Unilever'in 2011 Cirosu Yüzde 5 Artışla 46.5 Milyar Euro Oldu
OMO, Yumoş, Elidor, Dove, Lipton, Knorr, Sana, Magnum ve Algida gibi lider markaların üreticisi Unilever, 2011 yılında dünyanın önemli pazarlarında yaşanan ekonomik güçlük ve tüketici talebindeki gerilemeye rağmen cirosunu yüzde 5 artışla 46,5...
OMO, Yumoş, Elidor, Dove, Lipton, Knorr, Sana, Magnum ve Algida gibi lider markaların üreticisi Unilever, 2011 yılında dünyanın önemli pazarlarında yaşanan ekonomik güçlük ve tüketici talebindeki gerilemeye rağmen cirosunu yüzde 5 artışla 46,5 milyar Euro'ya yükselttiğini açıkladı.
Unilever, sürdürülebilir büyüme hedefi doğrultusunda markalarını yeni pazarlara sunarak ve yeni ürünlerini lanse ederek, satışlarını 4. çeyrek itibariye artırmayı başardı.
Unilever CEO'su Paul Polman, "2011'de, zorlu ticari güçlüklere finansal çalkalanmalara rağmen, Unilever'i sürdürülebilir olarak büyüyen bir şirkete dönüştürme sürecinde büyük ilerleme kaydettik" dedi.
İstanbul, 3 Şubat 2012- Dünyanın en büyük hızlı tüketim ürünleri şirketlerinden Unilever'in 2011 yılsonu cirosu, yüzde 5 artışla 46,5 milyar Euro olarak gerçekleşti. Şirketin işletme karı yüzde 1 yükselişle 6,4 milyar Euro, net karı ise yüzde 1 artışla 4,6 milyar Euro oldu.
Unilever'in bu performansında, yükselen pazarlardaki önemli büyüme ve Ev ve Kişisel Bakım kategorilerindeki gelişmelerin etkili olduğunu vurgulayan Unilever CEO'su Paul Polman, "Markalarımıza yoğun bir şekilde yatırım yaptık ve yılı olumlu bir hızlanmayla kapattık. Gıda kategorisinde, fiyat artışlarının tonajlar üzerindeki etkisine rağmen, pazarlarımıza paralel olarak büyüdük ve pek çok kilit işimizde payımızı artırdık" diye konuştu.
Yükselen pazarların çift haneli artışla değer açısından büyümeye devam ettiğini, ancak tonaj olarak büyümenin yavaşladığını belirten Polman, 2011 yılındaki gelişmeleri şöyle özetledi: "Bu yavaşlamada artan fiyatların ve düşük tüketici güveninin etkisi söz konusu. Özellikle yükselen pazarlarda tonaj artışında bir yavaşlama görülürken, gelişmiş pazarlar büyük oranda hareketsiz kaldı. Önemli derecede yüksek girdi maliyetlerini yönetmemiz gerekti. Fiyat artışlarına ve önemli maliyet tasarrufu girişimlerimize
rağmen, bu yüksek girdi maliyetleri brüt kar oranlarında 180 baz puanlık bir düşüşle sonuçlandı.
Ancak Unilever olarak 2011'de, daha büyük ve daha iyi inovasyonlar ortaya koyma konusunda ilerleme gösterdik ve bunları birçok pazara hızla lanse ettik.
Markalarımızı yeni pazarlara sürmeye devam ettik ve reklam kalitesini daha da artırarak ve daha iyi ürün formüllerine yatırım yaparak, marka değerlerimizi güçlendirdik. Dolayısıyla tüm kategorilerimizde 4. çeyrekte temel satışlar arttı."
Unilever, Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa pazarında yüksek fiyatlara ve pek çok ülkedeki zorlu makroekonomik koşullara rağmen tonajda olumlu bir artış kaydetti. Bu gelişmede, sürdürülebilir büyümesine devam eden Türkiye'nin yanı sıra Hindistan ve Çin'in olumlu katkısı söz konusu oldu. Güney Afrika, Endonezya ve Vietnam'da da iki haneli büyüme yaşandı. Latin Amerika bölgesi, Arjantin ve Meksika'daki güçlü büyümenin de desteğiyle 2011'de yüzde 10,8 büyürken,
Batı Avrupa pazarındaki sıkıntılara rağmen
Unilever'in payı artış gösterdi.
Unilever'in stratejisini disiplinle uygulamaya devam ettiğini belirten Polman, "İster Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planımıza odaklanmamız, ister markalarımızın yeni pazarlara yayılması ve bunlarla ilgili yatırımlar, isterse sürdürülebilir olmayan maliyet yüklerini yapımızdan söküp atma çabalarımız, Unilever'i uzun vadede güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni düzenlemelerimizi uygulamaya geçirdik ve bunlar şimdiden izlenebilirlik, faaliyete odaklanma ve eyleme geçmede hız açısından yararlı oldu. Alberto
Culver'in satın alınmasından sonraki dokuz ay içinde lanse edilen, ABD'deki Simple ve Brezilya'daki TRESemme gibi alımlarımız hızla bünyemize entegre oldular ve bunların da katkılarını görmeye başladık" şeklinde konuştu.
2012 yılında dış makroekonomik çevrenin, 2011'e oranla daha hafif olsa da zorlayıcı olmasını ve girdi maliyetlerindeki dalgalanmanın sürmesini beklediklerini ifade eden Unilever CEO'su Paul Polman, "Bu zorlayıcı ortamda, en önemli önceliğimiz; bir yandan işimizin uzun vadede sağlığı için markalarımızı yönetmek, diğer yandan da pazarlarımızdaki rakamları aşan, karlı bir tonaj artışı, istikrarlı ve sürdürülebilir işletme karı ve güçlü bir nakit akışına ulaşmak" dedi. - İSTANBUL