Uevf 2013

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar, Türkiye'nin bugünkü enerji tüketimine göre yıllık tasarruf tutarının en az 8-10 milyar dolar civarında bir potansiyeli olduğunu söyledi.

Yusuf Yazar, Enerji Verimliliği Haftası kapsamında gerçekleştirilen UEVF 2013 - 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'nda yaptığı konuşmada, gelişmekte olan ülkelerde önüne geçilemez bir enerji talebi artışı olduğunu, Türkiye'nin de dünyada enerji talebinin en hızlı arttığı ülkelerden biri konumunda bulunduğunu ifade etti.

Türkiye'nin enerji portföyünün bugünkü durumunun enerji güvenliği ve dışa bağımlılık keyfiyetleri bakımından üzerinde durulmayı ve tedbirler almayı gerektirdiğine işaret eden Yazar, "Bu yöndeki doğru politikanın iki maddesi var. Birincisi, sera gazı üretmeyen ya da daha az üreten enerji kaynağı ile teknolojilere yönelmek. İkincisi de enerji verimiliğini artırmak ve genel anlamda enerjiyi israf etmemek. Bugünkü enerji tüketimimize göre yıllık tasarruf tutarımızın en az 8-10 milyar dolar dolayında olduğu bir potansiyelden söz ediyoruz" dedi.

Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nin yayınlanmasının önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Yazar, son birkaç yıl içerisinde finans piyasasında enerji verimliliği projelerine olan ilgide belirgin bir artış olduğunu söyledi.

Lisansız üretim uygulamasıyla elektrik üretimi için PV panellerin kullanımının da mümkün hale geldiğini aktaran Yazar, "Yerli PV panel üretiminin de söz konusu olduğu düşünüldüğünde güneş enerjisinden enerji verimiliğini artırma projelerinde yararlanma daha bir önem kazanıyor. Sayın Bakanımızın desteğiyle sokak ve yol aydınlatmasında LED dönüşümü ve otomatik sayaç okuma sisteminin kurulumu için çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.

-"Enerjide ciddi yatırım gereksinimleri doğacak"-

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkan Yardımcısı Vekili Dr. Hasan Palaz da enerjinin hem büyümeyle yakın ilişkisi hem de ekonomik ve stratejik boyutu ile katma değeri çok yüksek ve gelişmeyle doğrudan bağlantılı bir alan olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin son 10 yılda doğalgaz ve elektrik talebinin Çin'den sonra en fazla arttığı ikinci ülke olduğuna işaret eden Palaz, "2023 hedeflerimiz ve son yıllarda sanayimizin gelişme hızı düşünüldüğünde, enerji talebimiz artmaya devam edecek. Yani enerjide ciddi yatırım gereksinimleri doğacak. 2011 yılı sonu itibariyle cari açığımız 77 milyar dolar iken, enerji ithalat faturamız 54 milyar dolardı. Yani cari açığın yüzde 70'i enerji ithalatından kaynaklanıyordu. Dolayısıyla, cari açığımızı azaltma hedefimiz, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak ve de verimliliğimizi artıracak adımlarla doğrudan bağlantılı" diye konuştu.

OECD verilerine göre toplam birincil enerji arzı içindeki enerji üretimi anlamına gelen öz yeterliliğe bakıldığında OECD ortalaması yüzde 72 iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 31 olduğunun bilgisini veren Palaz, enerji verimliliğinin de bu veriler ışığında önem kazandığını ifade etti.

Palaz, Türkiye'nin enerji alanındaki hedeflerine ulaşmasının yolunun sanayinin, üniversitelerin ve kamu kurumlarının enerji alanında, özellikle de enerjide verimlilik gibi kritik alt alanlarda Ar-Ge ve yatırım yapmasından geçtiğini söyledi.

TÜBİTAK olarak enerji verimliliği alanındaki projelerine ve çalışmalarının ikinci ayağını oluşturan Ar-Ge desteklerine değinen Palaz, "Enerji gibi öncelikli alanlardaki Ar-Ge projelerini tetiklemek için hedef odaklı Ar-Ge projeleri için destek programları oluşturduk. Mevcut programları da ciddi ölçüde revize ettik. Enerji verimliliğini de içeren alt teknoloji alanlarında toplam 12 çağrıya çıktık. Bu çağrılarda geliştirilecek projeler ile Türkiye artık taşınabilir yeni nesil piller, güneş enerjisinin elektriksel ve ısıl dönüşümünü sağlayan sistemler ya da kömüre dayalı termik santraller için alt sistemler geliştirebiliyor olacak" şeklinde konuştu.

-"Türkiye 118,8 milyon TEP enerji tüketimiyle dünyadaki enerji tüketimi en yüksek 23 ülke"-

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı ise enerjinin verimli kullanımının gelecek için bir zorunluluk olduğunun altını çizerek, bunun yollarını bulmakta kamu kurumlarına ve sektöre, özellikle de bu alanda çalışan mühendis ve mimarlara büyük iş düştüğünü söyledi.

2011 sonu itibariyle dünya birincil enerji tüketiminin 12,3 milyar TEP (Ton Eşdeğer Petrol) olduğunun bilgisini veren Soğancı, "Türkiye 118,8 milyon TEP enerji tüketimiyle dünyadaki enerji tüketimi en yüksek 23. ülke komununda. 2010-2030 arası yıllık artış oranı dünyada yüzde 1,4 olarak belirlenirken ülkemizde yüzde 4 olması bekleniyor. Ülkemizin enerjide yüzde 70'leri aşan bir oranda dışa bağımlı olduğunu da dikkate aldığımızda enerji verimiliği konusu bu ülkenin gerçekten önemli bir olgusu olarak ortaya çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Soğancı, son yıllarda özellikle Bakanlığın da çabalarıyla enerji verimliliği yasal çerçevesiyle ilgili önemli gelişmelerin sağlandığını, ancak ciddi anlamda üretimi ikame edecek ve dış bağımlılığı azaltacak bir enerji tasarrufu ortaya koymak için hala çok radikal karar ve girişimlere ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.

"8,5 milyona ulaşan mevcut bina stokunun yüzde 85'i olarak tahmin edilen önemli bir kısmı enerji verimliği açısından yeterli şartlara sahip değil" diyen Soğancı, enerji verimliliği önlemlerinin daha etkin uygulanabilmesi için teşvik programlarına mutlaka ihtiyaç bulunduğunu belirtti.

Tüm binalarda enerji kimlik belgelerinin tamamlanması için son tarihin 2017 olduğunu, buna karşın mevcut binalara enerji kimlik belgesi düzenlenmesi işinin neredeyse henüz başlamadığını ifade eden Soğancı, "Enerji verimiliğinin gerçekleşmesinin en önemli alanı olan bölgesel ısıtma temel çalışma konusu haline getirilmeli. Enerji verimliği yasasında maalesef belediyelerin adı yok. Oysa belediyeler bu alanda görevlendirilmeli. Bu bilincin yerleştirilmesinde en önemli aygıt yerel yönetimler olacaktır" diye konuştu.

Muhabir: Mücahid Eker

Yayıncı: Affan Kulunyar - İSTANBUL