Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Ucuz Gıdalara Dikkat!

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, yaptıkları "Hileli Gıdalar" araştırmasına göre, şekerlemelerin içine domuz jelatini, tekstil boyası ve hayvan yemi katıldığını, kuru üzümleri haşerelerden korumak için kurutulmadan önce mazota batırıldığını bildirdi.

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, yaptıkları "Hileli Gıdalar" araştırmasına göre, şekerlemelerin içine domuz jelatini, tekstil boyası ve hayvan yemi katıldığını, kuru üzümleri haşerelerden korumak için kurutulmadan önce mazota batırıldığını bildirdi.

Yetkin, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, bu yılın başından itibaren yaptıkları çalışmalar sonucunda "Hileli Gıda Raporu"nu hazırladıklarını aktararak, gıda terörünün, "terör"den daha çok can aldığını ifade etti.

Gıda terörünün hem ekonomiyi hem de halk sağlığını kemirdiğini söyleyen Yetkin, hileli gıdaların sektöre maliyetini 25-30 milyar lira olarak tahmin ettiklerini dile getirdi.

Yetkin, Türkiye'de gıda sektöründe kayıt dışılığın getirdiği ekonomik kaybın da 7-8 milyar lira civarında olduğunu düşündüklerini belirterek, gıda sektöründe toplam 400 bin civarında işletme bulunduğunu, kayıtlı işletme sayısının ise bunun yaklaşık 10'da 1'i düzeyinde olduğunu kaydetti.

Hileli gıdaların halk sağlığı açısından oluşturduğu tehdidin ise toplum tarafından yeterince bilinmediğine işaret eden Yetkin, "Genellikle 'ucuz gıda' olarak bilinen ve normal satış fiyatının oldukça altında fiyattan satıldığı için özellikle dar gelirli kesim tarafından tercih edilen gıdalar genellikle daha kalitesiz olmakla birlikte yine de bir gıda ürünü olarak değerlendiriliyor. Oysa bu gıdaların içinde insan sağlığına çok zararlı maddeler var" şeklinde konuştu.

Denetimler sadece kayıtlı firmalara yapılıyor

Yetkin, Türkiye'de gıda denetimlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yapıldığına dikkati çekerek, bu denetimlerin kısıtlı sayıda denetçi ile kayıtlı işletmelere yönelik yapıldığının altını çizdi.

Bakanlıktan aldıkları bilgilere göre, bu yılın ilk 6 ayında 335 bin 68 denetim gerçekleştirildiğini dile getiren Yetkin, bu denetlemelerin dağılımına bakıldığında, süt ve süt ürünleri üreten işletmelere 8 bin 649, et ve et ürünleri üreten işletmelere 2 bin 531, ekmek ve ekmek çeşitleri üreten işletmelere 16 bin 834 denetim ve unlu mamuller üreten işletmelere 9 bin 620, şekerleme üreten işletmelere 872, pastacılık ürünleri üreten işletmelere 8 bin 540 denetim gerçekleştirildiğini kaydetti.

Denetlenen 335 bin 68 işletmeden 5 bin 375'ine idari para cezası uygulandığının altını çizen Yetkin, 49 firma hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, kesilen idari para cezasının toplam tutarı ise 27 milyon 580 bin 326 lira olduğunu bildirdi.

Bu yıl içerisinde kamuoyuna ifşa edilen ürünlerin arasında et ve süt ürünleri, takviye edici gıdalar, zeytinyağı, bal, alkolsüz ve alkollü içecekler, kahve, çikolata ve tahinin yer aldığına dikkati çeken Yetkin, "Örneğin, köftede at eti, Adana kebapta kanatlı eti, kıymada sakatat, sucukta da deri dokusu tespit edilmiş. Bu arada şifa niyetine satılan bitkisel macun ve bitkisel gıda takviyelerinin içerisinde sıklıkla ilaç etkin maddesi Sildenafil'e rastlanmış" ifadelerini kullandı.

Denetimlerin kayıtlı firmalar üzerinde yapıldığını, kayıt dışı firmalar ise genellikle tespit edilemedikleri için bu denetim rakamlarının dışında kaldığını belirten Yetkin, bu durum nedeniyle kayıtsız firmaların daha da fütursuz faaliyet gösterdiğini bildirdi.

