Üçüncü Havalimanı Kuş Konusunda Dünyanın En Hassası"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Üçüncü havalimanı inşaatı havadan görüntüleri

Kuş gözlem faaliyetleri görüntüleri

İstanbul Grand Airport Havalimanları Üst Yöneticisi Yusuf Akçayoğlu ile röportaj - İstanbul Yeni Havalimanı'nda inşaat işlerinden önce başlatılan ve ilk günden beri devam eden kuş gözlem çalışmaları tüm hızıyla sürüyor

İGA Havalimanları Üst Yöneticisi Akçayoğlu:

"Çalışmalar sayesinde uçuş hareketlerini en güvenilir şekilde yapabileceğiz. Uçuş riskini sıfıra indireceğiz"

"Uçuş hareketlerinde minimum aksamayı amaçlıyoruz. Yoksa bu çalışmaları burada tehlike var, bunu yönetme anlamında yapmıyoruz"

UĞUR ASLANHAN - Kuş gözlemleri inşaat işlerinden önce başlayan ve bugüne kadar devam eden İstanbul Yeni Havalimanı, bu konuda dünyanın en hassas havalimanı olacak.

Dünyanın en çok kuş bilimcisi çalıştırılan kurumu olma özelliği taşıyan havalimanı, ilk günden beri veri toplama ve planlama çalışmalarının yapıldığı, kuş radar sistemi ile de desteklenen tek havalimanı olma özelliğini taşıyacak.

İstanbul Grand Airport (İGA) Havalimanları Üst Yöneticisi (CEO) Yusuf Akçayoğlu, İstanbul Yeni Havalimanı'nın ilk gününden itibaren çevre ve kuşlar konusunda yapılan çalışmaları AA'ya anlattı.

Kuş göç yollarının uçuş güvenliğini etkilediği ve Üçüncü Havalimanı'nın bu yollar üzerinde bulunduğuna dair çok eleştiriler yapıldığını anımsatan Akçayoğlu, "Dünyada herhangi bir havalimanında daha yapım aşamasında, ortada hiçbirşey yokken kuç göçü ile ilgili böyle bir çalışma yapılmadı" dedi.

Türkiye'nin kuş göçü yolları üzerinde bulunmasının çok normal olduğunu dile getiren Akçayoğlu, öncelikle bölgedeki kuş hareketlerinin veri tabanını oluşturmak için harekete geçirdiklerini, havalimanı projesi kapsamında işe alınan ilk kişinin çevre direktörü olduğunu söyledi.

Akçayoğlu, kuç göçü, çevresel hareketler, endemik bitkiler gibi alanları takip eden çevre direktörlüğünü ilk günden beri görevde olduğunu kaydederek, environ ile detaylı çevresel ve sosyal etki değerlendirme çalışması için anlaşma yaptıklarını, bu çalışma sonucunda Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) Raporu'nun oluştuğunu, ÇSED kapsamında ilk kuş gözlem çalışmalarına Eylül 2013'te başladıklarını aktardı.

2014 yılı boyunca Türkiye'de ilk defa 12 kilometre genişliğinde bir bantı tarayacak şekilde 4 gözlem istasyonunda 4 ornitolog (kuş bilimci) tarafından detaylı kuş gözlem çalışmalarına başladıklarını aktaran Akçayoğlu, ellerinde 2,5 yıllık çok detaylı olarak toplanmış veriler bulunduğunu, bu alandan geçen kuşların cinsinin, çeşidinin tespit edildiğini anlattı.

Akçayoğlu, "İstanbul Yeni Havalimanı, daha inşaat çalışmaları başlamadan bu seviyede veri toplama ve planlama çalışmalarının yapıldığı, kuş radar sistemi ile de desteklenen tek havalimanı olma özelliğine sahip. Yaban Hayatı Yönetim Birimimizi kurduk. Bu birimi daha inşaat aşamasında kuran ilk ve tek havalimanıyız. İGA bünyesinde halihazırda 6 ornitolog tam zamanlı olarak Yaban Hayatı Yönetim Birimi'nde görev yapıyor" diye konuştu.

