'Türkiye Ayrıcalıklı Bir Ortaklığa Dahil Olamaz'
AP Milletvekili ve Öger Tours Genel Müdürü Vural Öger 'Türkiye Ayrıcalıklı Bir Ortaklığa Dahil Olamaz. Çünkü Bu Yapının İçinde, Sorumluluklarını Üstlenecek Ama Karar Mekanizmasında Yer Almayacak' Dedi
Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve Öger Tours Genel Müdürü Vural Öger, "Türkiye ayrıcalıklı bir ortaklığa dahil olamaz. Çünkü bu yapının içinde, sorumluluklarını üstlenecek ama karar mekanizmasında yer almayacak, bunu şirketler bile kabul etmez, değil ki devlet kabul etsin" dedi.
Türk-Alman Ekonomi Kongresi'nin ikinci gününde düzenlenen "Yatırım ve Finansman" konulu panelde konuşan Vural Öger, Türkiye'nin AB konusunda kendisine zaman tanıması, rahat davranması ve arkasına yaslanması gerektiğinin söylendiğini hatırlatarak, "Hiçbir ülke üyeliği bu kadar uzun beklemedi. 1963 yılında imzalanan Ankara Anlaşması'ndan beri bekliyoruz. Türkiye'nin rahat rahat beklemesi ifadesine katılmıyorum. Türkiye Avrupa kapılarında 40 yıldan fazla süredir bekliyor. Türkiye'nin neden AB'ye girmediği
cevabı çok basit. Ayrıcalıklı bir ortaklığa dahil olamaz. Sorumluluklarını üstlenecek ama karar mekanizmalarında yer almayacak, bunu şirketler bile kabul etmez. Benim görüşüm, bu süreci geçmeliyiz, 35 başlığı hayata geçirmeliyiz" diye konuştu.
Ekonominin yolu açıp, siyasetin bunu izlediğini belirten Öger, Türkiye'nin ekonomisiyle AB'ne girdiğini savundu. Öger, müzakerenin başlangıcının dahi bu ülkede büyük mucize yarattığını, Hükümetin son 3 yılda büyük bir reform paketini meclise sunduğunu belirtti. Öger, Avrupa'nın her müdahalesinin buradaki milli duygulara hakaret olarak algılandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "AB yi tek bir yapı olarak görmemek gerekiyor. AB'nin Türkiye'yi üç'e böleceği düşünceleri tamamen saçmalık. Nasıl AB'de Türk
düşmanı varsa, Türkiye'de de AB'nin ne olduğunu bilmeden, bunu siyasi olarak kullanmaya çalışan insanlar da var. Fransa, Avusturya, biraz da Hollanda ve Danimarka vatandaşları Türkiye'nin katılımına karşı çıkıyor. Ancak İngiltere, İsveç, Polonya, İtalya ve Belçika, Türkiye'nin katılımını istiyorlar. İspanya ve Yunanistan'ın katılımı çok zor bir süreç olmuştu. 10 yıllık süreç katılım için uygun. AB bir değerler birliğidir".
Türkiye'de dün, bugün ve yarının bir arada yaşandığına dikkat çeken Öger, Türkiye karşıtı olan kişilerin, dünün Türkiye'sini eleştirdiğini, şimdinin ve geleceğin ne olduğunu bilmediklerini söyledi. Bütün engellere rağmen bu yolda devam edileceğini ve Türkiye'nin kesin AB üyesi olacağına emin olduğunu vurgulayan Öger, sözlerini, "Bu süreç 7 yıl mı, 10 yıl mı, 15 yıl mı bilmiyoruz. AB'ye katılımımız, dünyanın geleceği yol mikro düzeyde Türkiye'den geçiyor. AB'ye katılım İslam ile çatışmayı ortadan
kaldıracaktır" diye noktaladı.
PWC Türkiye Partner'ı Dr. Hüsnü Dinçsoy da AB'ye üyelik kriterlerinde başarısız olduğu noktanın, enflasyon ve faiz konusu olduğunu belirterek, Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için cazip olduğu noktaları ise şöyle sıraladı: "GSM operatörü Vodafone neden Türkiye'ye geldi penetrasyon nedeniyle. AB ülkelerinde her 100 kişinin 97'sinde cep telefonu var, AB'ye yeni giren ülkelerde ise yüzde 90 oranında bu. Türkiye'de ise bu oran 2006'da yüzde 70. Medya market niye geliyor Türkiye'ye? Her 1000 kişi için
kiralanabilir alan 2005'te 32 metrekareydi. İngiltere'de 130 metrekare seviyelerinde. 2015 yılında Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olacak, Almanya'yla aynı oranda. Ancak yapısı itibariyle farklılık olacak, Türkiye'de nüfusun bağımlılık oranı yani Türkiye Almanyayla aynı seviyede olacak. Nüfusun yapısı ama farklı olacak. Çalışmayan nüfusun çalışan nüfusa oranı yani bağımlılık oranı yüzde 50 olacak. Türkiye verimliliğe dayalı ekonomiye daha yakın, inovasyona dayalı yatırımlarda çok daha geride. Ancak sağlık ve
temel eğitim anlamında Türkiye'nin pozisyonu kötü değil. Türkiye PWC 2050 dünya raporuna göre 4.1 trilyon dolarlık bir Gayri safi yurtiçi hasılaya ulaşacak. Yani dünyanın en büyük 12. ekonomisi olacak".
Berlin Eyaleti Ekonomi Müsteşarı Volkmar Strauch, Berlin'e yatırım yapmak isteyen şirketlere, uygun çalışanları bulmak görevini kısmen üstlenmek istediklerini söyleyerek, Berlin'in yeni başlayanlar için değil, profesyoneller için uygun bir şehir olduğunu vurguladı.
(CHT-ÖK-E)