Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında kapatılan 13 özel hastaneye kayyum atandı

İstanbul'da 13 özel hastaneye kayyum atandı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Türkiye Çin Ticaret ve Yatırım Forumu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TUSKON Başkanı Meral: "Türkiye ile Çin arasındaki ticaret açığı kanayan bir yara hükmünde ve bu açık Türkiye'deki cari işlemler, istihdam ve katma değer açısından çok önemli"

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, Türkiye ve Çin arasındaki ticaret açığını "kanayan bir yara" olarak nitelendirerek, "Bu açık Türkiye'deki cari işlemler, istihdam ve katma değer açısından çok önemli" dedi.

Meral, TUSKON'un organize ettiği, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT), Türk-Çin Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜÇSİAD) ile Guangdong Türk İşadamları Derneği'nin (GUTİAD) destek verdiği "Türkiye Çin Ticaret ve Yatırım Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, Çin ile Türkiye ilişkilerinin geldiği noktanın sevindirici olduğunu söyledi.

Meral, gelişmekte olan iki ülke arasındaki ilişkilerin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çin ziyareti ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşılıklı tarihi ziyaretleri ile yeni bir seviyeye çıktığını hatırlattı.

Meral bu ziyaretlerin aynı zamanda siyasi kararlılığı da ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bu kararlılık ikili ticari rakamlara yansıdı. 2008'de Çin'e ihracatımız 1,4 milyar dolar seviyesindeydi. 2012'de ise küresel kriz ve diğer nedenlere rağmen bu rakam iki katına çıktı. 2008'de Çin'den ithalatımız 15,6 milyar dolarken, 2012'de yüzde 40'lık artışla 21,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamlarla Çin, Türkiye'nin Rusya ve Almanya'dan sonra 24,12 milyar dolarla üçüncü en büyük ticaret ortağı haline geldi. Ancak ekonomik ve ticari ilişkilerdeki sağlıksız ve sürdürebilir olmama durumu ne yazık ki halen sürmekte. İki ülke arasındaki ticaret açığı kanayan bir yara hükmünde ve bu açık Türkiye'deki cari işlemler, istihdam ve katma değer açısından çok önemli."

Son 4 yılda Çin'e verilen dış ticaret açığının 68 milyar dolar civarında olduğuna dikkati çeken Meral, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu rakamın ilerleyen yıllarda 100 milyar dolara çıkması ise endişe verici bir durum olarak ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıl Çin'e verdiğimiz dış ticaret açığımız 18,4 milyar dolar. Geçen yıl Çin'e ihracattaki artış oranı yüzde 15, ithalattaki gerileme ise yüzde 1,83 oldu. Bu rakamlara bakıldığında geçen yılın, dış ticaret işlemleri açısından dünyadaki şartlara göre iyi geçtiği söylenebilir. Türkiye'nin dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 18'i Çin'den kaynaklanıyor. Bu açığın kapanması da mümkün gözükmüyor. Bu açığın aza indirgenmesi ve Başbakanımız Sayın Erdoğan'ın 2010 yılında Çin ile ticaretimizde ortaya koyduğu 2015'te 50 milyar dolar, 2020'de ise 100 milyar dolar hedeflerine ulaşılması için ekonomik işbirliği ve yatırım alanlarında çalışmaların arttırılıp, somut hale getirilmesi gerekiyor."

Rızanur Meral, ilişkilerin her alanda sağlam bir zemine oturtulabilmesinde ticari ilişkilerin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu bağlamda Çin'den yeni açılımlar ve özellikle yatırımlar konusunda somut adımlar atmasını beklemekteyiz" dedi.

