TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye'nin gemi ve yat ihracatının 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 19 gerilediğini belirterek, "Geminin günlük kazancının birkaç katı giderimiz olduğu halde ayakta kalmaya çalışıyoruz" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türkiye'nin gemi ve yat ihracatının 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 19 gerilediğini belirterek, "Geminin günlük kazancının birkaç katı giderimiz olduğu halde ayakta kalmaya çalışıyoruz" dedi.
Mete, TOBB'da düzenlenen Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı'nda, denizcilik sektörünün dünyadaki ekonomik yavaşlamadan kaynaklı sıkıntılar yaşadığına işaret ederek, 2009'dan bu yana ilk kez küresel ticaret hacminin gerilediğini söyledi.
Küresel ticaret hacminin 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 14 daraldığını anlatan Mete, "Geminin günlük kazancının birkaç katı giderimiz olduğu halde ayakta kalmaya çalışıyoruz. Gemilerin değeri düşüyor. Pek çok firmamız, gemilerini piyasadan çekiyor, bekleme moduna alıyor. Gemi sanayimiz de bu durumdan olumsuz etkileniyor" ifadelerini kullandı.
Mete, Türkiye'nin gemi ve yat ihracatının 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 19 gerilediğini anlatarak, 2016'da küresel ekonomik büyümenin, 2015'in üzerine çıkacağının tahmin edildiğini, buna paralel olarak küresel ticaret hacminde ve ihracatta artış beklendiğini kaydetti.
Denizcilik sektörünün canlılığının korunması gerektiğine dikkati çeken Mete, şöyle konuştu:
"Yoksa artacak ticaret hacmimiz, yabancı taşıma şirketlerine yarayacak. Sadece geçen sene, yurt dışına navlun için ödediğimiz para 5 milyar dolar. Bu kadar büyük tutar niye her sene yurt dışına gitsin? Niye ülkemizde, milli şirketlerimizde kalıp, ülkemiz ekonomisine kazandırılmasın? Hedefimiz 500 milyar dolar ihracat yapmaksa, denizcilik sektörümüzü de buna uygun geliştirmeliyiz. Gemi inşa sanayimizi, deniz taşımacılığını, limanlarımızı, daha fazla büyütmeliyiz."
Mete, gemi inşa sektöründe tek bir askeri geminin yerli olarak inşa edilmesinden devletin sağladığı tasarrufun 300 milyon avro olduğunu vurgulayarak, gemi filosunu geliştirmenin yolunun tersaneleri güçlendirmekten geçtiğini ifade etti.
Denizcilik sektörünün Türkiye'nin cari açığını azaltmada önemli rol oynadığına işaret eden Mete, "Önümüzdeki 10 yıl içinde, sadece kendi ihtiyaçlarını, taşımalarını değil, bölgelerindeki diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir denizcilik ve liman işletmeciliği anlayışı geliştirmek durumundayız. Ülkemiz ve reel sektörümüz için altın değerindeki denizcilik sektörümüz, küresel piyasalardaki dalgalanmanın ve finansal piyasaların insafına bırakılmamalı" değerlendirmesinde bulundu.
"Türk denizcileri gemilerini ateşin içinde yüzdürmeye çalışıyor"
Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sefer Kalkavan da küresel kriz ve coğrafyada yaşanan bölgesel sorunların Türk denizcilik sektörünü büyük sıkıntı içine soktuğunu belirterek, yapılan yatırımların karşılanamaz, mevcut işletmeler ve gemilerin çalıştırılamaz hale geldiğini kaydetti.
Gün geçtikçe sektörde yaşanan sorunların derinleştiğini ve kronikleşmeye başladığını dile getiren Kalkavan, "Herkesin gemisi suda yüzer ama Türk denizcileri gemilerini ateşin içinde yüzdürmeye çalışıyor. Gemilerin günlük kazançları gemilerin günlük giderlerinin yüzde 20'sini karşılayamaz hale geldi. Bu hesapların içerisine finansman masraflarını da eklediğinizde denizciliğin tamamında sürdürülmesi mümkün olmayan bir tablo ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Kalkavan, olağanüstü bir dönemden geçildiğini belirterek, halihazırda Türk deniz ticaret filosunun büyük bölümünün yabancı bayrak altında çalıştırıldığını, bu filonun Türkiye bayrağına kazandırılması için cazibe ortamının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. 2008 küresel krizinden bu yana gemilerin yüzde 50-80 arasında değer kaybettiğinin altını çizen Kalkavan, "Bilançolar da buna bağlı olarak bozulmuştur. Dolayısıyla da BDDK kuralları gereğince de denizcilik şirketlerine bankalarca kredi verilmemektedir. Burada denizcilik sektörü için farklı bir anlayış geliştirilmeli, en azından geçici bir süre için denizcilik şirketleri için bir istisna oluşturulmalıdır" dedi.