TMO Genel Müdürü: Malatya'nın kayısı ihracatı korunmalı
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Malatya'nın kayısı ihracatında önemli bir gücü olduğunu, bunun korunması gerektiğini söyledi.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Malatya'nın kayısı ihracatında önemli bir gücü olduğunu, bunun korunması gerektiğini söyledi.
Güldal, beraberinde Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan ve bazı oda başkanlarıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında, Fırat Kalkınma Ajansı, Malatya Ticaret Borsası ve Lisanslı Depo AŞ tarafından inşa edilen Türkiye'nin ilk lisanslı kuru kayısı deposunu inceledi.
Güldal, burada AA muhabirine, Malatya'nın Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde büyük hasar gördüğünü, kentin toparlama sürecinde olduğunu anlatarak, en kısa sürede kentin eski günlerine dönmesini diledi.
Malatya'da kayısıyla ilgili süreci yakından takip ettiklerini belirten Güldal, şöyle devam etti:
"Kayısı ve kayısıyla ilgili tüm süreçler devletimizin, bakanlığımızın ve TMO'nun sürekli gündeminde ve takibinde olan hususlardır. 2020'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile lisanslı depoyu faaliyete geçirmiştik ve o senede ilk defa kayısıyı üreticilerimizden alım imkanını bulmuştuk. Bu tesisin Malatya için anlamı çok büyük. 2020'den bu yana 6 bin ton kapasiteli Türkiye'deki tek kayısı lisans deposu hiçbir eksiği olmadan faal halde. Baktığımızda yapıldığından bugüne hiç dolmadı, 6 bin ton kapasiteye hiç ulaşmadı. Bugün de baktığımızda 1100 ton civarında bir ürün var. Bu şunu gösteriyor, demek ki biz fazla anlatamadık. Malatyalı üreticimiz bu lisans depodan yararlanma imkanlarını tam anlamadı."
Güldal, lisans depoya ürün konulmasının depolama probleminden tamamen kurtulmak anlamına geldiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buraya ürünü koyduktan sonra ürünün kalitesine göre onun kriterlerine göre belirlenecek olan değer de elektronik ürün senedini alıp her zaman ticarete konu edebiliyor. O süreçte ürünün sahibi kendisi olması halinde Ziraat Bankası'na gidip sıfır faizli kredi kullanabilme imkanı var. Buraya ürün teslim ettiği zaman stopajı SGK primini ödememe imkanı var. Ayrıca buraya ürünü getirdiği için nakliye desteğini bakanlıktan alma imkanı var. Depo kirasının da yüzde 60'ını alma imkanı var. Yani oldukça büyük avantajlar var. Bunları hep söylemeye devam edeceğiz Üreticimiz bilsin, duysun, bu tesis çalışsın istiyoruz."
"Süreci başından beri takip ediyoruz"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın Malatya'yı özel olarak takip ettiğini, kendisine Malatya'ya gitme talimatı verdiğini anlatan Güldal, şöyle devam etti:
"Kayısı, Malatya ve ülkemiz için çok özel, önemli ve değerli bir ürün. Bazen rekolte düşük olur, bazen biraz daha yukarıda olur. Bu fiyat dalgalanmaları da üretici aleyhine veya lehine tecelli eder. Bizim görevimiz üretici aleyhine fiyatların oluşması halinde bunu izlemek, gerekmesi halinde de bir alım politikası uygulamaktır. Bu süreci başından beri takip ediyoruz. TMO'nun asıl görevi hububat ve bakliyattır bu tali ürünleri de takip ederiz. Malatya'da piyasanın aşağı yukarı şekillendiğini görmek mümkün ama beklentiler, ihtiyaçlar var. Buradaki görüşmelerimizden aldığımız izlenimleri bakanlığımızla, ilgili ekonomi yönetimiyle paylaşacağız. Ondan sonra bir yol haritası belirlenmiş olacaktır. Ümit ediyorum 2024 yılı kayısı üreticisi için daha iyi olur. Malatya'nın ihracatta önemli bir gücü var bu gücün kaybolmaması, korunması lazım."
Malatya'da bu yıl 107 bin ton kuru kayısı rekoltesi olduğunu anlatan Güldal, "Burada esas olan bir üreticinin maliyetine göre ürünün değerini kar ederek veya ürettiğine layık bir şekilde değer bulmasını sağlamak. İkincisi de ülkemizin ihracattaki rekabet üstünlüğünü kaybetmemek. Yani bu iki eksene çok iyi dikkat etmek lazım. Çünkü sürdürülebilirlik bununla mümkündür. Kayısı bu özel niteliğinden dolayı bu izlemeyi hak ediyor. İnşallah hayırlı günler de olur, çalışmaları da olur, bereketli bir dönem geçirir." diye konuştu.
"TMO hiçbir zaman üst fiyat vermez"
Güldal, TMO'nun kuru kayısı alımına ilişkin ise şunları kaydetti:
"Maliyetlere mutlaka bakarız, en ayrıntısına kadar inceler ve takip ederiz. İhracat rakamlarına, piyasada oluşan fiyatlara bakarız. Burada üreticinin zarar etmeyeceği fiyatlar önemlidir. TMO hiçbir zaman üst fiyat vermez, biz referans fiyat veririz. Yani bu fiyatın altında bir fiyat oluşursa 'biz buradayız' deme fiyatıdır. Eğer üzerinde olursa ondan da memnuniyet duyarız. Bu hangi ürün olursa olsun üretici lehine gerçekleşecek fiyatlardan memnuniyet duyarız. Belli bir referans fiyat yani taban fiyat oluşturması ihtiyacı olursa o zaman biz müdahale ediyoruz. Şu anda bu süreç aşamasındayız. Üretici, TMO'nun veya devletin izlediğini, takip ettiğini yakından izlediğini bilmesi lazım ama beklentisi de şu aşamada referans fiyat noktasında olması gerekir. Bu karar tek başına veya bir kurumla verilecek bir karar değil çünkü ciddi bir finans kullanımı var. Ciddi bir fiili olarak alım dönemi olabilir."