TÜBİTAK'ın düzenlediği "COVID-19 ve Toplum" etkinliğinde salgının sosyal etkileri ele alındı
TÜBİTAK tarafından düzenlenen "COVID-19 ve Toplum" etkinliği kapsamında gerçekleştirilen "Pandemi ve Psikoloji-Kaygı" ile "Pandemi ve Yaşlılar" oturumlarında akademisyenler, kendi projelerine ilişkin bulgu, çözüm ve önerilerini anlattı.
TÜBİTAK tarafından düzenlenen "COVID-19 ve Toplum" etkinliği kapsamında gerçekleştirilen "Pandemi ve Psikoloji-Kaygı" ile "Pandemi ve Yaşlılar" oturumlarında akademisyenler, kendi projelerine ilişkin bulgu, çözüm ve önerilerini anlattı.
Etkinliğin 2. gününde, TÜBİTAK'ta gerçekleştirilen ve YouTube üzerinden de canlı yayımlanan oturumlarda salgının sosyal etkileri ele alındı.
Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Müjgan İnözü Mermerkaya "COVID-19 Pandemisine İlişkin Ruh Sağlığı Çalışmaları" başlıklı projelerinde, salgın ile obsesif kompulsif bozukluk (OKB), geleceğe yönelik umutsuzluk ve abartılmış tehdit algısı ilişkilerini değerlendirmek üzere "Kovid-19 Kaygısı Stres Ölçeği"ni geliştirdiklerini söyledi.
Proje kapsamında OKB belirtileri ve kaygıya yönelik 2 telefon uygulaması geliştirildiğini dile getiren Mermerkaya, bu alandaki "GGApps" uygulamalarını Türkçeye çevirerek dile adapte ettiklerini anlattı.
Mermerkaya, Kovid-19 ile ilişkili stres faktörlerinin belirsizlik, kısıtlamalar, psikolojik zorlanma olduğunu belirterek, proje sonrası katılımcıların söz konusu kaygılarında belirgin azalma gözlemlediklerini aktardı.
Oluşturdukları psiko-eğitim temelli internet sitesine "www.kaygiylabasetme.com" adresinden ulaşılabileceğini bildiren Mermerkaya, buradan uygulamaya da erişim sağlanabileceğini dile getirdi.
"Stres yükseldikçe bireyler Kovid-19'dan daha fazla korkuyor"
Ankara Üniversitesinden Doç. Dr. İlhan Yalçın, projelerinde siberkondria, Kovid-19 korkusu, sağlık kaygısı, obsesyonlar, uyku kalitesi gibi salgın psikolojisiyle ilgili değişkenlerin birbiriyle ilişkilerini incelediklerine dikkati çekti.
"Siberkondria"nın, "kişilerin rahatlamak amacıyla internetten bilgi arayışında bulunmaları fakat bunun tam tersi bir şekilde daha fazla rahatsızlıkla sonuçlanması" şeklinde tanımlandığını kaydeden Yalçın, araştırmalarında Kovid-19 salgınıyla insanların hafta içi ve hafta sonu uyku dengesindeki farklılıkların zaman içinde kaybolduğunu ve uyku kalitesinde bozulma gördüklerini belirtti.
Yalçın, bireylerin kendilerini hastalıklara karşı kırılgan hissettikçe siberkondria düzeylerinin yükseldiğine işaret ederek, "Depresyon, anksiyete ve stres değişkenlerinin OKB belirtileri artırdığını gördük. Depresyon, anksiyete ve stres yükseldikçe bireylerin Kovid-19'dan daha fazla korktuğunu, korku arttıkça sağlık kaygılarının da arttığını görüyoruz." dedi.
"Risk gruplarına yönelik müdahale programları geliştirilmeli"
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinden Doç. Dr. Ayşe Bikem Hacıömeroğlu da "COVID-19 Salgını ile İlişkili Psikolojik Belirtilerin Görülme Sıklığı: Belirtilerin Şiddetlenmesi ile İlişkili Risk Faktörleri ve Koruyucu Faktörler" başlıklı araştırmalarında psikolojik belirti göstermeyle belirsizliğe tahammülsüzlük arasında pozitif ilişki olduğu bulgusuna ulaştıklarını anlattı.
"Kadınlar, gençler, gelir ve eğitim düzeyi düşük olanlar, herhangi bir psikiyatrik tanıya sahip olanlar, süreçte kendisi ya da yakını Kovid-19 tanısı alanların psikolojik belirti geliştirme açısından risk altında olduğunu söyleyebiliriz." diyen Hacıömeroğlu, risk gruplarına yönelik müdahale programları geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Etkinliğin "Pandemi ve Yaşlılar" başlıklı oturumunda ise Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Ferruh Mutlu Binark, "COVID-19 Sürecinde Yaşlıların Enformasyon Arayışı ve Enformasyon Değerlendirmesi", Ankara Üniversitesinden Doç. Dr. Melike Aktaş, "Türkiye'de COVID-19 Pandemisinde Kırılgan Kamular ve Risk İletişimi" ve aynı üniversiteden Dr. Burcu Özdemir Ocaklı, "COVID-19 Salgınının Türkiye'de Kuşaklararası Dayanışma Üzerine Etkisi" başlıklı projelerine ilişkin sunum gerçekleştirdi.
Salgının aile, kentsel yaşam ve uzaktan eğitimle ilgisi gibi konuların ele alınacağı çeşitli oturumlarla saat 17.00'ye kadar çevrim içi ortamda devam edecek etkinliğe, TÜBİTAK'ın sosyal medya hesaplarından erişilebilecek.