TCMB Başkanı Karahan, Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda soruları yanıtladı: (3)

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, hissedilen enflasyonun kalemler içerisinde en çok neyin hissedildiğiyle alakalı olduğunu belirterek, "Kira enflasyonu yüksek seyrettiği için burada hissedilen enflasyon gerçekleşen enflasyonun üzerinde olabiliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, hissedilen enflasyonun kalemler içerisinde en çok neyin hissedildiğiyle alakalı olduğunu belirterek, "Kira enflasyonu yüksek seyrettiği için burada hissedilen enflasyon gerçekleşen enflasyonun üzerinde olabiliyor. Dünyada birçok ülkede de var, bizim ülkemizde de çeşitli sebeplerle benzer bir durum söz konusu. Enflasyon beklentilerini de bu etkiliyor, hane halkı enflasyon beklentilerinin bir miktar daha geriden gelmesinin sebebi de bu." dedi.

Karahan, yılın 3. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla İstanbul Finans Merkezi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtladı.

TCMB Başkanı Karahan, küresel merkez bankalarında olduğu gibi TCMB'nin faiz tarafında nötr bir hedefi olup olmadığına yönelik soruya, "Nötr faiz iletişiminin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Ciddi bir belirsizlik var, tahvil piyasasındaki likiditenin düşük olması gibi çeşitli sebeplerle, enflasyon beklentilerinin farklı kesimler için çok farklı olması gibi nedenlerle nötr faizi düşük bir aralıkla ölçmek oldukça zor. Öyle olduğu zaman da bu iletişim faydadan çok zarar verebiliyor. Aslında başka ülkelerde de bunun yansımalarını görüyoruz. Dolayısıyla şu aşamada bunun üzerinden bir iletişim yapmamayı tercih ediyoruz." yanıtını verdi.

TL mevduat rasyosu ve makro ihtiyati tedbirlerde ileriye dönük olarak gevşetilme ihtimaline ilişkin soru üzerine Karahan, şunları kaydetti:

"Dediğim gibi TL mevduat rasyosu hedefleri ve KKM (Kur Korumalı Mevduat) hedefleri, bunlar makro ihtiyati çerçevemizin önemli bir birleşimi. Yani üç birleşimden bir tanesi. Burada tabii KKM'de belli bir seviyeye geldik. 10 milyar dolar civarına, 12 milyar dolara indiğini sunumda bahsettim. Burada bu yıl içinde bunu sonlandırmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla burada zaten bir sadeleşme, ciddi bir sadeleşme olmuş olacak. TL mevduat hedefleri tarafında tabii önümüzde önemli bir süreç var, bir taraftan indirim yapıyoruz, burada enflasyon görünümü bize alan veriyor.

Enflasyon beklentilerine, ekonomik aktiviteye, toplam talep koşullarına baktığımızda, bu süreci bir miktar indirerek sıkılığı bozmadan devam ettirebileceğimizi düşünüyoruz ama bu süreçte riskler de var. Bu sürecin önemli bir şekilde hassas yönetilmesi, sorunsuz bir şekilde gitmesi çok önemlidir. Burada da TL mevduat payının özellikle KKM hedeflerinin kalkacağı bir ortamda bir süre daha devam etmesi, TL tarafındaki algının oturması açısından önemli diye düşünüyoruz. Dolayısıyla kısa vadede böyle bir planımız, böyle bir takvimimiz yok."

"Hissedilen enflasyon bu kalemler içinde en çok neyi hissettiğinizle alakalı"

Karahan, hissedilen enflasyona yönelik bir soru üzerine şu yanıtı verdi:

"Burada enflasyonda aslında bunu birçok ülkede de benzer gelişmeleri görüyoruz, enflasyon dediğimiz mesela yüzde 33, bu şu demek değil, ekonomide gördüğümüz her ürünün, hizmetin, emtianın fiyatı yüzde 33 artıyor demek değil, ortalamada yüzde 33 artıyor. Bunun içinde temel mallar da var, burada biraz daha düşük. Enerji kalemleri var, son dönemde biraz daha yüksek. Gıda manşetin altında, hizmet manşetin üstünde. Özellikle kira mesela manşetin oldukça üstünde seyrediyor. Şimdi böyle olunca hissedilen enflasyon sizin bu kalemler içinde en çok neyi hissettiğinizle alakalı oluyor.

Mesela otomotivde, mobilyada, giyimde enflasyon çok düşük ama mesela arabanızı her sene yenilemediğinizi varsayıyorum. Böyle olunca oradaki enflasyonun düştüğünü her zaman hissetmiyorsunuz ama neyi hissediyorsunuz? Sürekli yaptığınız harcamaları ve bunun içinde biraz daha yekun olarak çok tutanları hissediyorsunuz. Mesela kira, kira enflasyonu yüksek seyrettiği için burada hissedilen enflasyon gerçekleşen enflasyonun üzerinde olabiliyor. Dünyada birçok ülkede de var, bizim ülkemizde de çeşitli sebeplerle benzer bir durum söz konusu. Enflasyon beklentilerini de bu etkiliyor, hane halkı enflasyon beklentilerinin bir miktar daha geriden gelmesinin sebebi de bu."

Geçen yıl gecelik borçlanma faizinin 150 baz puan indirildiği hatırlatılarak kısa vadede yeniden 150 baz puan simetrik hale getirilip getirilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Karahan, şunları kaydetti:

"Her zaman söylediğimiz gibi temel fonlama aracımız bir hafta vadeli repo oranı. Temel iletişimi de zaten para politikası faizi üzerinden yapıyoruz, bu da bir hafta vadeli repo oranı oluyor ama konjonktürel gelişmelere göre de üst bandı kullanma ihtiyacı ortaya çıkabiliyor, birkaç ay boyunca bunu yaptık ve faydasını da gördük. Bunu ne zaman yapıyoruz? Geçici gelişmeler olduğunda ve bunlar beklentileri bozabilecek, enflasyon görünümünü bozabilecek bir risk teşkil ettiği durumda yapıyoruz ama geçici olması önemli. Eğer kalıcı bir bozulmaya sebep olması söz konusuysa zaten para politikası faizini artırarak buna yanıt veriyoruz. O dönemde, birkaç ay önce biliyorsunuz asimetrik koridora geçtik. Şu anda bunu kullanmıyoruz ama bize belli anlarda bir esneklik de sağlıyor. Dolayısıyla şu anda ihtiyacımız yok ama bir süre daha esnekliği koruma gerektiğini değerlendiriyoruz, bir süre daha kalacak. Önümüzdeki toplantıda tekrar değerlendireceğiz."

(Bitti)

Kaynak: AA / Emirhan Yılmaz - Ekonomi
title