TCMB Başkanı Karahan: Asgari Ücret Tespiti Sürecinde Taraf Değiliz
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, asgari ücret tespitinde TCMB'nin taraf olmadığını ve resmi ya da gayri resmi tavsiyelerde bulunmadıklarını belirtti. Enflasyon raporu sunumunda, ücret artışlarının enflasyona etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Tcmb Başkanı Karahan: "Asgari ücret tespitinde taraf değiliz"
ANKARA - Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "Biz karar verici değiliz. Bir kurul var burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayri resmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen 2024'ün dördüncü çeyrek Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısında, enflasyonun durumunu, enflasyona ilişkin öngörüleri, küresel ekonomik ve enflasyona dair gelişmeleri, para politikası stratejilerini ve aldıkları kararların finansal piyasalardaki etkilerini paylaşarak orta vadeli enflasyon tahminlerini ve ilerleyen dönemlere ilişkin değerlendirmeleri ele aldığı sunum yaptı.
Karahan, buradaki sunumunun ardından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Osman Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte basın mensubu ve ekonomistlerin sorularını yanıtladı.
Karahan, asgari ücrete enflasyon oranında düzeltme yapılmasına dair bir gazetecinin sorduğu soruya, "Asgari ücret konusunda TCMB'nin kesin bir yargısı veya önerisinin bulunmadığını belirten Karahan, "Biz karar verici değiliz. Bir kurul var burada kurul toplanıyor ve bunun süreçleri var. Süreçler işliyor, çeşitli kısımlar dinleniyor ve bir karar veriliyor. Biz bu kurulun bir tarafı olmadığımız gibi resmi ya da gayri resmi herhangi bir tavsiyede bulunmuyoruz. Bununla birlikte tabi ki raporumuzda bir enflasyon tahmini vermek durumundayız. Dolayısıyla ücret gelişmeleri dahil çeşitli varsayımlar yapmamız gerekiyor. Buradaki varsayımlarımızı yaparken de yetkili mercilerin yaptıkları açıklamalar üzerinde farklı senaryolar oluşturuyoruz. Fakat genel olarak yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyonun yüksek olması. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı bir şekilde yükseltmek ve fiyat istikrarını sağlamak" açıklamasında bulundu.
"Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var"
Asgari ücret sorusuna ek olarak yanıt veren Osman Cevdet Akçay ise asgari ücret konusunda tavsiye mercii olmadıklarını yineleyerek, "Asgari ücret artış oranlarında ücret geçişkenliğinin ne olduğu, bunun enflasyona etkisinin ne olacağı konusunda çalışmalarımız var. Asgari ücret artışının iktisadi faaliyetin nispeten zayıfladığı bir dönemde yapılmasının geçişkenliği azaltacağı da aşikar olmak durumunda. Sadece faaliyetin yükseldiği bir dönemde yaptığınız asgari ücret artışının ücretler ve enflasyona gecişkenliği daha yüksek olacak. Ama döngünün yavaşlama döneminde yapıyorsanız bunu etkisi daha az olacak. Böyle bir şansımız var. Dolayısıyla bu dönem önemli bir dönem" ifadelerini kullandı.
"Diğer ücretlerdeki artışlar asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak"
Akçay, ücret dağılımına da dikkati çekerek, "Ücret dağılımına baktığınızda asgari ücrette, düşük vasıflı çalışanların ücretlerinin dağılımda zarar görmemesi için yine burada yapılacak artışın aslında böyle bir şey oluşturmayacağını söylemek lazım. Bundan kastım diğer ücretlerde yapılacak olan artış oranları, iktisadi faaliyetin böyle bir döngüsünde asgari ücret artışının muhtemelen gerisinde kalacak. Bir de bizim aslında birazcık baktığımız bütçelemeler şu anda bu rakamların düşük düzeylerde gezdiğini bize söylüyor ki bu olumlu bir şey enflasyon açısından" diye konuştu.
"Ücret artışlarında illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz"
Bir noktada illa ki ileriye dönük endekslemeye geçmek zorunda olduklarını vurgulayan Akçay, "Geriye dönük endekslemeler sürekli aslında kendi kendini oluşturan bir süreç doğuruyor. Bir noktada ileriye dönük endeksleme hem kamuda hem özel sektörde devreye girmek zorunda. Ben yine bu konjonktürün bunun için uygun bir dönem olduğu kanaatindeyim. Bunu bu dönemde başlatabilirsek hem asgari ücrette düşük vasıflı çalışan ücretlerinin dağılımında hit yemediği, darbe yemediği bir dönem olma şansı var bunun hem de ileriye dönük endekslemenin devreye girmesi için uygun bir zaman. Karar alıcılar başlatabilirse iyi olabileceği kanaatindeyim" değerlendirmesinde bulundu.