Tüpraş, Rekabet Kurulu'nun Verdiği İdari Para Cezasını Ödeyecek
Tüpraş, Rekabet Kurulu'nun verdiği idari para cezasının gerekçeli kararın tebliğini takiben 30 gün içinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17. Maddesi hükmü çerçevesinde, dörtte üçü nispetinde 309 milyon 11 bin 310,93 TL olarak ödeneceğini bildirdi.
Tüpraş, Rekabet Kurulu'nun verdiği idari para cezasının gerekçeli kararın tebliğini takiben 30 gün içinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17. Maddesi hükmü çerçevesinde, dörtte üçü nispetinde 309 milyon 11 bin 310,93 TL olarak ödeneceğini bildirdi. Tüpraş, "Şirketimizce anılan karar ve cezaya ilişkin olarak gerekli yasal girişimlerde bulunulacaktır" dedi.
Tüpraş Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na, Rekabet Kurulu kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Rekabet Kurulu kararıyla ilgili hünüz gerekçeli karar verilmediğini, bu nedenle eleştirinin detaylarının bilinmediğini vurgulayan Tüpraş, "Söz konusu idari para cezası, gerekçeli kararın tebliğini takiben 30 gün içinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 17. Maddesi hükmü çerçevesinde, dörtte üçü nispetinde 309 milyon 11 bin 310,93 TL olarak ödenecek olup, Şirketimizce anılan karar ve cezaya ilişkin olarak gerekli yasal girişimlerde bulunulacaktır" denildi.
-İNTERNET SİTESİNDEN AÇIKLAMA-
Tüpraş'ın internet sitesinde yer alan 20 Ocak tarihli açıklamada şirket nezdinde Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, Kurul tarafından Tüpraş'a 412 milyon TL ceza verilmesi yönünde oyçokluğu ile verilen karar özetinin Rekabet Kurumu'nun internet sitesinde 17 Ocak 2014 tarihinde açıklandığı hatırlatıldı. Açıklamada, Kurul'un "Tüpraş'ın fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığı, bu suretle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6.maddesini ihlal ettiği" iddiasıyla, 2013 mali yılı sonunda oluşması beklenen cironun takdiren yüzde 1'i oranında olmak üzere 412 milyon TL idari para cezası verilmesine karar verdiğinin anlaşıldığına dikkat çekildi. Henüz gerekçeli karar yazılmadığından konu iddia ve kararın ayrıntıları ile açık yasal dayanaklarının bilinmediğinin vurgulandığı açıklamada Tüpraş, kısa karardan anlaşıldığı kadarıyla, söz konusu idari para cezasının esas olarak 5 yıllık inceleme süreci içinde bütün dünyada ekonomik ve finansal krizin en yoğun olarak yaşandığı 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihleri arasındaki 2 ay 20 günlük dönemde aşırı fiyatlama yapıldığı iddiasıyla verildiğinin anlaşıldığını ifade etti.
