Veda Eden Eski TÜSİAD Başkanından Zehir Zemberek Açıklama
TÜSİAD'ın bugün yapılan seçimli genel kurulunda konuşan Başkan Haluk Dinçer üstü kapalı hükümeti eleştirdi.
TÜSİAD'ın bugün yapılan seçimli genel kurulunda eski Başkan Haluk Dinçer konuştu. Başkan olarak son konuşmasını yapan Dinçer, "Cumhuriyet dönemi birikimini anlamak istemeyenlerin yeterince incelemediklerini görebiliriz. Laikliğin din ve siyasetin ayrı tutulmasının önemini de demokratikleşmede daha iyi anladık. Siyaset insanların özel yaşamı ve ruhani yaşamıyla ilgilenmez. Laiklik ilkelerine sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.
İşte Dinçer'in konuşmasından satır başları:
KRİZ UYARISI
* "Yaşadıklarımızın arka planında ekonomik kriz ve siyasi dengesizlikler var. Dünya ekonomisi 2008 krizini geride bırakamadı. Açıktan korumacılık yapılmıyor ama ticaret hacmi daralıyor. Kriz sadece ekonomiyle sınırlı değil siyasal bir kriz de var.
YOLSUZLUKLARDAN BAHSETTİ
* Geçmişin güçlü ülkeleri direniyor. Yolsuzluk konusu da bu arayışlar çerçevesinde tartışılıyor. Bu nedenle bu yıl başkanlığını yapacağı G-20 yolsuzlukla mücadeleyi baş gündem maddesi yaptı. Bu yüzden vatandaşlar yönetici sınıflara güvenini kaybetmiş durumdalar. Siyasette güç kazanan otoriter yönetimleri görüyoruz.
* Üstelik bu konu ekonomik olduğu kadar güvenlik sorunu olarak da nitelendiriliyor. Kuraklığın yol açtığı çaresizlik ve şiddetin arttığı bir dünya bizleri bekliyor olacak.
LAİKLİK VURGUSU YAPTI
* Dünyada şok etkisi yaratan Paris'teki olaylar üzerine çalışmalar başladı. Görüşler tartışılıyor. Paris katliamının laikliğe saldırı olduğu gözüküyor. Bir yandan Avrupa'da Müslüman topluluğunun zaafları sosyal ayrışmanın sıkıntıları mevcut. Bu unsurlar farklı kültürelin bira arada yaşamasını zorlaştırıyor.
* Terörizmle her şekilde mücadele edilmelidir. Terörizme yol açan nedenler iyi görülmelidir. Bir hukuk devletinde hangi söylemlerin suç unsuru olduğu hukuk çerçevesinde değerlendirilir. Keyfi sınırlamalar ifade özgürlüğünü ortadan kaldırır.
TÜSİAD'TAN BAŞKANLIK GARANTİSİ!
* Değerli üyeler tam bu noktada kendi tarihinden edindiği birikimi bir kez daha vurgulamak değeri hissediyorum. Cumhuriyet dönemi birikimini anlamak istemeyenlerin yeterince incelemediklerini görebiliriz. Osmanlı derin krizden modernleşmeyle krizini atlatmaya çalıştı.
* Laikliğin din ve siyasetin ayrı tutulmasının önemini de demokratikleşmede daha iyi anladık. Siyaset insanların özel yaşamı ve ruhani yaşamıyla ilgilenmez. Laiklik ilkelerine sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum.
* Türkiye kendi tarihsel deneyimine sadık kalarak bu mücadelenin tarafı olabilir. Bunu yapabildiği ölçüde kendi deneyimine özgün bir konuma gelecektir.
* Önümüzde AB'yle ilişkilerde mevzuat uyumu başta kamu ihaleleri olmak üzere yeni başlıkların açıklması gündem maddeleri var. Bu çabalarımızla bir fark da yaratıyoruz. Üyesi olduğumuz AB'yle mücadele sürecimizi destekliyoruz.
HÜKÜMETİ UYARDI
* Önemli reform girişimleri yarıda kaldı. Orta gelir tuzağının kıyısındayız.
* Bugün art arda yaşanan dönüşüm paketlerinden açıklandığı gibi daha yapacak çok iş var. 62. Hükümet önemli bir yol haritasıyla yola çıktı. Özel sektör olarak bu yerindedir.
* Değerli üyeler gerek yönetim kurulu üyesi olduğum dönemde gerekse başkanlığım döneminde fırsat bulduğum değerli başkanlarıma yönetim kurulu başkanlarıma ve yönetim kurulunda beraber çalıştığım arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum."
SANAYİNİN PAYI ÇOK DÜŞÜK
Büyümenin kalitesine dikkat çeken Dinçer, "Büyümenin kalitesi ve verimlilik önceliklerimiz olmalı. Sanayinin toplam ekonomi içindeki payından hiç memnun değiliz, artırılmalı" dedi.