Türkiye, 2053 Karbonsuz Ekonomi Hedefini Belirledi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, iklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede tüm ülkelerin sıfır karbon ekonomisine geçiş için pozisyon aldığını belirterek, "Ülkeler emisyon hedefleri belirlediler. Türkiye de oldukça radikal bir karar alarak ekonomisini karbondan arındırmak için 2053'ü hedefledi." dedi.

Demircan, WindEnergy Hamburg Karasal ve Deniz Üstü Rüzgar Etkinliği'ndeki konuşmasında, enerji sektörünün çevresel etkilerine değinerek, enerji sektörünün karbon emisyonlarının büyük bir kısmına sebep olduğunu söyledi.

Karbonsuzlaşma amacıyla enerji dönüşümünde bilinen geleneksel yaklaşımların değişmesi gerektiğine işaret eden Demircan, "Bildiğiniz gibi geçiş kelimesi geçici bir durumu ifade eder, geçişlerin enerji dönüşümünü tamamlaması gerekiyor. Enerjide talep ve arz tarafı var. Biz de enerjide arz güvenliği için hesaplamalar yapıyoruz. Hedeflere ulaşmak için Ulusal Enerji Planı'nı devreye aldık." diye konuştu.

Demircan, Türkiye gibi dinamik bir ülkenin kısa ve uzun vadede ne kadar enerjiye ihtiyacı olduğunun hesaplanmasının önemli olduğuna işaret ederek, "Enerjide oyunun kurallarını değiştiren başka bir konu iklim değişikliği oldu. Biz de tüm enerji kültürünü yenilenebilir odaklı hale getirmeliyiz. Planlarımızı buna göre şekillendirdik." dedi.

Demircan, iklim değişikliği ile mücadelede finansman seçeneklerinin önemli olduğunu ifade etti.

Emisyon ticaretinin finansman sağlamada önemli olabileceğini vurgulayan Demircan, şunları kaydetti:

"İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede tüm ülkelerin sıfır karbon ekonomisine geçiş için pozisyon aldı. Ülkeler emisyon hedefleri belirlediler. Türkiye de oldukça radikal bir karar alarak ekonomisini karbondan arındırmak için 2053'ü hedefledi. Bu amaçlar için daha fazla paraya ihtiyacınız var. Yenilenebilir enerji yatırım finansmanını sağlamanın başka bir yolunu bulmalıyız. Belki karbon emisyon ticaret sistemi de bu yollardan biri olabilir. İklim hedeflerinin başarısı için kamu ya da özel finansmanın yeterli olmadığına inanıyorum."