Üst Düzey Yöneticilerin Korkulu Rüyası "Uber Sendromu"

IBM 2015 C-Seviye Yönetici Raporu'na göre tüm dünyadaki üst düzey yöneticilerin korkulu rüyası "Uber Sendromu".

IBM 2015 C-Seviye Yönetici Raporu, IBM Türk Ülke Lideri Mehmet Dilek tarafından düzenlenen toplantı ile açıklandı.

Söz konusu rapor Amerika'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Asya'ya kadar 70 ülkeden 5 bin 247 üst düzey yöneticinin katılımı ile hazırlandı. Türkiye'den de 165 yöneticinin katıldığı araştırma, liderlerin geleceğe nasıl baktığını, trendleri nasıl belirlediklerini ve şirketlerini "yıkım (disruption) çağında" nasıl konumladıklarını inceliyor.

Rapor, tüm dünyada üst düzey yöneticilerin korkulu rüyasının, tamamen farklı bir iş modeli ile piyasaya giren bir rakibin sektördeki diğer firmaları yerle bir etmesi olarak tanımlanan "Uber Sendromu" olduğunu ortaya koydu.

Raporda, üst düzey yöneticilerin endüstri dışından gelecek rakipler konusunda oldukça endişeli olduğu belirtilirken, tüm dünyada araştırmaya katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 54'ünün, Türkiye'den katılan yöneticilerin ise yüzde 49'unun rekabetin dışarıdan geleceğini düşündüğü kaydedildi.

Öneriler

IBM 2015 C-Seviye Yönetici Raporu'nda yöneticiler için önerilere de yer verildi.

Şirketlerin dijital istilaya hazır olmaları için önerilerin yer aldığı raporda, en önemli kararların müşterilere en yakın kişiler tarafından alınması gerektiği belirtildi.

Şirketlerin yeni iş ortakları kurmak için planlarını yoğunlaştırması gerektiği de tavsiye edilen raporda, Alibaba, eBay, Spotify ve WhatsApp gibi şirketlerin ortak özelliklerinin diğer şirketlerin müşterilerine ulaştıkları sanal bir network'te kilit nokta haline gelmeleri olduğu; bu nedenle farklı satıcı ve alıcıların buluştuğu, bilgi alışverişinde bulunulan, öngörülerin paylaşıldığı online bir forum alanı oluşturmanın doğru bir strateji olduğu dile getirildi.

Söz konusu rapor, şirketlerin panoramik bir bakış açısı oluşturmaları için de öneriler getiriyor. Buna göre raporda her ne kadar hiçbir teknolojinin gelecekte neler yaşanacağını birebir bilmesinin mümkün olmadığı belirtilse de, öngörü ve kognitif analitik kullanarak gerçek zamanlı veriler ile tahmin yeteneklerini artırmanın şirketlere artı değer katacağı kaydedildi.

İkinci olarak şirketlerin kendi uzman öngörü ekiplerini kurması önerilen raporda, olasılığa dayalı muhakeme tekniklerini kullanma alanında eğitimli kişilerin daha doğru tahminler yaptığı ortaya koyuldu.

"Artık finans her şeyin merkezi haline geldi, para yoksa hiçbir şey yok"

Raporun sunumundan sonra söz alan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Eski Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vedat Akgiray ise artık finansın her şeyin merkezi haline geldiğini, para yoksa hiç bir şeyin de olmadığını söyledi.

Bununla birlikte finansçıların "Ben sadece rakamlara bakarım, başka şeyler beni ilgilendirmez" lüksünü de kaybettiğine değinen Akgiray, dünyada her şeyin birbirine bulaşır hale geldiğini; böylece Türkiye'de bir proje geliştirip Kore'de, Afrika'da para kazanmanın mümkün olduğunu kaydetti.

Akgiray, bugün borçlanma miktarının çok fazla olduğuna, bu nedenle bir sonraki tahribatın daha büyük olacağına dikkati çekerek, "Her 100 girişimden 90'ı başarısız oluyor. Başarısız olmasının temel nedeni de borçlu olması. Çünkü borçlanmak artık çok kolay" ifadelerini kullandı.

Daha sonra gerçekleşen "Sınırların Ötesinde" başlıklı panelde ise TAV Finans Direktörü (CFO) Burcu Geriş, Coca-Cola İçecek CFO'su Orhun Köstem ve Yıldız Holding CFO'su Mustafa Tercan konuştu.

Geriş, panelde yaptığı konuşmada, yaptıkları bir araştırmaya göre mutlu bir yolcunun havalimanındaki duty free'lerde 10,6 avro daha fazla harcadığını söyledi.

Yolcuların burada fazla geçirdiği her 1 dakikalık sürede 8 cent daha fazla harcadığını da aktaran Geriş, ancak 60 dakikadan fazla kalan yolcunun hiç harcama yapmadığını dile getirdi.

Mustafa Tercan ise vaktinin sahada müşteriyi anlamakla, geleceğin müşterisi kim olacak onu anlamakla geçtiğini ifade etti.