Konuşmasında karşılıklı yatırımların önemine de değinen Meral şunları kaydetti:

"Çin'in 2012 yılında yurt dışına yaptığı doğrudan yatırım miktarı, bir önceki yıla göre yüzde 17,6 artarak, 87,8 milyar dolara ulaştı. 2011-2015 döneminde Çin'in yurt dışı doğrudan yatırımlarının 560 milyar dolarına ulaşması, şu an 531 milyar dolar olan dış yatırım stoğunun ise 2020 yılı itibariyle 1-2 trilyon dolar aralığında gerçekleşmesi beklenmektedir. Üzülerek ifade etmeliyim ki Çin'in bu yatırımlarından Türkiye'nin aldığı pay ise çok az. Türkiye'deki Çin sermayeli yatırımlar yaklaşık 100 milyon dolar civarında, Çin'deki Türk sermayeli yatırımlar ise 150 milyon dolar civarında bulunuyor. Ticaret açığının giderilmesine yönelik olarak Çin'in Türkiye'de yatırım yapmasını önemsiyoruz."

Meral, üçüncü ülkelerde de iki ülkenin özellikle müteahhitlik ve enerji alanında ortak yatırım işbirliği yapılabileceğini belirterek, "Çin'in yabancı ülkelerdeki müteahhitlik projelerinden elde ettiği gelir 102,4 milyar dolara, yeni imzalanan sözleşmelerin değeri ise 128,8 milyar dolara ulaştığı göz önüne alınırsa, bu alandaki işbirliğinin önemi daha da net anlaşılmaktadır" diye konuştu.

Gıda güvenliği anlaşmasının sonuçlandırılması sonrasında Türk gıda ürünlerinin Çin pazarında yer almasının önünün açıldığını hatırlatan Meral, fırsatların yanında, rekabetin ve pazarda tutunmanın çok zor olduğu Çin pazarına yönelik Türk gıda ürünlerine hükümet tarafından destekleyici adımlar beklemediklerini söyledi.

Meral iki ülke arasındaki kültür ve turizm ilişkilerinin öneminden bahsetti. Çin'de 21 Martta başlayan "2013 Türk Kültür Yılı" etkinlikleriyle 5 yıl içinde Çin'den Türkiye'ye 500 bin turistin gelmesinin hedeflendiğine işaret eden Meral, "Halklarımızın birbirlerini yeterince tanımadığını düşünüyoruz. Bu bağlamda özellikle ülkemize gelecek Çinli turistler için daha stratejik adımlar atılmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

TUSKON'un Türkiye-Çin ilişkileri ile ilgili 3 temel misyonu olduğunun altını çizen Meral bu 3 miyonu ise şu şekilde anlattı:

"Birincisi, iki ülkenin özel sektörü arasında karşılıklı anlayış, güven, saygı ve dostluk inşa etmek, geleceğin sektörleri olan bilişim, uzay, biyoteknoloji, nanoteknoloji ve yeşil ekonomi alanlarında yeni işbirlikleri başlatarak ikili ilişkileri derinleştirip ivme kazandırarak stratejik işbirliği düzeyine çıkarmak. İkinci olarak, başta Türk dünyası, Orta doğu ve Afrika olmak üzere üçüncü ülkelerde kazan-kazan modeline dayalı yenilikçi işbirliği ağları kurarak iki ülke arasındaki sürdürülemez düzeye sıçrayan ticaret açığını, Çin'den Türkiye'ye yapılacak kalıcı nitelikteki doğrudan yatırımlarla dengeye getirmektir. Üçüncüsü ise Türkiye'yi Çin'in giderek artan küresel yatırımlarının yeni merkezlerinden biri haline getirmek amacıyla Çinli yatırımcılara Türkiye'de en güvenilir, en uygun firma eşleştirmesini temin etmek olarak ifade edebilirim."

Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Gong Xiaosheng da yaptığı konuşmada Çinli iş adamlarına Türkiye'de yatırım yapmalarını tavsiye ederek, Türkiye'deki devlet teşvik fırsatlarının öneminden bahsetti.

Açılışa ayrıca, TÜÇSİAD Başkanı Murat Sungurlu, İstanbul Başkonsolosu Zhang Qinyang ile çok sayıda Türk ve Çinli iş adamı katıldı. - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi
title