Haberler
Sahte dolarların piyasaya sürüldüğü iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldı

Piyasaları sarsan sahte dolar iddiası için harekete geçildi

Halep'te taarruz başlatan Esed karşıtı Heyet Tahrir Şam 32 bölgeyi ele geçirdi

Rejim karşıtı grup 32 bölgeyi ele geçirdi, 10 bin sivil evlerini terk etti

Muhtarın yerine kayyum atandı

Muhtarın yerine kayyum atandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o sözlerinin hedefinde Cübbeli mi var?

O sözler Cübbeli'ye mi?

Türk-Alman Yenilenebilir Enerji İşbirliği Forumu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Enerji Bakanı Yıldız, enerji projelerini çevreye rağmen değil çevreyle beraber gerçekleştireceklerine inandıklarını söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,

enerji projelerini çevreye rağmen değil çevreyle beraber gerçekleştireceklerine

mutlak bir şekilde inandıklarını belirterek, " Türkiye, şu anda yaklaşık 500

milyon tonluk tespit edilmiş kömür rezervlerini o bölgenin çevreyle alakalı

hassasiyetleri tamamlanmadığı için durduran bir ülkedir" dedi.

Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) işbirliğinde

Almanya İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (BUV) tarafından, Enerji ve Tabii

Kaynaklar Bakanlığı ile Almanya Federal Çevre Bakanlığı'nın katkılarıyla organize

edilen Türk-Alman Yenilenebilir Enerji İşbirliği Forumu'nun ikincisi

gerçekleştirildi.

Bakan Yıldız, Forumda yaptığı konuşmada, geçen ay Almanya Ekonomi ve

Teknoloji Bakanı Philipp Rösler ile yaptıkları toplantının faydalar getirdiğini

ve Türkiye ile Almanya'nın yenilenebilir enerji konusunda birbirlerinden alacağı

şeyler olduğunu söyledi.

Yeniden yapılanan enerji sektöründe dünyanın iklim değişikliğiyle alakalı

alacağı tedbirler olduğunu belirten Yıldız, "Bu tedbirleri hangi oranda

uygulanıp uygulanmadıklarıyla alakalı yorumlar var. Bunlar nasıl sübvanse

edilmeli? Bunun bir ölçüsü var mıdır? Dünyanın sanayileşmesiyle beraber

kirletilmesiyle aynı oranda temizlenmesine katkı koyan ve koymayan ülkeler var

mıdır?" sorularını sordu.

Her ülkenin coğrafyasının o ülkeye getirdiği avantajlar ve dezavantajlar

bulunduğuna işaret eden Yıldız, "Soru şu; o ülkenin ister güneş, ister rüzgar,

ister su kaynaklarının avantajından daha çok teknoloji sahipleri mi, yatırımcılar

mı yoksa o ülkenin vatandaşları mı faydalanması lazım? Kamu, oluşturduğu

politikalar bunu iyi dizayn etmezse bazen dış politikanın bazen de iç politikanın

yönetilmesi zorlaşabilir. Biz her üçünün de bu avantajdan yararlanması gerektiği

kanaatini vurguluyoruz. Çünkü teknoloji sahipleri, ki bunun içerisinde Alman

firmaları da var, mutlaka geliştirdikleri know-how'un, o bilginin karşılığını

bulmak durumundadır. Ama o ülkenin güneşinden o ülkenin insanlarının da

faydalanması lazım" diye konuştu.

Alman Bakan Rösler ile görüşmesinde, sübvansiyonların kalıcı ve

sürdürülebilir olmasının önemli olduğunun altını çizdiklerini aktaran Yıldız,

global krizden çok fazla etkilenen bir kısım Avrupa Birliği üyesi ülkelerin şu

anda sübvansiyonlardan "U dönüşü" yaptığını, bunun da yatırımcı için doğru bir

şey olmadığını kaydetti.

"Biz gelişen teknoloji ile o ülkenin şartlarının makul seviyede nerede

buluşacağını çok iyi hesap ettiğimiz kanaatindeyiz" diyen Yıldız, bunun, 2013

yılında gelişen güneş teknolojisiyle beraber yatırımcıların makul alım

garantileriyle Türkiye'de gerçekleştirebileceklerini gördüklerini ifade etti.

Bakan Yıldız, "Eğer özel sektöre verdiğiniz makul fiyat oluşmazsa, daima

tüketicinin pahalı, üreticinin ise ucuz bulduğu bir kalemi yönetemez hale

gelirsiniz. Türkiye gerek rüzgar gerek güneş gerekse su kaynaklarında bu rakamı

çok iyi tespit etmiştir. Çünkü o vereceğiniz kar, mutlaka teknoloji sahiplerinin

ve özel sektör için makul kar olacaktır. Bu kar çok yüksek olursa kamudan özel

sektöre bir sermaye transferine dönüşür, çok düşük olursa özel sektörün rahat

hareket edemeyeceği bir ortam oluşur" şeklinde konuştu.

