Türkiye'deki Kuraklık Tehlikesi

Uluslararası Kalkınma ve Girişimciyi Destekleme Derneği (UKGİD) Genel Başkanı Turan Kaya, önlem alınmaması durumunda kuraklık nedeniyle tarımsal ürün yetiştirme maliyetlerinin artacağını, fakir ve yoksul kesimlerin gıdaya erişiminin zorlaşacağını bildirdi.

Turan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda meteorolojik veriler ve yıllık yağış analizleri incelendiğinde, Türkiye'nin yüzde 47'sinin kuraklık sebebiyle orta ve üzeri çölleşme grubunda yer aldığını, bu nedenle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde tarımsal ürün veriminde yüzde 70'lere varan düşüşler yaşandığını ifade etti.

Önlem alınmaması durumunda kuraklık sebebiyle tarımsal ürün yetiştirme maliyetlerinin artacağını, fakir ve yoksul kesimlerin gıdaya erişiminin zorlaşacağını vurgulayan Kaya, bunun sonucunda yoksul aile çocuklarının yetersiz beslenme ve gerekli kaloriyi alamama sonucu bağışıklık sisteminin zayıflayacağını ve ölüm oranlarında artışlar yaşanabileceğini söyledi.

Kaya, 10 yıl sonra Türkiye'nin 36 ilinde tahminen 40 milyon insanın susuz kalacağını ve susuzluğun baş göstereceğini belirterek, Türkiye'nin kurak bölgelerinde bulunan barajlarda suyun yüzde 60 civarında eksildiğinin görüldüğünü, bunun da tarımsal sulama yetersizliği, HES'lerdeki elektrik üretiminde düşüş yaşanması ve sık sık elektrik kesintilerine yol açabileceğini iddia etti.

"Kuraklık böyle devam ederse tarımsal ürün maliyetleri artar"

Turan Kaya, kuraklığın böyle devam etmesi durumunda tarımsal ürünlerin ekstra sulama maliyetlerinin artacağını, bu maliyetlerin gıda satış fiyatlarını etkileyeceğini, gıdaların daha pahalıya satın alınacağını, sağlıklı beslenememe tehlikesinin ortaya çıkabileceğini ileri sürdü.

Kuraklık ve suların çekilmesiyle artan sivrisinek, sürüngen ve kemirgen hayvanlardan kaynaklanan bakterilerin kolera, sıtma ve sarıhumma gibi bulaşıcı hastalıkların artmasına neden olacağını savunan Kaya, en çok yaşlı, yoksul kadınlar ve 0-5 yaş altı çocukların bundan etkileneceğini, Türkiye'nin yıllık sağlık harcamalarında da büyük artışlar meydana geleceğini söyledi.

Türkiye'de son yıllarda sel taşkınlarının can ve mal kayıplarına, evlerin yıkılmasına, köprü ve yolların çökmesine, tarımsal ürünlerde büyük oranlarda hasarlara yol açtığını belirten Kaya, yüzlerce insanın selde boğularak öldüğünü, hayvanların telef olduğunu ve tarımsal ürün kayıplarının yaşandığını anlattı.

"Sigorta şirketleri iflasın eşiğine gelecektir"

UKGİD Genel Başkanı Kaya, finans sektörü ele alındığında, yaşanan felaketler sonucu meydana gelen "sağlık ve elementer" hasar tazminatlarının ödenememesi sebebiyle sigorta şirketlerinin iflasın eşiğine geleceği öngörüsünde bulundu.

Türkiye'de doğal afetler sonucu, bankaların kullandığı borç erteleme veya yeniden yapılandırma uygulamaları olduğunu hatırlatan Kaya, "Ancak afetin şiddeti ve sürekliliği karşısında kredi borçluları zora düşecek. Bu nedenle bankacılık sektörü vermiş oldukları uzun vadeli kredilerin geri dönmemesi nedeniyle kredi batıklarındaki artışlardan dolayı kapanma riski altında olacak." diye konuştu.

Gelecekte içme suyu sıkıntısı çekilebileceğini belirten Kaya, her ülkenin alternatif su kaynaklarını araştırması ve su yönetimini ciddiye alması gerektiğini, bunu yaparken de çevreyi tahrip etmeden sürdürülebilir bir çare üretilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Su tasarrufunun en az enerji tasarrufu kadar zorunlu hale geleceğini belirten Kaya, çok su harcanmasına neden olan üretim biçimlerinden vazgeçileceğini, bunun yerine başka ürünlerin geliştirileceğini ve yaşam tarzının buna göre şekilleneceğini söyledi.

Kaya, dünya üzerinde 2,5 milyar insanın suya ulaşımının zorlaştığını ve bu nüfusun kuraklık yıllarında daha da artacağını kaydetti.