"Çalışmalarımız uçuşların aksamaması için"

Akçayoğlu, İGA'nın çevre direktörlüğünün yurt dışında çok detaylı çalışma yaptığını, Avrupa, Amerika, Kanada gibi Türkiye'den daha fazla daha fazla uçuş hareketi olan ülkelerde araştırmalar sürdürdüğünü kaydederek, bunların hiçbirinde kuş göç yolları nedeniyle havalimanı kapatıldığını görmediklerini söyledi.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar neticesinde raporların hazırlandığını dile getiren Akçayoğlu, bu konuda dünyadaki en gelişmiş teknolojileri incelediklerini bildirdi.

Akçayoğlu, "Nihayetinde dünya çapında en gelişmiş yazılımı ile topladığımız verileri otomatik olarak değerlendirme ve risk değerlendirme yapabilme kabiliyetine sahip kuş radar sistemimizi satın aldık. Bunun sayesinde uçuş hareketlerini en güvenilir şekilde yapabileceğimize inanıyoruz" dedi.

"Kuş açısından hiçbir sıkıntı yaşanmayacak"

Akçayoğlu, yolcularının ve havayollarının uçuş güvenliğinin çok önemli olduğuna vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradaki hava operasyonlarını ne kadar efektif ve az kayıpla yapabiliriz bunu düşünüyoruz. Yani uçuş hareketlerinde minimum aksamayı amaçlıyoruz. Yoksa bu çalışmaları burada tehlike var, bunu yönetme anlamında değil. uçuş operasyonlarını nasıl daha sağlıklı ve efektif yapabiliriz. Burada riskli bir olay vardı da biz bu yüzden bu kadar hassasız değil konu. Kuş meselesi dünyanın her yerinde ne kadar problemse burada da o kadar konu. Ekstra bir problem yok. Burada bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bu Türkiye'ye, dünyaya örnek olacak. Minimum zaman kaybıyla en efektif uçak hareketini sağlamak için çalışıyoruz. Yoksa hayati tehlike arz eden bir durum yok. Burada kuş açısından bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyoruz. Zaten bu radarlar sayesinde, yaptığımız kuş göçü sayesinde göçün yoğun olduğu saatleri çok önceden tespit edeceğiz. Bu anlamda uçuş riskini sıfıra indireceğiz. Zaten bu tabii her şeyde risk olduğu gibi havacılıkta da risk var ancak biz bunu en iyi şekilde yöneteceğiz. Kuşlar açısından dünyada şimdiye kadar bu kadar ciddi bir çalışma yapılmadı. Çalışmamız kuş göçleri esnasında uçuş güvenliğinin yüzde 100 sağlanması için. Bu anlamda ciddi bütçe ayırdık. Radar alımını da yaptık. Ayrıca bu konuda bir firmadan da danışmanlık hizmeti alacağız."

"Çevre ve kuş çalışmalarına 15 milyon avro ayırdık"

Akçayoğlu, inşaat alanında canlı varlıkların türlerinin devam etmesi için Atatürk Arboretumu ve Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ile işbirliği yaptıklarını belirterek, ayrıca bu alandaki kaplumbağaları da ormanın iç taraflarına taşıdıklarını söyledi.

Çevre ve kuşlar için ayırdıkları bütçenin 15 milyon avro olduğuna değinen Akçayoğlu, bu paranın sadece birinci etap için ayrıldığına dikkati çekti.

Akçayoğlu, "Bu proje biliyorsunuz cumhuriyetin tarihinin en büyük projesi. Bu projelerin hem yurt içinde hem yurt dışında olumlu ve olumsuz tepkiler alındı. Biz çevreyi çok önemsiyoruz. Projenin finansal getirisinden öte çevreye duyarlılığı da gelecek nesiller için çok önemli. Bu yüzden böyle girişimde bulunduk. Bu örnek olsun" dedi.