-"Türkiye AB ülkeleri ortalamasının 2 katı yenilenebilir enerji kaynağı

üretimine sahip"-

Türkiye'nin şu anda Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının 2 katı

yenilenebilir enerji kaynağı üretimine sahip bulunduğunu belirten Yıldız, OECD

ülkeleri arasındaki en yüksek büyüme oranına sahip ülke olduğu için Türkiye'nin

enerji yapılanmasını doğru bir şekilde ortaya koymak durumunda olduğunu söyledi.

Türkiye'nin orta ve kısa vadede yüzde 25'lerden yüzde 30'lara çıkartacağı

yenilenebilir enerji kaynakları bulunduğuna dikkati çeken Yıldız, "Bizim

biyogaz, biyokütle ve güneş gibi şu anda yeni başlayan yatırımlarımızın hızla

yayılacağına inanıyoruz. Burada gerek Almanya'dan gelen yatırımcılar gerekse

Türkiye'den katılan bütün sanayicilerimizin bu ortak projelerde buluşabileceğine

inanıyorum" dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek kadar önemli olan enerji

tasarrufu ve verimiliğiyle alakalı konularda da Alman firmalarıyla çok fazla iş

yapabileceğini kaydeden Yıldız, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin ne yazık ki enerji tasarrufu ve verimiliği konusunda kat

edeceği uzun mesafe bulunmaktadır. 2023 yılına kadar minimum yüzde 20'ler

civarında tasarruf elde edilebilecek bir enerji sektörünün içerisindeyiz. Bu bir

yönüyle yatırımlar açısından avantajdır ama geriye dönük resmin çizilmesi

açısından da bir dezavantajdır. Bu dezavantajı Türkiye kaldırmak durumundadır ve

politikalarımız bu yönde şekillenmektedir.

Biz bu tasarrufun finansmanının tasarrufsuzluğun kendisinden kaynaklanan fon

tarafından yürütüleceğine inanıyoruz. Yani verimsiz bir yeri verimli hale

getirirseniz buradaki yapı bunu finanse etmeye yeterlidir. Köprü kredilerle

beraber, kendini 2 yılda 4 yılda amorti eden projelerle beraber çok ciddi bir

kaynak da sağlamış oluruz."

-"Biz dünyayı kirleten olmayacağız"-

Enerji projelerini çevreye rağmen değil çevreyle beraber

gerçekleştireceklerine mutlak bir şekilde inandıklarını dile getiren Yıldız,

"Türkiye, şu anda yaklaşık 500 milyon tonluk tespit edilmiş kömür rezervlerini o

bölgenin çevreyle alakalı hassasiyetleri tamamlanmadığı için durduran bir

ülkedir. Yani şu anda yaklaşık değeri 50 milyar dolar civarındaki Trakya

Bölgesi'nde Ergene Havzası içerisindeki kömürü çevre şartları tamamlanmadan

almayı düşünmüyoruz. O yüzden burada çok samimiyiz. Biz dünyayı kirleten

olmayacağız. Sanayileşmemizi, Türkiye'nin büyümesini, ilerlemesini yalnızca

ekonomik alanlarda değil aynı zamanda zihni olarak da ve yüreğimizle beraber

tamamlayacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Alman firmalarının özellikle güneş ve rüzgar enerjisi konusunda yapacakları

çok şey olduğunu ifade eden Yıldız, Almanya'daki güneş ışınım seviyesinin

Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'ne denk gelen yıllık 800-1000 saat civarında

olduğunu ama Türkiye'nin ortalamasının 1800-2000 saatlerde bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bu avantajını, ortaya koyduğu sübvansiyon kalemlerinin yerli

yatırımcı haline gelmesiyle artıracağını belirten Yıldız, "İlk etapta 600

megavatla başlayacak olan güneş yatırımlarının derin kuyu pompalarıyla beraber 3

katı kadar daha bir pazar sahip olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 100 kilovatlık bir

pompanın 120 kilovatlık bir güneş kolektörüyle beraber çalıştırılabileceğini,

bunun çok geniş lisansız bir pazara sahip olduğunu görüyoruz. Bilecik'te

yapılacak yatırımın Konya Karapınar'da değerlendirilmesiyle geniş bir lisanslı

güneş sahasının oluşacağını da biliyoruz" şeklinde konuştu.

Bakan Yıldız, Forum'un mutlaka somut sonuç odaklı ve projeye dönüşür bir

şekilde devam edeceğine inandığını ve Bakanlık olarak bu proje ve zirvelere

destek olmayı sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.

Muhabir: Mücahid Eker

Yayıncı: Affan Kulunyar - ISTANBUL

Kaynak: AA / Ekonomi
title