Türk Markalarına "Dizi Film" Katkısı
Dubai'deki Gulfood 2012 fuarını gezen Arap turistler, Türk dizilerindeki bütün oyuncuların isimlerini tek tek sayıyor.
Lades Piliç Genel Müdürü Bayram Ali Barbaros, katıldığı Gulfood Dubai 2012 Fuarı'nda, Türk insanını 7'den 70'e televizyon bağımlısı yapan ve son yıllarda kaliteli yapımlarla ön plana çıkıp ihraç ürünü haline gelen Türk dizilerinin, ihracat yapan tüm firmalara olumlu etkisine tanık olduklarını söyledi.
Barbaros, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyulan sempati, Ekonomi Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin çalışmalarının yanı sıra Türk dizilerinin katkısı sayesinde artık özellikle Ortadoğu'daki fuarlarda daha fazla ilgi gördüklerini belirtti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından "Türk Kanatlı Sektörü"nü tanıtım amacıyla açılan standı gezen kadınların önemli bir bölümünün Türk dizilerine olan hayranlıklarını dile getirdiklerini vurgulayan Barbaros, "Kaldığımız oteldeki televizyonların ilk kanallarında da Türk dizilerini görüyorduk. Türkiye'de de beğeniyle izlenen, başta Muhteşem Yüzyıl olmak üzere bu dizilerde rol alanların isimlerini Araplar, tek tek sayıyor. Bu da bizi bir Türk olarak mutlu ediyor" dedi.
"KALİTE KOZUMUZU OYNUYORUZ"
Barbaros, diziler aracılığıyla Türk insanına olan sempatinin de yoğunlaştığını ifade ederek "Bunun yanı sıra ihracat yapan firmalarımız da kendilerine son yıllarda çekidüzen verdiler. Şu anda bize sıkıntı yaratan tek bir firma var. O firmanın adını da herkes biliyor. Bu konuda, biz de başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere ilgili mercilere gerekli bilgileri ulaştırdık. Yani bir yerde otokontrol mekanizması bizim sektörde çok iyi çalışıyor" diye konuştu.
Türk ürünlerine olan güvenin altında uzun yıllar süren emeklerin yattığını anlatan Barbaros, şunları kaydetti:
"Bu nedenle son derce dikkatli ve temkinli davranıyoruz. Çünkü uzun yıllar süren emek sonucu başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Türkiye'nin ihracatı her sektörde artıyor. Kendi sektörümüzde mesela piliç etinde Irak'a Türkiye'den yapılan ihracatın yüzde 10'unu biz karşılıyoruz. Ancak, bu pazarda, Türkiye'nin ciddi rakipleri de var. Bu rakiplerimizin en büyük kozu ucuz maliyetlerinden kaynaklanan fiyat avantajı. Ucuza mal edip ucuz satıyorlar. Biz ise buna karşı kalite kozumuzu oynuyoruz. Çünkü bu firmalar kalitede bizimle rekabet edemiyorlar. Bunu farkında olan alıcılarla pazarlık gücümüz daha etkin oluyor"
Türkiye'nin Müslüman ülke olmasının da bu ülkelere ihracatta önemli bir güven unsuru olduğunu ifade eden Barbaros, "Gıda ürünlerimizin 'Helal' diye tabir ettiğimiz yöntemlerle sunuma hazırlandığından eminler. Zira, 'helal olmasa Müslüman bir ülke olan Türkiye halkı bunu yemez' diye düşünüyorlar. Tüm bu olumlu etkenler başta piliç etinde olmak üzere Türk kanatlı sektörünün imajını adeta taçlandırıyor" diye konuştu.
"PAZARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ"
"İhracatta başarılıyız ama bu başarının sürdürülebilirliği de çok önemli" diyen Barbaros, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle bugüne kadar aldığımız önemli mesafeyle yetinmiyoruz. Rehavete kapılıp 'bu kadarı yeter' dersek, elde ettiğimiz pazarı boş bırakırsak bu pazar bir gün gelir elimizden gider. Bu yüzden biz Lades piliç olarak marka bilinirliğimizi sürekli kılacak her türlü çalışmanın içinde yer alıyoruz. Özetle, bir ayağımız Türkiye'de, diğer ayağımız yurt dışında"
Barbaros, sektörde dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, fuarları takip etmekle kalmayıp stant da açarak yer aldıklarını belirterek "Önümüzdeki yıl Dubai'deki fuarda Lades markası olarak da stant açmak ancak, bu fuarda yer bulmak oldukça güç. Fuara bir kez giren firma sonraki yılda yerini muhafaza ediyor. Ancak, dünyadan uçaklar dolusu konuk ağırlayan bu fuarda yer alma gayretimiz sürecek" dedi.