Türkiye-Ab Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu
Avrupa Komisyonu Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Türk şirketlerinin Avrupa'da istihdama katkıda bulunduklarını belirterek, "Avrupa'da faaliyet gösteren Türk şirketleri yaklaşık 600 bin kişiye iş vermektedir, bu çok önemli bir rakam." dedi.
Avrupa Komisyonu Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Türk şirketlerinin Avrupa'da istihdama katkıda bulunduklarını belirterek, "Avrupa'da faaliyet gösteren Türk şirketleri yaklaşık 600 bin kişiye iş vermektedir, bu çok önemli bir rakam." dedi.
Hahn, Türkiye- Avrupa Birliği (AB) Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu'nun ilk toplantısında, Türkiye ve AB arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirdi.
Türkiye'nin kürsel tedarik zincirinde önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Hahn, Türkiye'de, 20 binin üzerinde AB sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini söyledi.
Hahn, Türk özel sektörünün Avrupa'daki başarılarına değinerek, "Avrupa'da faaliyet gösteren Türk şirketleri yaklaşık 600 bin kişiye iş vermektedir, bu çok önemli bir rakam" diye konuştu.
Türkiye'nin AB pazarının önemli bir iç ögesi olduğunu ifade eden Hahn, "AB her zaman Türkiye'nin ana ticari ortağı olmuştur. İkili ticaret hacmimiz 2015 yılında 140 milyar avroya yakın olmuştur. Türkiye'nin en önemli ihracat pazarı AB'dir ve Türkiye 2015 yılı itibarıyla 5. ticaret ortağıdır AB'nin. Ticaretimizi, Gümrük Birliği aracılığıyla ilerletmek mümkün oldu." ifadelerini kullandı.
Hahn, AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve kapsamının genişletilmesi için gerekli çalışmaları ve etki değerlendirmeleri yaptıklarını kaydetti.
Avrupalı şirketlerin, Türkiye'deki yabancı şirketlerin yüzde 44'ünü temsil ettiğini anlatan Hahn, "AB, 2008 krizinden sonra bile ortalamada doğrudan yabancı yatırımın 3'te 2'sini sağlamıştır Türkiye'ye her yıl. Genelde yüksek katma değerli sektörler ve finansal hizmetler alanında faaliyet yapılıyor." bilgilerini verdi.
"Özgürlük, adalet ve güvenlik ağındaki fasıllara hazırlık yapılıyor"
Hahn, Türkiye ile makroekonomik reform programları çerçevesinde yıllardır çalışmalar yürüttüklerini, üst düzeyli görüşmelerin süreceğini belirtti.
Türkiye'de demokratikleşme ve özgürlükler konusunda atılacak adımların iş dünyasının güvenini artırarak yabancı yatırımcıyı çekeceğini söyleyen Hahn, Türkiye ve AB arasında 18 Mart'taki zirvede sağlanan katılım sürecinin canlandırılmasına ilişkin anlaşmayla üyelik sürecinin ivme kazandığını aktardı.
Hahn, şöyle konuştu:
"Anlaşma temelinde, geçen aralık ayında Ekonomi ve Para Politikası Faslı açıldı, konsey bir teklif hazırlama aşamasında, katılım müzakerelerinin özellikle finansal ve bütçe fasıllarının açılmasıyla ilgili olarak. Komisyon diğer fasılların açılmasına da hazırlık yapıyor. Enerji, eğitim ve temel haklar alanındaki fasıllar, özgürlük, adalet ve güvenlik ağındaki fasıllara hazırlık yapılıyor. Teknik ve siyasi düzeyde bir dizi mesele üzerinde çalışıyoruz. Ortak gündemimizi ilerletmek adına siyaset ve enerji diyalogları başarılı birer platform olmuştur."
"Yeni AB yakınlaşma süreci çok önemli"
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İcra Direktörü Güven Sak ise Türkiye ve AB ekonomilerindeki gelişimi anlatan bir sunum yaptı, Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması'nın 2002 yılından itibaren pratikte uygulanabilir hale geldiğini söyledi.
Türkiye'nin bölgesindeki gelişmelere karşın başarılı bir performans sergilediğini dile getiren Sak, ülkedeki yapısal reformların sürdüğünü kaydetti.
Sak, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırıma, dolayısıyla ticaret ortamının iyileştirilmesine gereksinim duyduğunu anlatarak, "Yeni AB yakınlaşma sürecinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye ekonomisinin sağlığı için de tam yerinde olduğunu düşünüyorum. Çünkü AB yakınlaşması her zaman biz Türkler için bir yönetim reformu niteliğindedir. Bizim de şu an için buna ihtiyacımız var, Türkiye ekonomisi için." görüşünü de paylaştı.