Türk Derisine Çin İlgisi

SEMRA ORKAN - Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dinç, Çin pazarının her gün katlanarak büyüdüğünü belirterek, "Türk deri sektörünün Çin'deki imajı çok iyi. Türkiye olarak Çin'e A(+) ürünler satmaya başladık. Ürünlerimiz ciddi anlamda ilgi görüyor" dedi.

AA muhabirine deri sektöründeki son gelişmeleri değerlendiren Dinç, Türkiye'nin kürk ve süet grubu yani yünlü deride dünyada birinci olduğunu belirterek, ancak bu ürünlerin daha çok iklimi çok soğuk olan ülkelerde kullanıldığını, bu nedenle pazar payının daha düşük olduğunu söyledi.

Dinç, zig adı verilen normal giysilik deride ise Türkiye'nin İtalya ve İspanya'nın ardından geldiğini ifade ederek, giysilik deride dünyanın daha çok markaların tekelinde olduğunu kaydetti.

Bu durumun da ciddi fiyat baskısı yarattığını anlatan Dinç, "Türkiye olarak, alt grup tüketiciyi Pakistan, Hindistan ve Çin'e kaptırmış durumdayız. Ancak dünyada A (+) olarak adlandırılan bütün markalar Türk ürünlerini tercih ediyor" dedi.

Dinç, ham deri fiyatlarının yükselmesi, girdi maliyetlerinin artması ve finansman kaynağı bulmada yaşanan zorluklar nedeniyle sektörde sıkıntı meydana geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Genel olarak sektörde bir durgunluk var. Bunu kısa sürede aşacağımızı düşünüyoruz. Pakistan'da bir ürünü 40-50 dolara mal ediyorlar biz de ise sadece işçilik maliyeti 100 dolar. Gerçi bizim ürünlerimizle onlarınki arasında dağlar kadar fark var. Hatta onların ürünlerinin bir kısmı kansorejen madde bile içeriyor.  Çin'in zenginleşmesiyle onlarda da maliyet yükseldi. Türkiye olarak Çin'e A(+) ürünler satmaya başladık. Ürünlerimiz ciddi anlamda ilgi görüyor. Bir araştırmaya göre Çin'de 300 milyon insan sınırsız para harcama limitine ulaştı. Bu bir Amerika demek. Bugün ancak Rusya'nın yüzde 8'ine hitap ediyoruz. 4,5 milyar nüfusu olan bir ülkede 300 milyonun yüzde 20'sine dahi hitap etsek bunun sektörü 4-5 yıl götüreceğini düşünüyorum."

-Materyal fiyatları yüksek ve finans kaynakları pahalı olduğu için irtifa kaybediyoruz"

Dinç, sektörün hala en büyük pazarının Rusya olduğunu ancak havaların sıcak gitmesi gibi iklimsel şartlardan dolayı bu pazarda biraz daralma olduğunu vurgulayarak, Çin pazarının ise her gün katlanarak büyüdüğünü ve ihracatta ikinci sırada ise Avrupa'nın geldiğini söyledi.

Rusya başta olmak üzere doğu bloğu ülkelerindeki mağazalaşma yatırımlarıyla destekledikleri pazar çeşitlendirme çabalarına Çin pazarına giriş inisiyatifini de eklediklerini kaydeden Dinç, şuan ki ihracatlarının 1,3 milyar dolar olduğunu, bu rakamı 2023'te 5,5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Dinç, sektörün istihdama da büyük katkı sunduğuna vurgu yaparak, "Sektör olarak 200-250 bin kişi istihdam ediyoruz. Bizim sektör sanayi değil de daha çok bir zanaat dalı. Hem tabakhanemiz hem konfeksiyonumuz  tamamen tarihi bilgi ve birikime dayanıyor. Zaten sektör olarak bizim büyüklüğümüz, üstünlüğümüz burada. Yoksa rakiplerimiz bizden daha iyi şartlara sahip ama bizdeki tecrübeleri olmadığı için bizim başarımızı yakalayamıyor. El emek yoğun bir sektör zira bir deri koyun sırtından çıkıp satışa gelene kadar 74 el değiştiriyor" ifadesini kullandı.

Sektörün en önemli sorunun girdi maliyetlerinin yüksekliği olduğunu vurgulayan Dinç, "Türkiye'de çıkan derinin çöpünü dahi kullanıyoruz ama yetmiyor. Yüzde 90 dışa bağımlıyız. Materyal fiyatları yüksek ve finans kaynakları pahalı bu nedenle her yıl irtifa kaybediyoruz" dedi.

"Pazar çeşitlendirmesine giderek  Uzakdoğu, Çin ve Japonya'ya yöneldik"

Dinç, sektör olarak güçlerini yenilikten aldıklarına dikkati çekerek, bu nedenle Ar-Ge ve inovasyona büyük önem verdiklerini dile getirdi.

Türk deri sektörünün Çin'deki imajının çok iyi olduğunu ifade eden Dinç, " Çin bir taraftan bizde yılardır oluşan bilgi ve birikimi almaya bir taraftan da ticaret yapmaya çalışıyor. Yani yapabildiğini kendi ülkesinde yapıp, yapamadığını buradan almak istiyor. Yani Çin ile ince bir ip üzerinde yürüyoruz. Biz de mümkün olduğu kadar bilgi ve birikimimizi vermeden Çin'e mal satmaya çalışıyoruz. Çin, Türkiye'ye bir Avrupalı gözüyle bakıyor. Bu ince çizgide kimin düşeceği belli değil" diye konuştu.

Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizden sektörün ciddi oranda etkilendiğini anlatan Dinç, ancak sahip oldukları bilgi ve tecrübenin kendilerini koruduğunu ve pazar çeşitlendirmesine giderek özellikle Uzakdoğu, Çin ve Japonya'ya yöneldiklerini ifade etti.

Dinç, sektörün geleneksel pazarı olan olan Avrupa ülkelerinde süregelen durgunluk ve yeni açılan pazarlardan orta doğu ve Kuzey Afrika'daki  Arap Baharı sonrası oluşan istikrarsızlık nedeniyle ihracatın bu yılın ilk 10 ayında geçen yıldaki seviyesini ancak koruyabildiğini belirterek, deri sektörünün ihracatını yüzde 17,7 artırdığını,  deri ve kürk konfeksiyon grubunun ise yüzde 14,4 bir artış kaydettiğini söyledi.

İhracat Kalemi Tutar (Milyon $) 2013/12 (10 ay)        Değişim(%)                                     Pay (%) Türkiye Genel 124,602 124,357 -0,2 Deri Sektörü (giyim, ayakkabı, saraciye, işlenmiş deri/kürk)  1,303 1,546 17,7 AB Ülkeleri 459 518 12,7 Rusya ve Diğer 426 498 16,9 Orta Doğu 143 189 31,8 Deri ve Kürk Giyim 429 491 14,4 Rusya 194 243 25,2 Fransa 39 41 4 Almanya 38 38 1,4 İtalya 28 25 -8,1 ABD 12 14 12,8 - İstanbul