Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Uludağ Ekonomi Zirvesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur, "Son 1 yıl içinde 2016'nın başıyla bugün arasında 6 büyük işimizin ki en ufağı 600 milyon, en büyüğü 1,1 milyar dolardır, 5'inin genel müdürlüğünü yeni nesil devraldı.

Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur, "Son 1 yıl içinde 2016'nın başıyla bugün arasında 6 büyük işimizin ki en ufağı 600 milyon, en büyüğü 1,1 milyar dolardır, 5'inin genel müdürlüğünü yeni nesil devraldı. Bunların tamamı 40 yaş grubu." dedi.

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Akfen Holding Yönetim Kurulu üyesi Pelin Akın Özalp'ın moderatörlüğünde yapılan "Sosyal Yatırım: Gençlerin Geleceğe Hazırlanması" konulu oturumunda, Borusan Holding Üst Yöneticisi Agah Uğur, PwC İş Geliştirme İlk Fırsat 2016 Katılımcısı Pelin Ak, Doha Brookings Enstitüsü Direktörü Tarık Yousef, General Electric Türkiye Üst Yöneticisi Canan Özsoy ve Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Sabancı Kamışlı tecrübelerini paylaştı.

Agah Uğur, sürekli öğrenen bir kurum olduklarını ve uzun yıllardır bunu refleks haline getirdiklerini söyledi. Uzun soluklu başarı için değişime ayak uydurmanın yetmeyeceğini, bu anlamda liderlik sorumluluğunu da üstlenmek gerektiğini ifade eden Uğur, "Değişimin liderliğini de ancak öğrenen ve kendini yenileyen kurumlar yapabiliyor. Biz Borusan Akademi'yi 10 yıl önce kurduk. 11 bin 800 kişi geçmiş, 360 bin saat harcamışız bugüne kadar orada." diye konuştu.

Şirketlerinin yeni nesil yetenek programlarının bulunduğuna işaret eden Uğur, şunları söyledi:

"Şirketlerin en iyi yeteneği alma mecburiyeti var. Biz de sayılı üniversitelere gidiyorduk ve hala gidiyoruz. Orada da büyük bir rekabet içinde bu projeleri uyguluyoruz. Önce 18 aylık kişisel gelişim programından geçiyorlar. Bu, akademinin dışında bir program. Yeni nesil yeteneğin etkisini şöyle söyleyeyim; Son 1 yıl içinde 2016'nın başıyla bugün arasında 6 büyük işimizin ki en ufağı 600 milyon, en büyüğü 1,1 milyar dolardır, 5'inin genel müdürlüğünü yeni nesil devraldı. Bunların tamamı 40 yaş grubu. Yani sistem çalışıyor. Sahip çıkmak lazım. Onun için Akademi çok önemli bir değişim yarattı bizde. Herkes gibi biz de eğitime eskiden de çok önem veriyorduk ama çok bölük pörçük etkisi oluyordu. Bunu derli toplu yapmamız lazım. 3 fakültemiz var, her bir fakültenin dekanları, şirket genel müdürleri. Yani şirketlere de sorumluluk veriyoruz."

"Yaşadığım en büyük sorun deneyimsizlik"

PwC İş Geliştirme, İlk Fırsat 2016 Katılımcısı Pelin Ak da Pamukkale Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünden mezun olduğunu ve üniversite sürecinde herhangi bir iş deneyiminin olmadığını belirtti.

Üniversite 3. sınıf sonrasında kısa bir süre Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünde tarım ve otomotiv alanında 1 ay süreyle staj yaptığını anlatan Ak, şöyle devam etti:

"Staj deneyiminde, iş ortamında yaşanan durumlar, ast üst ilişkisi nasıl ilerler, en önemlisi devlet sektöründe kendimi nasıl geliştirebilirim, neler yapabilirim, bunları deneyimledim. Üniversite boyunca kendimi geliştirebileceğim yeterli fırsatlar sunulmadı. Mezun oluncaya kadar beni nelerin beklediğinin farkında değildim açıkçası. Çünkü çevremde hemen herkes işsizlik sorunu yaşıyordu. Ben de mezun oluncaya kadar bu sorunların farkında değildim. Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde çok büyük zorluklar yaşadım. Yaşadığım en büyük sorun deneyimsizlik, üniversite etiketi ve iş ilanlarında belirtilen öncelikli üniversiteler arasında gösterilen üniversitelerden birinden mezun olmamamız. Bunlar bizim için en büyük ortak sorunlar arasında yer aldı."

"Pek çok Arap ülkesinin işsizlik problemi var"

Doha Brookings Enstitüsü Direktörü Tarık Yousef, Türkiye'de hem özel sektörün hem de hükümetin gençlere çok olumlu baktığını ve önemli projelerin hayata geçirildiğini belirtti.