-"PİYASA OYUNCULARI HERHANGİ BİR MİKTAR SINIRLAMASI OLMADAN AKARYAKIT İTHAL EDEBİLİYOR"-
Açıklamasında Tüpraş'ın Türkiye'de kurulu tek rafineri şirketi olmakla birlikte akaryakıt piyasasının, 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe giren Petrol Piyasası Kanunu ile tamamen serbestleştirildiğine işaret eden Tüpraş, piyasa oyuncularının herhangi bir miktar sınırlaması olmaksızın Türkiye'ye akaryakıt ithal edebildiğinin altını çizdi. Bu nedenle akaryakıt dağıtım şirketlerinin ticari ve mali tercihlerine bağlı olarak istedikleri miktarda akaryakıtı Karadeniz Bölgesi'ndeki 18 rafineri ve Akdeniz Bölgesi'ndeki 53 rafineri başta olmak üzere dünyanın herhangi bir yerinden ithal edebildiğini kaydeden Tüpraş, buna bağlı olarak da Tüpraş'ın bölgede bulunan 71 adet rafineri başta olmak üzere tüm rafinerilerle tam bir rekabet içinde çalıştığını bildirdi. Açıklamada şu örnek verildi:
"Samsun veya Trabzon'a Ukrayna Sivastopol'dan ithalat yapmak, İzmit Rafinerisine göre, Mersin veya Antalya bölgesine İsrail'den ithalat yapmak, İzmir Rafinerisi'ne göre navlun olarak daha düşük maliyetlidir. Diğer taraftan mevcut vergi düzenlemesine göre Tüpraş'tan alımlarda rafineri çıkış fiyatının 1.5 katı tutarındaki ÖTV baştan ödenmekte, ithalatta ise dağıtım şirketinin satış yaptığı anda tahakkuk etmektedir. Bu da üretim yapan rafineri şirketimiz aleyhine ithalata büyük bir finansal avantaj sağlamaktadır. Nitekim yılda yaklaşık 16.5 milyon ton tüketimi olan ülkemizin temel taşıma akaryakıtı motorinde (tüketim miktarı benzinin 9 katından fazladır) Türkiye pazarının sadece yaklaşık yüzde 34'ü Tüpraş üretimi ile karşılanmaktadır."
-"1 OCAK 2009 TARİHİNDEN BUGÜNE KADAR GEÇEN 5 YIL İÇİN DE HERHANGİ BİR OLUMSUZ TESPİT BULUNMAMAKTADIR"-
Tüpraş, Rekabet Kurumu tarafından yapılan 5 yıllık inceleme sonucunda, aşırı fiyatlama iddiasında bulunulan 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 tarihleri arasındaki 2 ay 20 günlük dönemin öncesinde ve sonrasında, yani 1998 yılından bugüne kadar, Tüpraş'ın Otomatik Fiyatlama Kararnamesi olarak bilinen 98/10745 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na paralel fiyatlandırma yapıldığına dikkat çekti. 1998 yılından itibaren temel alınan fiyatlandırma sisteminin metodunun esasında ürünün Akdeniz piyasa fiyatı ile dolar/TL döviz kurunun iki önemli değişken olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Akaryakıtın Akdeniz piyasasındaki CIF fiyatı ve dolar/TL döviz kuru çarpılarak bulunan referans fiyatla, günlük referans fiyat arasındaki farklılık belirli bir yüzdeyi geçtiğinde, fiyat değişikliği artış veya düşüş yönünde piyasaya yansıtılmaktadır. Bu göstergeler ve işleyişle her yıl ürün bazında artış ve düşüş olarak ortalama 20-30 fiyat değişimi olmaktadır. 1998 yılından beri kamu ve özel sektör yönetimlerindeki Tüpraş tarafından uygulanan bu metot ilgili ve yetkili tüm kamu kurum ve kuruluşların da tercihi olmuştur. Piyasada düzen ve işlerliğin sağlanması, denetimlerin daha sağlıklı olarak gerçekleştirilebilmesi için günlük fiyat değişimi gerek ilgili kurumlar, gerekse siyasi makamlar olmak üzere otoriteler tarafından tercih edilmemiştir. Fiyatlandırma dönemsel olarak değerlendirildiğinde, 1998'den sonraki 15 yılın 2006 yılına kadar olan 7,5 yılı kamu dönemine aittir ve fiyatlama ile ilgili her hangi bir problem gündeme gelmemiştir. 2006-2008 yılları arasındaki dönemle ilgili olarak yine aşırı fiyat iddiasıyla yapılan incelemede 24 Temmuz 2008 tarihli Rekabet Kurumu Ön araştırma Raporu'na göre soruşturma açılmaya dahi gerek duyulmamıştır. 1 Ocak 2009 tarihinden bugüne kadar geçen beş yıl için de herhangi bir olumsuz tespit bulunmamaktadır.
