Tspakb Üyeleri ve Ekonomi Gazetecileri Yeni Sermaye Piyasası Düzenlemelerini Tartıştı
TSPAKB Başkanı Köksal: "Sektörümüzdeki haberlerin doğru şekilde yayılmasında medyanın önemi çok büyük. Ülke olarak sıkıntılı günlerden geçiyoruz.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı (TSPAKB) Attila Köksal, global finans piyasalarındaki ve iç siyaset ortamındaki gelişmelerin hem Türkiye ekonomisini hem de sermaye piyasasını derinden etkilediği bir dönemden geçildiğini belirterek, "Maalesef bu dönemde medyada zaman zaman halka açık şirketler, bankalar ve aracı kurumlar hakkında gerçekleri tam yansıtmayan çeşitli haberlerin yayımlandığını gözlemliyoruz" dedi.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) "Yeni Sermaye Piyasası Mevzuatının Finans Haberciliğine Etkileri" konulu bir panel düzenledi.
TSPAKB Başkanı Attila Köksal, programın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye sermaye piyasasının büyüklük ve derinlik olarak ülke ekonomisinin gerisinde kaldığını belirterek, bu geri kalmışlığın bir numaralı nedeninin tüm sermaye piyasası katılımcılarının geçmişte yaptıkları hataların doğurduğu güven eksikliği olduğunu söyledi.
Geçmişte başta aracı kurumlar olmak üzere bankalar, portföy yönetim şirketleri, çeşitli devlet kurumları, borsalar ve medya tarafından yapılan hataların halkın sermaye piyasasına duyduğu güveni önemli ölçüde hasara uğrattığını anlatan Köksal, geçen 2 senede sermaye piyasasının geleceği açısından önemli adımlar atıldığını ifade etti.
Geçmişte yapılan hataların başta yatırımcılar, halka açık olan veya halka açık olmayı düşünen şirketler ve aracı kurumlara büyük bedeller ödettiğine değinen Köksal, "Birlik olarak yapılan bu hataları sermaye piyasasının ortak sorunu olarak gördük; bu hataları sürekli eleştirdik; ilkelerimizi, kurallarımızı gözden geçirdik; hata yapan üyelerimizi, şirketleri, meslektaşlarımızı kendi yetkilerimiz dahilinde uyardık. Bugün yatırım kuruluşlarının önemli bir kısmı geçmişe göre çok daha bilinçlenmiş durumda. Ancak hala mükemmellikten uzağız. Bu konuda daha çok gayret sarf etmemiz ve meslek ilkelerine kayıtsız şartsız uyma düsturunu tüm sektör çalışanlarına ve kurumlarına yaymalıyız" diye konuştu.
Köksal, sermaye piyasasında üzerinde durulması gereken öncelikli konunun halkın güven duygusunu kalıcı olarak yeniden kazanmak ve tasarruf sahiplerinin sermaye piyasasından adil bir pay almaları yönünde hizmet vermek olması gerektiğine dikkati çekti.
Bu hedeflere ulaşma sürecinde medyanın önemli bir rol üstlendiğini belirten Köksal, şunları kaydetti:
"Sektörümüzdeki haberlerin doğru şekilde yayılmasında medyanın önemi çok büyük. Ülke olarak sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Global finans piyasalarındaki ve iç siyaset ortamındaki gelişmeler hem Türkiye ekonomisini hem de sermaye piyasamızı derinden etkiliyor. Maalesef bu dönemde medyada zaman zaman halka açık şirketler, bankalar ve aracı kurumlar hakkında gerçekleri tam yansıtmayan çeşitli haberlerin yayımlandığını gözlemliyoruz. Bu tür haberler daha sonra sosyal medya ortamlarında büyük bir kaldıraç etkisiyle yayılıyor, şekil değiştiriyor ve sermaye piyasamıza daha fazla zarar veren duruma dönüşüyor. Amacımız, Türkiye ekonomisinin en önem yapı taşlarından biri olan sermaye piyasamızın bu tür yayınlardan zarar görmesini önlemeye çalışmak."
"Bizim derdimiz her zaman ekonomiyi önemsemek, önemini fark ettirmek"
EGD Başkanı Celal Toprak ise toplantıdan ortaya çıkan görüşlerin ilgili kuruluşlara iletilebileceğini belirterek, "Türkiye gibi gündemi yoğun olan ülkelerde bu tür önemli sayılabilecek konular geri planda kalıyor. Bizim derdimiz her zaman ekonomiyi önemsemek, önemini fark ettirmek ve bu alandaki sıkıntıları kamuoyuyla paylaşıp onların giderilmesini çalışmak. Nasreddin Hoca'nın hikayesindeki gibi 'testi kırılmadan' müdahale etmeye çalışıyoruz" dedi.