Hileli gıda üretim yöntemleri

Yetkin, yaptıkları araştırma sonucu en sık rastlanan hileli gıda üretme yöntemlerini şöyle sıraladı:

Yüzde 100 dana eti diye satılan sucuklarda at, eşek ve kanatlı eti uzun soyulmuş sosise kanatlı eti, yabancı doku ve iç organ katılıyor

Sucuk, salam imalatında kullanılan sarmısak kireç suyunda soyuluyor

Tereyağa bitkisel yağ karıştırılıyor

Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor. Sucuğun raf ömrünü uzatmak için nitrat katılıyor

Yoğurda bitkisel yağ ve jelatin karıştırılıyor

Yoğurt ve ayrana peynir suyu ve nişasta ekleniyor

Hem UHT sütlere hem de sokak sütlerine su ekleniyor

Yağlı tulum peynirine bitkisel ve hayvansal yağ ve nişasta katılıyor

Atık yağ olarak anılan kullanılmış kızartmalık yağ çeşitli gıda maddelerine karıştırılıyor

Şekere tekstil boyası, yumuşak şekere domuz jelatini ve tekstil boyası katılıyor

Küp şekeri kalıp haline getirmek için mumsu maddeler kullanılıyor

Çikolataya hayvan yemi olarak kullanılan soya tozu, margarin, keçi boynuzu tozu, leblebi tozu, kavrulmuş bakliyat tozu, fındık zarı karıştırılıyor

Tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor

İncirler hidrojen peroksitle ağartılıyor. Bozuk, ezik ve kurtlu incirlerden 'incir lokumu' gibi ürünler yapılıyor

'Haşerelere karşı önlem' için kuru üzümler kurutulmadan önce mazota bulanıyor

Tereyağlı diye satılan baklavalara tereyağı aroması ekleniyor

Süt kremasının yerine, sıvı ve katı formdaki bitkisel yağlar, bitkisel orijinli proteinler ve ithal ucuz süt tozları kullanılıyor

Baklava şerbetlerinde şeker yerine tatlandırıcı ve mısır glikozu kullanılıyor

Şekerpancarı pekmezi üzüm pekmezi diye satılıyor

Helvanın içine beyaz susam yerine Sudan'dan ithal edilen ucuz susam konuluyor

'Takoz' diye tabir ettikleri eski dönerlerin üzerine yeniden et konularak satılıyor

Tavuk döner içine öğütülmüş inek memesi, sakatat parçaları, bağırsak, kıyılmış tavuk derisi ve paça katılıyor.

Et terbiye edilirken yüzde 20­25 oranında su verilip ağırlaştırılıyor

-Et yerine nişasta, tavuk derisi, zar, baharat karışımı kullanılıyor

Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor

Beyaz et klora batırılıp taze görüntüsü veriliyor

Kırmızı bibere kiremit tozu, karabibere renk alması için kanserojen boya katılıyor

Kakaolu fındık kremasında kakao yerine keçiboynuzu tozu ve margarin kullanılıyor

Zeytinyağına kanola, fındık ve soya yağı karıştırılıyor

Zeytinler kimyasal boya ile renklendiriliyor

Bozuk ve kırık yumurtalar pastacılık sektöründe kullanılıyor

Dökme baharatlar arasına kurutulmuş ot­sap karıştırılıyor

Kaçak sigaralarda kullanılan tütünün içine tahta tozu katılıyor

İçkiye katılan metil alkol zehirliyor ve körlüğe neden olabiliyor

Şaraplara su ve şeker katılabiliyor

Reçelin içine az miktarda meyve, bol miktarda şeker şurubu konuluyor

Dondurmaların içine doğal sahlep yerine suni sahlep, süt yerine su ve süt tozu, meyve yerine yapay meyve boyası katılıyor

Meyve sularına aroma olarak kimyasal ürünler katılıyor

Günü geçmiş sütlü tatlılar hazır yemek firmaları aracılığıyla tüketilebiliyor

Gıdadaki KDV azaltılmalı

Üretim sürecinin denetlenmesi için tarladan tüketiciye kadar uzanan zincirin kayıt içine alınması önem taşıdığının altını çizen Yetkin, üreticilerin, denetlenebilir kooperatif işletmeler içinde toplanması gerektiğini bildirdi.

Yetkin, gıda maddelerinden alınan KDV ve dolaylı vergilerin azaltılarak makul sınırlara çekilmesi gerektiğinin altını çizerek, tarım satış kooperatiflerinin yanı sıra üretici kooperatiflerinin gıda üretimi yönündeki girişimlerinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak: Dunya.com / Ekonomi
title