Temmuz 2008-Aralık 2008 döneminde ise 1929 ekonomik buhranı ve İkinci Dünya Savaşı sonrası en büyük küresel finansal kriz yaşanmıştır. Bu dönemin petrol tarihinde de bir benzeri yoktur. Temmuz 2008'de 144 Amerikan Doları olan ham petrolün varili, altı aylık bir süreçte 36 dolar seviyesine düşmüştür. Ekim 2008'de döviz kuru da hızla artmaya başlamış, yüzde 30'a varan devalüasyon gerçekleşmiş ve küresel ekonomik krizin daha da derinleştiği bu dönemde pek çok finansal kuruluş iflas etmiş veya devletleştirilmiştir.
Gerek döviz kuru gerekse hampetrol fiyatlarında yaşanan yüksek fiyat hareketleri piyasanın belirsizliğini arttırmış, Ekim 2008'de yaşanan büyük ekonomik kaybın, Kasım 2008'de de tekrarı halinde hampetrol ve akaryakıt ürünleri ithalinde ortaya çıkabilecek sıkıntılarla ilgili olarak ilgili kurum ve bakanlıklar önceden bilgilendirilmiştir. 2 ay 20 günlük bu dönemde şirketimizce benzin fiyatı 10 kez, motorin fiyatı ise 9 kez düşürülmüştür. Nitekim pompa fiyat değişimlerinin gösterildiği aşağıdaki grafik ve CIF fiyat karşılaştırması yapılan tablolardan da görüleceği üzere, ilgili dönemde dahi Tüpraş Avrupa ve bölgesindeki diğer ülke rafinerilerinden daha hızlı bir şekilde fiyat indirimlerini gerçekleştirmiştir."
-"AŞIRI FİYATLAMA İDDİASIYLA CEZA KESİLMESİ MEVZUATA VE REKABET KURULU'NUN İÇTİHAT HALİNE GELEN KARARLARINA AYKIRI"-
Yaşanan büyük ekonomik kriz nedeniyle pek çok rafineri şirketinin de faaliyetini durdurduğu ve iflas ettiği bu dönemde, Tüpraş'ı da yaklaşık 850 milyon TL (Ekim 517 milyon, Kasım 207 milyon, Aralık 126 milyon TL) zarar ettiğine dikkat çeken Tüpraş, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Buna rağmen, ülkemizin akaryakıt temin güvenliğini ön plana alan şirketimiz, ülkemizin akaryakıt ikmalini zararına da olsa sürdürmüştür. Diğer taraftan, uluslararası akaryakıt fiyatları ve döviz kuruna bağlı olarak hesaplanan rafineri satış fiyatına ek olarak, akaryakıt üzerinden alınan vergiler ve dağıtım şirketleriyle bayilerin masraf ve kar
payları akaryakıt pompa fiyatlarının oluşmasında belirleyici olmaktadır.
Rekabet Hukuku ve Rekabet Kurulu'nun bugüne kadar istikrar kazanmış uygulama ve kararlarında zarar edilen dönemler için aşırı fiyat iddiasında bulunulmamasına rağmen, fiyatlarını rakip rafinerilerden daha hızlı indiren ve ülkemizin akaryakıt ikmal güvenliğini ön plana aldığı için Ekim-Aralık 2008 döneminde 850 milyon TL zararı göze alarak faaliyetlerini basiret ve istikrarla sürdüren Tüpraş için, açıklamalarımızın tamamı dikkate alındığında, aşırı fiyatlama iddiasıyla ceza kesilmesi konu ile ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olduğu gibi Rekabet Kurumunun içtihat haline gelmiş kendi kararlarına da aykırıdır. Bu nedenle de söz konusu idari para cezası ile ilgili olarak tarafımızca tüm yasal haklarımızın kullanılacağı hususunu kamuoyunun bilgilerine sunarız."