Türkiye'nin Avro Borcu Olsaydı, Her Şey Daha İyi Olabilirdi"
Saxo Bank Forex Strateji Müdürü John Hardy, Türkiye'de işsizlik ve üretimdeki negatif görünüme rağmen cari açığın iyileşme gösterdiğini belirterek, "Faizlerin daha fazla yükselmemesi için bunun böyle devam etmesi gerek. Türkiye'nin dolar yerine avro borcu riski olsaydı her şey daha iyi olabilirdi" dedi.
Saxo Bank Forex Strateji Müdürü John Hardy, Türkiye'de işsizlik ve üretimdeki negatif görünüme rağmen cari açığın iyileşme gösterdiğini belirterek, "Faizlerin daha fazla yükselmemesi için bunun böyle devam etmesi gerek. Türkiye'nin dolar yerine avro borcu riski olsaydı her şey daha iyi olabilirdi" dedi.
Hardy, Saxo Capital Markets'ın yatırımcılarına yönelik düzenlediği toplantıda "Forex Piyasasında Beklentiler" başlıklı bir sunum yaptı. Sunumunda, döviz piyasalarını ele alan Hardy, merkez bankalarının uyguladığı politikalar ve son dönemdeki gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Hardy, Türk Lirası'nın dolar karşısında zayıf bir görünüm çizdiğine işaret ederek, "TL, dolar karşısında diğer gelişmekte olan para birimlerine kıyasla biraz daha zayıf görünüyor. Ancak bunun sebebi doların güçlü olması. TL'nin de zayıflığı söz konusu ama yüksek faiz oranlarına bakacak olursak, diğer para birimleri karşındaki zafiyetini bu durum telafi ediyor. Örneğin, avro/TL kurunda, aynı dönem içerisinde çok da fazla bir değişiklik olmadı" şeklinde konuştu.
Avro Bölgesi'nin de zor bir dönemden geçtiğine değinen Hardy, İngiltere ile Çin'de kredi ve emlak balonları olduğunu, bu pazarlara dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Hardy, merkez bankalarının sürekli olarak müdahalelerle gündeme geldiğini vurgulayarak, "Aslında bu canavarı biz yarattık. Eski Sovyet ekonomileri gibi merkez bankalarına bağımlı hale geldik. Eğer iş merkez bankalarının bizi sürekli kurtarmasına kalmasaydı, dünya çok daha iyi bir yer olabilirdi. Çünkü müdahale oldukça ekonomiler zayıflıyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ciddi baskı altında olduğunu vurgulayan Hardy, ABD ekonomisinde çok zayıf bir sinyal gördüklerini, Avro Bölgesi'nde de değer kaybının devam edeceğini dile getirdi.
Hardy, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bölgeyi kurtarmak için önlemler almayı sürdürdüğünü anımsatarak, "Bölgenin en büyük suçlusu Almanya. Almanya'da üretim var ama tüketim yok. İnsanlara sokağa çıkıp bir an önce harcayın demeleri lazım" değerlendirmelerini yaptı.
"Dünya hala kur riskini öğrenemedi"
Hardy, ABD'de ekonomi iyiye gidiyor gibi görünse de işsizlik oranlarının çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Petrol fiyatları neredeyse yarı yarıya düştü ve bu da doların likiditesini çok ciddi şekilde etkiliyor. Petrol ihracatçıları önceden dolar elde ederek, varlık satın alıyorlardı. Şimdi tam tersine rezervlerini güçlendirmeye çalışıyorlar. Burada, Türkiye ve diğer gelişen ülkeler için kilit nokta; dolar bazlı krediler. Dolar bazlı kredi alanlar için çok zorlayıcı bir durum olacak. 2008-2009 yıllarında özel sektör tarafından 6 trilyon doların üzerinde kredi alınmış, 70-80'li yıllarda devletler alırdı bu krediyi. Özel sektör dolarla kredi almayı sürdürüyor, geçmişten ders almıyor. Türkiye'de de dolarla kredi kullanılıyor. Dünya hala kur riskini öğrenemedi. Herkes aynı hatayı yaptı."
Türkiye'de işsizlik ve üretimdeki negatif görünüme rağmen cari açığın iyileşme gösterdiğini aktaran Hardy, konuşmasını "Faizlerin daha fazla yükselmemesi için bunun böyle devam etmesi gerekiyor. Türkiye'nin dolar yerine avro borcu riski olsaydı her şey daha iyi olabilirdi" diyerek tamamladı.