"Türkiye Yumuşak İnişi Başarıyor"
"İhracat gayet olumlu bir performans gösteriyor."
Gökhan Kurtaran - Uluslararası Finans Enstitüsü
(IIF) Başkanı Charles Dallara, Türkiye'nin Avrupa'daki ekonomik krizin yıkıcı etkilerine karşın oldukça dinamik, canlı bir ekonomiye sahip olduğunu belirterek,
"İhracat gayet olumlu bir performans gösteriyor. Türkiye ekonomisi son derece sağlam bir konuma yükseldi" dedi.
Uluslararası Finans Enstitüsü Başkanı Charles Dallara, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye ekonomisinin performansından övgüyle söz etti.
"Türkiye yumuşak inişi başarıyor. Türkiye'nin büyüme oranı azalıyor, bu son derece sağlıklı bir durum..." diyen Dallara, cari açıktaki artışın hız kesip azalma eğilimine girdiğini, anlattı.
"Şimdi enflasyonla mücadele alanında çalışmaların devam ettirilmesi gerekiyor" diyen Dallara, Türkiye'nin Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin etkilerine karşın oldukça dinamik, canlı bir ekonomiye sahip olduğunu, ihracatın olumlu bir performans gösterdiğini, Türkiye ekonomisinin son derece sağlam bir konuma yükseldiğini kaydetti.
-"Türkiye yumuşak inişi başarıyor"-
Türkiye'nin yumuşak inişi başardığını, büyüme oranının azaldığını ve bunun son derece sağlıklı bir durum olduğunu ifade eden Dallara, "Cari açıktaki sert artış hız kesti ve azalma eğilimi gösteriyor. Şimdi enflasyonla mücadele alanında çalışmaların devam ettirilmesi gerekiyor. Avro bölgesi borç krizinin ülke ekonomilerine etkisine bakmak lazım. Türkiye, Avrupa'daki ekonomik krizin yıkıcı etkilerine rağmen oldukça dinamik, canlı bir ekonomiye sahip olduğunu gösterdi. Türkiye ekonomisi son derece sağlam bir konuma yükseldi"
Ortadoğu'da yaşanan karışıklıklar, Avro bölgesinde gün geçtikçe derinleşen krize rağmen Türk ekonomisinin yüksek direnç gösterdiğini belirten Dallara,
"Türkiye bir çok açıdan son derece iyi bir performans sergiliyor. Çok büyük bir ilerleme kaydediyor. Ekonomik dinamiklerini harekete geçirmekte, ekonominin direncini artırmakta ve bankacılık sistemini ciddi biçimde güçlendirmekte başarılı oldu" dedi.
Cari açığı azaltma konusunda ekonomi yönetiminin adımlarını son derece olumlu karşıladığının altını çizen Dallara, "Türkiye özellikle mali disiplinin sıkılaştırması sebebiyle büyük bir itibarı hak ediyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ağırlıklı olarak odaklanması gereken iki temel nokta cari açıkla mücadele ve enflasyonu makul seviyelere indirmek..."
-"Türkiye'nin politikaları işe yaradı"-
Dallara "Şu anda kadar Türkiye'nin politikaları işe yaradı, son derece faydalı oldu. Bundan sonra da Türk hükümetinin çalışmalara yoğun bir şekilde devam ederek, gereken tedbirleri alacağına inancımız tam. Cari açıkta olumlu gelişmeler elde edildi ve bu durum son sorunun çözümü konusunda son derece cesaretlendirici. Bunun sürdürülebilir kılınması şart" diye konuştu.
Ekonomi yönetiminin tasarruf oranların artırmak için attığı adımlara da değinen Dallara, bireysel tasarruf oranlarını artırabilmek için yapılan son düzenlemeleri desteklediklerini belirterek, bireysel tasarrufların artırılması için atılan adımların cari açığın azaltılması konusunda da son derece faydalı olacağını kaydetti.
İstanbul'un küresel finans piyasalarında artan önemine vurgu yaparak,
" İstanbul'un küresel bir ekonomi merkezi, finans merkezi olmak konusunda büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyorum" diyen Dallara, hükümetin bu konuda ciddi bir mesafe aldığını söyledi.
Charles Dallara, "2,5 sene önce Türkiye hükümeti bu fikirle ortaya çıkmıştı. Şu anda İstanbul'un bir finans merkezi olabileceğini görebiliyoruz" dedi ve ekledi "Türkiye'nin coğrafi, ekonomik ve politika alanındaki yıldızlaşan konumu bir araya geliyor"
-Kredi derecelendirme: "Bizim yaklaşımımız farklı"
Uluslararası kredi derecelendirme kurumlarının çok tartışılan derecelendirme kriterlerine de değinen Dallara, Uluslararası Finans Enstitüsü'nün Türkiye ile ilgili kendi derecelendirmesini yaptığını, konuya bakış açılarının farklı olduğunu belirtti. "Derecelendirme kuruluşlarının kendi derecelendirme kriterleri var. Bizim de -Uluslararası Finans Enstitüsü'nde kendi derecelendirme kriterlerimiz var ve Türkiye üzerine analizlerimizi kendimiz yapıyoruz. Onların derecelendirmesin saygı duyarım ama bizim bu konuya yaklaşımımız daha farklı..." dedi.
Avro bölgesi borç krizinin Yunanistan ve Fransa'da yapılan seçimlere olan etkisine de değinen Dallara, "Avrupa'da hükümet ve liderlerin, piyasaların ve oy veren halkın sesini dinlemesi gerektiğini, çıkan mesajın Avrupa'nın politikalarında makul bazı değişikliklere gitmesi olduğunu dile getirdi.
Dallara şöyle devam etti:
Borç krizinde olan Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin borçlarının azaltması konusunda uğraşlara devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Dallara, "Ama Avrupalı liderlere biraz daha fazla zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum," dedi.
Daha fazla zaman tanınmasının gerekçesi olarak Dallara, "Ancak bu şekilde ekonominin nefes almasını engellenmemiş, ekonomi havasız bırakılmamış olur. Bu şekilde ekonomilerin büyüme potansiyeli azaltılmamış olur," dedi.
Krizin çözümüne yönelik işbirliğinin oluşturulmasında Avrupa Merkez Bankası) ve Avrupa Yatırım Bankası'na (EIB) büyük rol düştüğünü belirten Dallara, Avro bölgesi bankacılık düzenlemelerinde de "daha ensek düzenlemelere " gidilmesi önerisinde bulundu.
Avro bölgesinde alınan tedbirlere dair eleştirilere cevaben Dallara, "Mali politikaların gerekli olduğunu ama henüz bir denge oluşturmakta yeterli olamadığını görüyoruz. Biraz daha zaman gerekiyor. Mali politikaların birkaç sene içerisindeki olumlu yansımalarını görülebilmesi için beklemek gerekiyor,bütün bunları bir gecede çözemesiniz," dedi.
Dallara, isim vermeden kemer sıkma politikalarının savunucusu Almanya Başbakanı Angela Merkel'i de içerecek bir şekilde, "Berlin'deki politikacıların biraz daha sabırlı olması gerekiyor," dedi ve Fransa'daki seçimler sonrasında Cumhurbaşkanı olan François Hollande'ın Merkel'le uyum içerisinde çalışıp çalışamayacağı sorusuna, "Çalışmalılar, çözüm için daha dengeli bir bakış açısı geliştirmeleri gerekiyor," dedi.
- İSTANBUL