Türk Akademisyen "Fenolsüz" Mikro Besin Gübresi Üretti
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Anorganik Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Salih Zeki Yıldız, bitkilerin mineral ihtiyacını karşılamak için kullanılan fenol maddesi içermeyen yerli mikro besin gübresi imal etti.
EMRE AYVAZ - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Anorganik Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Salih Zeki Yıldız, bitkilerin mineral ihtiyacını karşılamak için kullanılan fenol maddesi içermeyen yerli mikro besin gübresi imal etti.
Yıldız, tarım kimyasalları üzerine AR-GE araştırmaları yapmak için Sakarya TEKNOKENT içinde KOSGEB destekli kurdukları şirkette, ithal edilen ve içinde fenol bulunan gübre üzerinde çalışma yaptı.
Bitkilerin mineral ihtiyacını karşılamak için toprağa verilen demir, mangan, bakır, bor ve çinkodan oluşan mikro besin elementlerinin içinde zehirli madde içeren fenol olması üzerine Prof. Dr. Yıldız, yeni gübre üretmek için çalışmalara başladı.
Yıldız, yeni nesil şelatlı mikro besin gübrelerinde kullanılan fenol yerine alternatif molekül arayışı içerisine girerek, yaklaşık 6 ay süren çalışmalar neticesinde, etkinliği düşük bir molekül olan etilendiamin tetra asetik asitini, kompleksleşme çalışmalarında etkinliklerini çıkartarak, amino asit yapısında daha verimli, güvenilir, yüksek çevreci ve yerli "oksi-şelatlı" mikro besin gübresi üretti.
"Topraklarımızın PH'ları yüksek"
Salih Zeki Yıldız, bitkilerin de insanlar gibi minerallere ihtiyaç duyduğunu ve bunu topraktan aldığını söyledi.
Mikro besin elementlerinin topraktan bitkiler tarafından alınan çeşitli metal tuz ve iyonlarını içerdiğini belirten Yıldız, "Özellikle demir, mangan ve çinko bunların başında geliyor. Ülkemizde de bu konuda bazı problemler var, çünkü topraklarımızın PH'ları yüksek. Yüksek PH'larda bu metal iyonlarının toprakta çözülmeyen bileşiklerine dönüşmesi sebebiyle bitkiler tarafından yeterince alınamıyor. O yüzden de şelatlı bileşikler bu metal iyonlarını bitkilerin kolaylıkla alabilecekleri amaçla kullanılıyor. Bu sayede bitkilerin bu iyonları topraktan efektif bir şekilde alınması sağlanıyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Yıldız, bu tür bileşiklerin Türkiye'de üretilmediğini, çoğunlukla ithal edildiğini ve bu bileşiklerden bazılarının üretimi sırasında fenolden yararlanıldığını anlattı.
"Bu fenolün prosesten gelen kirlilikler olarak kalabilmesi söz konusudur." diyen Yıldız, "Özellikle piyasada ithal edilmiş mikro besin gübreleri üzerinde yapmış olduğumuz analizlerde karşımıza çıkıyor bu fenol. Çeşitli oranlarda bulunuyorlar ve mikro besin elementleriyle ilgili yapılan gübreleme çalışmalarıyla toprağa verilmiş oluyor." şeklinde konuştu.
Salih Zeki Yıldız, fenolün toksisitesinin yüksek olduğunu dile getirerek, "Bu uygulamalarda zehir etkisi olan bileşiğin gübreyle toprağı kirletmesi söz konusu. Bitki ve insanlarda farklı anomaliler meydana getirebilecek bir yapısı var. Zarar verebiliyor, ödemler oluşturabiliyor." dedi.
"Alternatif bir yapı ortaya koymuş olduk"
KOSGEB'ten aldıkları destekle Sakarya TEKNOKENT bünyesinde kurdukları şirkette AR-GE çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Yıldız, "Bu çalışmalar sırasında özellikle dünyadaki üretilmiş olan molekülleri inceliyoruz. Bu yaptığımız çalışmalarda bahsettiğimiz unsur karşımıza çıktı ve bunu bu haliyle üretmek istemedik." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yıldız, fenol yerine alternatif molekül arayışı içerisine girdiklerini belirterek, etkinliği düşük bir molekül olan ve daha önce kullanılan etilendiamin tetra asetik asidin (EDTA) güvenilir bir kimyasal olması üzerine bunun üzerinde çalışmaya karar verdiklerini dile getirdi.
Bu durumda bu molekülün kompleksleşme kararlılıklarını istenilen seviyeye getirmek için çalışma başlattıklarını dile getiren Yıldız, şu ifadeleri kullandı:
"Özellikle etkinliğinin düşük olması sebebiyle etilendiamin tetra asetik asiti kullanılmıyor. Yapmış olduğumuz çalışmalarda mikro besin elementlerinden özellikle demir iyonu ile kompleksleşme etkinliğini düşük olan etilendiamin tetra asetik asidinin kompleks kararlılığını iyileştirerek, şu anda bilinen ve dünyada uygulanan yeni nesil moleküllerin durumuna getirdik. Dolayısıyla bizim için bir kazanım oldu. Bu molekülü kullanarak dünyada bilinen ve etkinliği yüksek şelatlı ajanlara alternatif bir yapı ortaya koymuş olduk."
"Toprağa zarar vermeyen, doğal bir unsur"
Ürünün patent sürecinde olduğunu aktaran Salih Zeki Yıldız, ortaya çıkan bu yapının diğer moleküllere göre daha güvenli olduğunu, bunu da Türkiye'ye kazandırdıklarını anlattı.
Ürünün amino asit yapısında olduğu için herhangi bir zehirli unsur içermediğini belirten Yıldız, toprağa zarar vermeyen bir yapıda ve doğal bir unsur olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Yıldız, Türkiye'de tarım kimyasalı konusunda çok fazla bilgi sahibi olunmadığına da dikkati çekerek, SAÜ Kimya ve Biyoloji bölümleri ile Abant İzzet Baysal Üniversitesi Doğa Bilimleri ve Ziraat Fakültesi ile ortak projeler yürüttüklerini sözlerine ekledi.