SPK Başkanı Ertaş Açıklaması
"Tahvil, sukuk ve diğer sermaye piyasası araçları için aktif bir ikincil pazarın oluşmasını için gerekli çalışmaları yapmasını Borsa İstanbul'dan istedik, takipçisi olacağız" "Önümüzdeki dön...
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, "Tahvil, sukuk ve diğer sermaye piyasası araçları için aktif bir ikincil pazarın oluşmasını için gerekli çalışmaları yapmasını Borsa İstanbul'dan istedik, takipçisi olacağız" dedi.
Ertaş'ın Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) basına kapalı gerçekleştirilen 14. olağanüstü genel kurul toplantısında yaptığı konuşma metni SPK'nın internet sitesinde yayımladı.
Vahdettin Ertaş, son 10 yılda ülke ekonomisinde de önemli bir dönüşüm ve değişim süreci yaşandığını ve bu dönemde Türkiye'nin yıllık ortalama yüzde 5,2 ile ekonomisi en fazla büyüyen ülkelerden biri olduğuna dikkati çekti.
Sağlık, sosyal güvenlik, bankacılık, gibi temel alanlarda başarılı reformlar hayata geçirildiğini, kamu borç yönetimi ve bütçe disiplinin sağlanması konusunda önemli mesafeler kazanıldığını ifade eden Ertaş, buna karşılık sermaye piyasalarının genelinde, ekonominin diğer alanlarında sağlanan performansın yakalandığını söylemenin oldukça güç olduğunu kaydetti.
"Borsadan çıkışı kolaylaştırıyoruz"
Son bir yılda mesailerinin önemli bir kısmını regülasyona ayırdıklarını ve bu yılsonuna kadar yaklaşık 60 yeni düzenleme ile yeni bir hukuki ortamı hazırlamış olacaklarını belirten Ertaş, gelecek yıldan itibaren yapacaklarına ilişkin şunları ifade etti:
"Öncelikle düzenlemelerimizin takipçisi olacağız. Kendimizi de yenileyeceğiz, izin, kayda alma ve denetim süreçlerinde hızlı ve standardizasyonu yüksek bir SPK olmaya gayret göstereceğiz. Tüm piyasalarımızın eşanlı büyümesi için çaba sarf edeceğiz. Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisi, G-20 ülkesi, 2015 yılında da G-20 Başkanlığını üstlenecek. Borsa şirketlerimizin piyasa değerine göre ise 28. sıradayız. Aradaki mesafeyi kapatmak için halka açık şirket sayımızı ve piyasa değerlerini yükseltmeye çalışacağız.
İSO 1000 şirketinin tamamını ya İlk Halka Arz (Initial Public Offering-IPO) yoluyla ya da diğer sermaye piyasası aracı ihracı yoluyla sermaye piyasalarımızla tanıştırmaya çalışacağız. Ülkemizde istihdamın yüzde 78'ini, ihracatın yüzde 61'ini gerçekleştiren KOBİ'lerin sermaye piyasaları ile finansmanına özel destek vereceğiz. IPO performanslarını yakından izliyoruz, fiyatlamanın sağlıklı olması ve yatırımcıların tam ve doğru aydınlatılmasına özen göstermeye devam edeceğiz, IPO endeksinin kullanımını yaygınlaştıracağız."
Ertaş, borsadaki hisse senetleri piyasalarını ve Kurul'un A, B,C hisse senedi sınıflandırmasını gözden geçirdiklerini belirterek, yatırımcıların risk ve getiriler konusunda daha kolay karar verebileceği bir yapı oluşturacaklarını belirtti.
Borsadan çıkışı kolaylaştıracakları bilgisini veren Ertaş şunları kaydetti:
"IPO'nun bir finansman modeli olduğunu dikkate alarak, beklentilerini karşılayamayan şirketlere yatırımcılarını mağdur etmeden Borsa İstanbul'dan çıkış fırsatı sağlayacağız. Piyasa bozucu eylem düzenlemesini hayata geçiriyoruz, Borsa işlemlerini daha yakından takip edeceğiz, suç oluşmadan tespit edip parasal ceza ile caydıracağız. Yöneticilerin kazanç iadesi düzenlemesi ülkemiz için bir ilk olacak, şirketlerin sahip ve yöneticilerinin altı aydan kısa süreli alım satım kazançlarının şirkete aktarılmasını sağlayacak düzenlemeyi yürürlüğe koyarak, insider kalıplı işlemleri azaltacağız.
Bunun bir devamı olarak, şirket sahiplerinin, bilgi asimetrisine dayalı, günlük alım satımlarına çeki düzen vereceğiz, bu konuda çok kısa süre içinde yeni kurallar getireceğiz. Tahvil, sukuk ve diğer sermaye piyasası araçları için aktif bir ikincil pazarın oluşmasını için gerekli çalışmaları yapmasını Borsa'dan istedik, takipçisi olacağız. Tüm yatırım fonlarının tek bir elektronik platformda alınıp satılmasını hayata geçireceğiz. Bireysel emeklilik fonlarının gelişiminden memnunuz, bu gelişmenin devamı için gözetim ve denetim faaliyetlerimizi sürdüreceğiz, performans denetimine ilişkin kriterler üzerinde çalışıyoruz, ortalamanın altında kalanlara gerekli uyarılar, fon portföyünün başka şirketlere aktarımı gibi tedbirler uygulayacağız."