Açılış konuşmalarının ardından "Sermaye Piyasası Kanunu ve Getirdiği Yenilikler" başlıklı bir sunum gerçekleştiren TSPAKB Genel Sekreter Yardımcısı Osman İlker Savuran, yeni sermaye piyasası kanunun temelde piyasaların daha güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi ortamda işleyiş ve gelişmesi ile yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması amaçlarıyla hazırlandığını belirtti.
Özellikle yatırım hizmetleri başlığı altındaki yatırım danışmanlığı tanımının önemine dikkati çeken Savuran "Yatırım danışmanlığı için gerekli yetki belgesinin alınmamış olması gerekiyor. Ayrıca yatırım danışmanlığı için başlıca şartın belli bir kişi ya da bir gruba yönelik yönlendirici yorum ve tavsiyede bulunmaktır. Belli bir kişi veya belli bir gruba yönelik olmayan bilgi, yorum ve analizler ise genel yatırım tavsiyeleri başlığı ile tanımlandı" dedi.
Savuran, genel yatırım tavsiyelerinin belli ilkeler doğrultusunda yapılabileceğini, bunun en önemlilerinin ise yalan, yanlış haber ve yorum olmaması, çıkar amaçlı kullanılmaması ve güvenilir kaynak ve raporlarla desteklenmesi olduğuna dikkati çekti.
Sermaye piyasası kanununda piyasa bozucu eylemleri örneklemelerle açıklayan Savuran, "Al yorumu yapan bir kişinin üçüncü işlem gününde sat yorumu yapması piyasa bozucu eylem olabilir. Gazetecilerin basın meslek etiğine uygun mesleki faaliyetleri, menfaat amacı yoksa, piyasa dolandırıcılığı suçu işleyenlerle anlaşmalı değilse ve haber öncesi işlem yapılmış ya da başkasına bilgi aktarılmamışsa piyasa bozucu eylem olarak sayılmıyor" diye konuştu.
Yeni sermaye piyasası kanunu ile tanımlanan piyasa dolandırıcılığına da değinen Savuran, "Sermaye piyasası aracı fiyatlarına ilişkin yanlı izlenim uyandırmak amacıyla alım satım yapanlar veya çeşitli hesap hareketleri gerçekleştirenler ile yatırım kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan, rapor hazırlayan ya da bunları yayanlar piyasa dolandırıcılı kapsamında değerlendirilecek" ifadelerini kullandı.
Program kapsamında, Hürriyet Ekonomi Yazarı Vahap Munyar'ın moderatörlüğündeki panelde konuşan Habertürk gazetesinden Abdurrahman Yıldırım, Vatan Gazetesi'nden Ali Ağaoğlu ve Bloomberg HT'den İbrahim Haselçin yaşanan gelişmelerin finans haberciliğine etkilerini katılımcılarla paylaştı.
İbrahim Haselçin, "Yapılan haber ve yorum yatırımcı karalarını, hisse senedi fiyatlarını etkiliyorsa gazetecilerin daha dikkatli olması lazım. Son yapılan düzenlemelerle gazetecilerin habercilik yapma konusunda endişelerinin kısmen de olsa ortadan kalktığını söyleyebiliriz" dedi.
Abdurrahman Yıldırım ise yeni sermaye piyasası kanunu ve düzenlemelerini, piyasanın şeffaflığını azaltıcı bir gelişme olarak değerlendirerek, "Finansal habercilikte haber ve yorum yapmaktan alıkoyan bir gelişme. Medya bu alanı riskli bulduğu taktirde borsa-finans alanından çekilir başka alanlara gider. Piyasalar medya olmadan gelişemez, bu kanundaki cezai maddeler gerçek anlamda gazetecilik ve haber yapan biri için uygulanmaya kalkıldığı zaman bunu bir kere uygularlar, sonra uygulayacak gazeteci bulamazlar" değerlendirmesinde bulundu.
Ali Ağaoğlu ise piyasalara küsmenin gerçekçi olmadığını ifade ederek, "Bu piyasaya ihtiyacımız var. Daha iyi ve gelişmiş piyasalar için, literatürü daha doğru kullanan, güçlü bir finans medyası için hepimizin çalışması ve elinden geleni yapması gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu. - İstanbul