İşverenlerin özellikle gençleri işe almak istediğine, ama gençlerin yeterli deneyime sahip olmadığına işaret eden Yousef, "Stajyerlik aslında okuldan iş hayatına geçişi kolay sağlayabilecek bir program." dedi.

20 yıldır Ortadoğu ve Arap dünyasındaki işsizlik problemiyle ilgilendiği anlatan Yousef, şunları söyledi:

"Bu problemle ilk ilgilenmeye başladığım zaman işsizlik yüzde 25'lerdeydi. 25 yıl geçti, gençlerdeki işsizlik yüzde 30-35'lere çıktı. Bu aslında tek bir politikanın çözebileceği bir problem değil. Hükümet politikalarıyla, sosyal yatırımların, yeni reformların yapılması lazım. İşsizlik problemi çözülürse ekonomideki büyüme ve refah oranı artacaktır. Arap dünyasının, pek çok Arap ülkesinin işsizlik problemi var. Bu işsizlik siyasi protestoları, gösterileri de beraberinde getiriyor. Hatta radikalliği de beraberinde getiriyor. Bu radikalliği de dünyanın farklı yerlerine ihraç ettik."

"12 yaşında çalışmaya başladım"

General Electric Türkiye Üst Yöneticisi Canan Özsoy da genç nüfusun yüksek olmasının Türkiye açısından önemli bir avantaj olduğuna işaret etti.

Gençlere üniversite eğitimleri süresince çalışmalarını tavsiye eden Özsoy, şöyle konuştu:

"Hem okuyup hem çalışmak çok kolay bir şey değil. Ben 12 yaşında çalışmaya başladım. Her sene muhakkak bir tane yarı zamanlı işim vardı. Bunun faydasını hayatta çok gördüm. Biz bir staj programı geliştirdik. Burada yılın ilk altı ayında çok geniş bir iş görüşmesi yelpazesi yapıyoruz. Hemen hemen bütün yöneticilerimiz pek çok öğrenciyle görüşüyor. Temmuz-Aralık ayında da 6 aylık bir iş deneyimi sunuyoruz genç arkadaşlara. Yaz dönemlerinde tam zamanlı çalışıyorlar, okulları başladığı zaman yarı zamanlı çalışıyorlar. Şirketimizde kendi eğitimlerinden ilgili veya değil değişik birim ve fonksiyonlarda gerçek iş yapmalarını sağlıyoruz. Onlara maaş veriyoruz, şirketimizdeki bütün yan haklardan istifade ettiriyoruz. Gözlemliyoruz, eğitiyoruz. Mesela benimle bütün bir günü geçiriyorlar. Başka yöneticilerimizle de öyle. Onların pek çoğunu uygun olan işlerde istihdam ediyoruz ilerleyen yıllar içinde. İşe alamadıklarımızı da muhakkak burada bu kadar dostumuz var onların işlerine yerleştirmeye çalışıyoruz."

"Gençler bizim umudumuz, geleceğimiz"

Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Sabancı Kamışlı da işsizliğin en önemli sorunlardan biri olduğunu, 9,5 milyon kişinin iş beklediğini söyledi.

"İş dünyası olarak yurt içinde ve dışında ülkemizi tanıtırken en önemli şeyimiz genç nüfusumuz diyoruz. Birçok yerden fazla, yatırım yapılmış eğitimli genç nüfusumuz var." diyen Kamışlı, şunları kaydetti:

"Dolasıyla bizlerden beklentiler çok. Bu sorunun neden olduğunu ve çözümünü çok iyi irdelememiz lazım. Çok şanslıyız, bu kadar problemde ülkemiz dimdik ayakta ve bu kadar problemde her probleme inebilen bir yönetim anlayışımız var. Eğitim çok önemli. Okul yapmak değil, eğitimin içeriği, zihniyeti de çok önemli. İşsizlik, ekonomik durgunluktan olabilir bu global bir sorun. Eğitim sisteminin zihniyetinde olabilir, bunu hükümetimiz çok güzel irdeliyor, ama bir de fırsat eşitsizliğinden olabilir. Firma olarak olarak fırsat eşitsizliği konusuna çok eğiliyoruz. Son 15 yılda üniversite mezunu sayımız arttı, ama bir sürü önemli şirketi yönetenlerin insan kaynakları bu üniversiteleri yeteri kadar tanımıyor. Dolayısıyla gençlerimiz başvurduğunda fırsat eşitsizliği oluyor. Halbuki o da en iyi bilinen kadar iyi. Bu üniversitelerimiz daha az bilindiği ve genç olduğu için network imkanı, referans imkanı az. Bir de tabi hepimiz soruyoruz 'İş deneyimin var mı?' Bence bu fırsat eşitsizliğine çok iyi bakmamız lazım. Bu 9,5 milyonun sorumluğu hepimize ait. Gençler bizim umudumuz geleceğimiz."

Kaynak: AA / Ekonomi
title