Tüik'in Para Cezasına Mali Müşavir Tepkisi
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) işletmelerden veri ve bilgi toplama talebinde bulunurken, milyonlarca mükellefe para cezası tehdidinde bulunması ve Türkiye genelinde sayıları 100 bini bulan mali müşavirlere yasa tanımında olmayan yeni külfetler getirme girişimi muhasebe camiasında büyük tepki çekti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) işletmelerden veri ve bilgi toplama talebinde bulunurken, milyonlarca mükellefe para cezası tehdidinde bulunması ve Türkiye genelinde sayıları 100 bini bulan mali müşavirlere yasa tanımında olmayan yeni külfetler getirme girişimi muhasebe camiasında büyük tepki çekti.
Mesleğin 34 bini aşkın üyesi ile Türkiye'deki en büyük örgütlü gücü olan İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan TÜİK'in işletmelere internet ortamında bilgi ve vergi girişi için 15 gün süre tanıdığını aksi halde milyonlarca işletmeye 2 bin 281 TL'yi bulan idari para cezası vereceği uyarısında bulunduğunu açıkladı.
Arıkan TÜİK'in uygulama çerçevesinde, mali müşavirlerin emeğini ve bilgi birikimini de değersiz sayan bir yaklaşımla meslektaşı angaryaya boğmak istediğini vurguladı. Arıkan İSMMMO olarak uyarı niteliğinde bir imza kampanyası başlattıklarını şimdiden 10 bini aşkın meslektaşın imza attığını belirterek konunun takipçisi olacaklarını belirti.
-"TÜİK, MİLYONLARCA MÜKELLEFİ PARA CEZASI ÖDEMEKLE TEHDİT ETTİ"-
Arıkan, TÜİK'in çok kısa bir süre önce işletmelere yazı göndererek "2013 Yıllık İş İstatistikleri Sanayi ve Hizmetleri" ile "İşyerleri İşlemleri" konusunda onlarca sayfayı bulan soru kağıtlarının doldurulmasını istediğini anımsatarak, aksi halde milyonlarca mükellefi para cezası ödemekle tehdit ettiğini belirti. Arıkan, benzer bilgilerin gerek mükelleflerce, gerekse de mali müşavirlerce vergi idaresi başta olmak üzere kamu kurumlarına halen düzenli iletildiğini belirterek, bilgilerin tekrar istenmesinin getireceği bürokrasiye dikkat çekti.
-"SORUMLULUĞUN MALİ MÜŞAVİRLERE YÜKLENMEK İSTENMESİ KABUL EDİLEMEZ"-
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, durum karşısında zorlanan mükelleflere TÜİK'çe şifahen "bu bilgileri mali müşavirleriniz dolduracak" denildiğini de anımsatarak şu değerlendirmede bulundu:
"Önemli olduğu görülen ancak sözleşmelerimiz kapsamında bulunmayan bu işlerin TÜİK yetkilileri tarafından müşterilerimize "önemsiz, değersiz ve kolaylıkla yapılabilir' şeklinde lanse edilmesi ve sorumluluğun mali müşavirlere yüklenmek istenmesi kabul edilemez."
-"MALİ MÜŞAVİRLER HER TÜRLÜ KURUMUN MÜKELLEFLERDEN İSTEDİĞİ İŞLERİ SORGULAMADAN YAPAN CAMİA DEĞİL"-
Arıkan, mali müşavirlerin her türlü kurumun mükelleflerden istedikleri işleri sorgulamadan yapan bir meslek camiası olmadığını belirterek, "Bizler 3568 sayılı yasaya göre yetki almış görev, sorumluluk ve ücretlerimiz bu yasaya göre belirlenen meslek mensuplarıyız. TÜİK bildirimleri ancak ayrı bir sözleşme ve ücretlendirme yapılması halinde işimizin bir parçası olabilir. Kaldı ki, TÜİK bile bazı veri ve bilgili taleplerine kurumun Döner Sermaye İşetmesi Yönetim Kurulu Kararları çerçevesinde ücretlendirmektedir" diye konuştu.
Mali müşavirlerin her zaman kamu yararını en önde tutan ve gerektiğinde fedakarlıktan kaçınmayan bir mesleğin mensupları olduğunu anımsatan Arıkan e-devlet uygulamalarına verilen desteği hatırlatarak; "Mesleğimizle ilgili kurumların daha çağdaş bir sisteme geçme doğrultusundaki yeniden yapılanma çabalarına hep katkı sağladık. Ancak hiçbir kurum, meslektaşımızı devletin bedava memuru gibi algılamamalı" tespitinde bulundu.
-"TÜİK'İN İNİSİYATİFİ DIŞINDADIR"-
TÜİK'in ilgili bilgileri gerçekte mali müşavirlerin müşteri durumundaki mükelleflerden istediğini vurgulayan Arıkan "Müşterilerimiz bu bilgileri ister kendileri hazırlayarak verir, ister bir başkasına yaptırır veya isterse sonuçlarına katlanarak hiç bilgi vermez. Bu tamamen TÜİK'in inisiyatifi dışındadır" diye konuştu.
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, TÜİK'i en kısa zamanda bu anlayış ve uygulamasından vazgeçerek emeğe ve bilgiye saygı göstermeye davet ederek; "TÜİK istatistiksel veri ihtiyacı duyulan alanlar ve veri derleme yöntemleri konusunda öncelikle ve her zaman ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde olmalı" değerlendirmesinde bulundu.