Türkiye Enerjide Kazan-kazan Stratejisiyle Adımlar Atmalı"
Boğaziçi Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü, Türkiye'de enerji sektöründe bir devrime ihtiyaç olduğunu belirterek, "Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri ve eğilimleri iyi okuyarak, bunlara göre bir enerji stratejisi oluşturması gerekiyor.
Boğaziçi Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü, Türkiye'de enerji sektöründe bir devrime ihtiyaç olduğunu belirterek, "Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri ve eğilimleri iyi okuyarak, bunlara göre bir enerji stratejisi oluşturması gerekiyor. Kendi menfaatlerini arka plana atmadan, kazan-kazan stratejisiyle adımlar atmalı." dedi.
Öğütçü, yarın gerçekleştirilecek enerjide kadının rolü temalı "9. Boğaziçi Enerji Kulübü Toplantısı" öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda enerji sektöründeki jeopolitik gelişmelerden yeni yatırımlara kadar birçok konunun uzmanlar tarafından değerlendireceğini ifade eden Öğütçü, "Sektör yatırımlar, hükümet politikaları, yenilikçi finansman imkanları, çevre ve iklim değişikliği hassasiyetleri bakımından ciddi bir dönüşüm süreci yaşıyor. Malacca Boğazı'ndan Hürmüz'e, Suriye'ye, Yemen'e, Kırım'a kadar uzanan jeopolitik gerilimler bugüne kadar görülmedik ölçüde enerji sektörünü ve yatırımları etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Öğütçü, dünya enerji sektörünün 2020'ye kadar yaklaşık 25 milyar dolar yatırıma ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, "Yabancı yatırım dünyanın her yerinde olduğu gibi güven arıyor. Güvenin olmadığı yerde Türkiye'nin de hedefi olan bölgesel enerji üssü hedefine ulaşmak mümkün gözükmüyor. Bu nedenle herşeyden önce yabancı sermaye için güven ortamı oluşturulması gerekiyor. Çünkü yatırımcı ürkektir ve güven veremezseniz yatırımcılar bekle gör politikasını takip eder." diye konuştu.
2008'de yaşanan küresel ekonomik krizin etkilerinin hala hissedildiğini belirten, Öğütçü şöyle konuştu:
"Benzerini 2018-2019 yıllarında jeopolitik düzende yaşayacağız. Önümüzdeki dönem çok büyük gelişmelere gebe. Körfez'de Suudi Arabistan-İran çekişmesi, Çin ile ABD arasında 'Malacca Boğazı İkilemi' sonucu yeni gerilimlerin yaşanması ve Kuzey Kore'nin nükleer potansiyeli gibi gelişmelerin enerji sektörüne geniş çaplı etkisi öngörülüyor. Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri ve eğilimleri iyi okuyarak, bunlara göre bir enerji stratejisi oluşturması gerekiyor. Kendi menfaatlerini arka plana atmadan, kazan-kazan stratejisiyle adımlar atmalı."
Enerji sorunlarının çözümünde kadın mevcudiyeti
İstatistiki verilere göre özel enerji şirketlerinde dünya çapında işgücünün sadece yüzde 35'inin kadınlardan oluştuğunu ve en tepedeki 200 enerji şirketinin yönetim kurullarında yine ortalama kadın oranının yüzde 16 olduğunu kaydeden Öğütçü, şöyle devam etti:
"Şirketlerin sadece yüzde 7'sinde kadın temsili en az yüzde 25 oranında. Petrol ve doğalgaz sektöründe kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor. Kadın model yok denilecek kadar az. Hem enerji sektöründeki dönüşüm ve yenilenme hem iklim değişikliğiyle mücadele çabalarında hem de jeopolitik gerilimlerin çözüme kavuşturulmasında kadın mevcudiyetinin zayıf olmasının olumsuz etkileri de ortada."