Türkiye'deki Şirketlerin Taşıdığı Riskler Azaldı
D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nın 2012 yılı ilk çeyrek verileri açıklandı.
D&B Türkiye'nin 12 bölgede 81 ilde ve 50 binin üzerinde şirketin kredi riskini değerlendirdiği D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nın 2012 yılı ilk çeyrek verileri açıklandı. Yeni çeyrek haritasına göre kredi riski Türkiye genelinde yüzde 1 oranında iyileşti. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bahsedilen dönemde yüzde 10 iyileşme görülürken, risk azalışında ikinci sırada yüzde 8 ile Kuzeydoğu Anadolu yer aldı.
Dun & Bradstreet Türkiye'nin her çeyrek gerçekleştirdiği ve kamuoyu tarafından merakla beklenen D&B Türkiye Kredi Risk Haritası açıklandı. 2012 yılının ilk çeyrek sonuçlarına göre Türkiye'deki 50 binin üzerinde şirketin kredi riski önemli ölçüde azaldı.
Ticari bilgi konusunda 170 yılı aşan deneyimiyle tüm dünyada 200 milyondan fazla firmadan oluşan bir veritabanına sahip olan D&B, uluslararası piyasalarda Türkiye'yi bir adım ileriye taşıdığı aracı D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nın 2012 ilk çeyrek verilerini açıkladı. Türkiye'nin 12 ayrı bölgesinde faaliyet gösteren 50 binin üzerinde yer alan şirketin ratingleri sonucunda oluşturulan Türkiye'nin ekonomik anlamdaki kredi risk haritasına göre Doğu Karadeniz Bölgesi yüzde 10 iyileşme ile önemli bir çıkış yakaladı. Bunu yüzde 8'lik risk azalışıyla Kuzeydoğu Anadolu izledi. 2012 yılının ilk çeyreğinde en yüksek riskli iller sırasıyla Batman, Şanlıurfa ve Trabzon olurken bahsedilen dönemde riski en düşük iller ise Karaman, Kayseri ve Hatay oldu.
Harita yeşeriyor!
D&B Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selim Seval, D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nın 2012 yılının ilk çeyreğinde dikkate değer bir risk azalışı gözlemlendiğini söyledi. Yılın ilk çeyrek sonuçlarına göre kredi riskinin Türkiye genelinde yüzde 1 oranında iyileştiğini kaydeden Seval, "Bir yıl önce 2011'in birinci çeyreğinden itibaren ülke çapındaki kredi risklerini bir harita üzerinde incelemeye başladığımızda toplam 12 ekonomik bölgenin 7'sinde kredi risk endeksi 1.000'in altındaydı. Bir yıl sonra bu sayı 3'e geriledi; bir başka ifade ile Türkiye genelinde ekonominin kalbini attıran şirketlerin taşıdıkları kredi riskleri önemli ölçüde azaldı. Kredi Risk Endeksi 1.000'in altında olan bölgeler sadece Batı Marmara (998), Doğu Karadeniz (916) ve Ortadoğu Anadolu (965) olarak kaldı. Bu eğilim bir sonraki çeyrekte de devam ederse, tahminimize göre Batı Marmara da yeşil bölgeler safhına geçebilecek. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yüzde 10'luk bir iyileşme oldu. Ama bu iyileşme bölgeyi yeşertmeye yeterli olmadı. Risk azalışında ikinci sırada yüzde 8 ile Kuzeydoğu Anadolu yer alıyor. Bu iyileşme ile bölge yeşiller safhına katıldı" dedi.
Batman yine en riskli şehir oldu…
2012'nin ilk çeyreğine ait D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nda en yüksek riskli iller Batman, Şanlıurfa ve Trabzon oldu. Batman son dört çeyrekte de en riskli iller arasında yer aldı. Şanlıurfa ve Trabzon en riskli iller listesine ilk kez bu çeyrekte girdi. Bu bölgedeki şirketlerin bilgilerini paylaşmaları konusunda öneride bulunan Selim Seval, "Önerimiz bu illerimizde yer alan şirketlerimizin bilgi paylaşımı konusunda daha şeffaf olmaları, ödeme vadelerine hassasiyetle uymaları ve kredi değerliliklerine önem vermeleridir. Kredi değerliliği yüksek şirketler daha düşük satın alma ve finansman maliyetlerine sahip olacaklardır" diye konuştu.
Ülkenin kahramanları: Karaman, Kayseri, Hatay…
D&B Türkiye Kredi Risk Haritası'nda 2012 yılının ilk üç aylık döneminde en düşük riskli iller ise Karaman, Kayseri ve Hatay oldu. Karaman son dört çeyrektir en düşük iller listesindeki yerini koruyor. Karaman'daki başarılı gidiş nedeniyle şirketleri kutladıklarını ifade eden Seval, sözlerine şöyle devam etti:
"Bölgesel olarak baktığımızda, yılın ilk çeyreğinde, Doğu Karadeniz'in en riskli, Orta Anadolu'nun ise en az riskli şirketleri kapsayan bölgeler olduğunu görüyoruz. Burada dikkat çeken, Doğu Marmara Bölgesi'nin son dört çeyrekteki yerini ilk kez Orta Anadolu Bölgesi'ne bırakmış olmasıdır. Türkiye genelinde sektörel olarak bakıldığında, hep aynı sonucu görüyoruz: Perakende ticaret en riskli, üretim ise en az riskli faaliyet konusu. 2012'nin ilk çeyreğinde önceki çeyreklerde de olduğu gibi, Doğu Karadeniz ve Ortadoğu Anadolu Bölgeleri'ndeki üretim şirketlerinin ortalama riskleri diğer bölgelerdeki üretim şirketlerine göre daha yüksek. En düşük riskli üretim şirketleri ise önceki çeyrekteki olduğu gibi Orta Anadolu'da görülüyor. İlk çeyrekte perakende ticaret ile iştigal eden şirketlerin en risklileri Güneydoğu Anadolu'da, en az risklileri ise Doğu Karadeniz'de. Bu bölgedeki perakendeci şirketlerin risklerinde çok hızlı bir iyileşme söz konusu."
Perakende sektöründe yüzde 3'lük iyileşme
Türkiye geneline bakıldığında en riskli sektör olmasına rağmen Perakende Ticaret'in riskinde yüzde 3'lük bir iyileşme görülüyor. Bunu yüzde 3'lük iyileşme ile inşaat sektörü izliyor.
İncelenen şirketlerin yüzde 40'ı üretim sektöründen
2012'nin ilk çeyreğinde çalışma kapsamında yer alan 12.663 adet şirketin yüzde 40'ının üretim sektöründe olduğunu belirten Seval, "İncelenen şirketlerin yüzde 35'i toptan ticaret sektöründe ve yüzde 7'si perakende sektöründedir. Yüzde 52 ile İstanbul Bölgesi en fazla şirketi, yüzde 0,5 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi en az şirketi barındırıyor. Ciro büyüklüklerine bakıldığında, 3 milyon TL – 30 milyon TL ciro aralığına sahip şirketlerin çalışma kapsamındaki oranı yüzde 45; 25 kişiye kadar çalışanı olan şirketlerin oranı ise yüzde 43… Raporda yasal yapıları itibariyle limited şirketler yüzde 56 ile başı çekiyor. Son dört çeyrekte kapsama dahil olan şirket sayısı ise 50.707'dir. Bu rakamlar D&B Türkiye şirket veritabanından sorgulanan şirketlerin istikrarını gösteriyor ve Türkiye'nin geneli ile "ekonominin kalp atışını yansıtıyor" diye konuştu.