürüyle, yetkinlikleriyle bir seviyeye geldi. Bunu global ekosistemden de çekeceğimiz yeni yatırımlarla perçinlemek istiyoruz. Teknoloji girişimciliği ekosisteminde de Türkiye'yi küresel bir çekim merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz."
"Otomotiv sanayi açısından önemli yatırımlar var"
TOFAŞ Üst Yöneticisi Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinde artan bir rekabet ve hızlanan dönüşüm olduğuna dikkati çekerek, üreticilerin yatırım kararlarında pazara yakınlık ve verimliliğin ön plana çıktığını söyledi.
Türkiye'de değerli bir iş gücünün olduğuna işaret eden Eroldu, "Çok eğitimli, iddialı, işine son derece bağlı. Diğer dünya ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman iş gücü indikatörlerinde birçok ülkeden daha iyi durumdayız." dedi.
Türkiye'de otomotivin geleneksel parçaları konusunda ciddi bir yan sanayisi olduğunu belirten Eroldu, "AR-GE konusunda Türkiye'de yapılan otomotiv sanayi açısından önemli yatırımlar var. Otomotiv sanayi bugün Türkiye'deki birçok ileri teknoloji işlerine de bir zemin oluşturdu." diye konuştu.
Eroldu, Türkiye ve Çin'deki otomobil üretim kapasitelerine ilişkin karşılaştırma yaparak, "Dolayısıyla aramızdaki ölçek farkının da farkındayız. Türkiye pazarında genç bir nüfus olması ve mobilite ihtiyacının artarak devam etmesi de aslında pazara yakınlık anlamında Türkiye'ye gelecek olan yatırımlar için de bir avantaj." ifadesini kullandı.
"Diğer yabancı yatırımcıların da buraya gelmelerini sağlayacağız"
Bosch Grubu Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Başkanı Daniel Korioth da Bosch olarak yaklaşık 114 yıldır Türkiye'de olduklarına dikkati çekerek, Türkiye'nin genç bir nüfusa ve yüksek bir tüketici kitlesine sahip olduğunu söyledi.
Bosch'un Türkiye'ye yatırımlarına ilişkin değerleri paylaşan Korioth, "Yapılması gereken şey öncelikle öngörülebilir olabilmek. Paydaşlar sürekli olarak değişiyor olabilir ancak kısa, orta ve uzun vadede planlarınızın olması gerekiyor." dedi.
Korioth, hızlı gelişen durumlara adapte olmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Ben kendi yönetim kuruluma şunu söylüyorum; başka ülkelerdeki yatırımlarımızı da buraya çekmemiz lazım. Ama biraz zaman geçmesi gerekiyor. Çok büyük bir şirketiz ve bu tip kararları alırken oldukça etkin kararlar alabiliyoruz. Biz Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğiz ve diğer yabancı yatırımcıları da kendi tecrübelerimizle destekleyip, onların buraya gelmelerini sağlayacağız." diye konuştu.