"2013 Haziran itibariyle aracı kurum aktif büyüklüğümüz yaklaşık 12 milyar lira"
Ertaş, Türkiye'de aracı kurum sektörünün 1980'lerin başında doğduğunu belirterek, sektörün 1990'lı yıllarda patlama yaptığını, 2000'li yıllarda yabancı yatırımcı ilgisinin yeni bir dönemi başlattığını ancak gerek makro gerek mikro nedenlerin sektörün beklenen atılımı gerçekleştirmesine engel olduğunu kaydetti.
2013 Haziran itibariyle aracı kurum sektörünün aktif büyüklüğünün yaklaşık 12 milyar lira olduğu bilgisini veren Ertaş, aynı dönemde toplam finansal sektör aktif büyüklüğünün yaklaşık 2,3 trilyon lira olduğu dikkate alındığında bunun mali sistem içindeki payının yaklaşık yüzde 0,4 olduğunu belirtti.
Sektörde yoğunlaşmanın çok fazla olduğuna dikkati çeken Ertaş, ilk 20 aracı kurumun varlıkların yüzde 86'sına sahip, ilk iki aracı kurumun varlık büyüklüğünün ise 84 aracı kurumun varlık büyüklüğüne eşit olduğunu söyledi.
Sektörde son yıllara kadar ürün ve hizmet çeşitliliğini geliştiremediklerini ve komisyon aracılığına bağımlı bir yapı ile karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Ertaş, "Sektörde zarar eden şirket sayısının artmasının ise dikkat çekici. 2013 yılı Haziran ayı itibariyle faaliyet gösteren 94 aracı kurumdan 39'u zarar etti. Gelirlerin yüzde 50'si komisyon geliri, kaldıraçlı işlemler bazı kurumlar için önem kazanmaya başladı" dedi.
SPK olarak, aracı kurumların içinde bulunduğu fasit daireyi kıracaklarına, yeni gelir kaynaklarına yöneleceklerine inandıklarını ve düzenlemeleri bu bakış açısıyla kaleme aldıklarını belirten Ertaş, "Önümüzdeki dönemde aracı kurumlarımızı proaktif, mikro aile yapısından ziyade kurumsal yönetim yapısıyla görmek istiyoruz. Bu süreçte Birliğe de büyük görevler düştüğüne inanıyoruz. Yeni yılda Aracı Kuruluşlar Birliği artık Bakanlar Kurulu Kararı ile yayınlanacak statüyle birlikte Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak faaliyetlerini sürdürecek. Mali piyasaların önemli aktörlerini içine alan yeni yapısıyla sektörün en güçlü, en büyük meslek örgütü olacak. Üye çeşitliliğini bir zenginlik olarak görüp bu yapıyı sinerjiye dönüştürmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Hiçbirimizin kısır çekişmeler için kaybedecek vakti yok" değerlendirmesinde bulundu.
Ertaş, 11 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 1 Temmuz 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan "Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ"in sektörel dönüşümü destekleyecek bir itici güç olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Vahdettin Ertaş, şunları kaydetti:
"Daha önce müşterileriyle doğrudan tezgahüstü türev ürün sözleşmesi yapamayan aracı kurumlar bundan sonra bu faaliyette de bulunabileceklerdir. Paylara dayalı türev ürünler sadece aracı kurumlar tarafından yazılabilecek. Foreks işlemleri ilk defa 2011 yılı içerisinde düzenleme altına alındı. İşlemleri yakından izliyoruz, piyasadaki büyümeden memnunuz, sürekli zarar eden yatırımcı profilinden rahatsızız. Yeni yılda yetkili kuruluşlarla bir araya gelip sektörün kalıcı ve risk yönetim aracı olmasına katkı sağlayacak adımlar atmayı planlıyoruz.
Ticari bankalarımız bundan böyle aracı kurumlarla acentelik tesisi yapamayacaklar. Bunun yerine izin alarak emir iletimine aracılık faaliyetinde bulunabilecekler. İkincil düzenlemelerle yatırım hizmet ve faaliyetleriyle beraber servet yönetimi ve danışmanlık gibi hizmetler yan hizmetler olarak tanımlandı. Daha önce düzenlenmeyen saklama hizmeti; sınırlı saklama ve genel saklama hizmeti olmak üzere ilk defa düzenleme altına alındı. Yatırım kuruluşlarına tüm müşterilerini profesyonel ya da genel müşteri olarak sınıflandırma zorunluluğu getirildi. Yatırım kuruluşlarının müşteriye pazarladıkları ürün ya da hizmetin müşterinin ihtiyaçlarına ve bilgi düzeyine uygunluğunu göz önüne alarak faaliyet göstermeleri için "yerindelik" ve "uygunluk" testi uygulamaları öngörüldü."
"Lisanslama Şirketimizi yeniden yapılandırıyoruz"
Ertaş, aracı kurumların genel faaliyet şartlarında da değişiklikler yapıldığını ve öz sermaye dikkate alınarak geniş, kısmi ve dar yetkili olarak 3 gruba ayrıldığını dile getirerek, "Önümüzdeki dönemde yatırım kuruluşlarına ayrı ayrı yetki belgesi verilmesi yerine izin alınmış tüm yatırım hizmet ve faaliyetlerini gösteren tek bir yetki belgesi vermeyi planlıyoruz. Bu değişiklik yatırım kuruluşlarının yıllık harç giderlerini de önemli ölçüde azaltacaktır" dedi.
Faaliyette olan aracı kurumlardan Kurul lehine sürekli olarak teminat talep etme uygulamasına son vereceklerine dikkati çeken Ertaş, alınan teminatların iadesini sağlayacaklarını ve böylece sektörün üzerindeki önemli bir maliyeti kaldıracaklarını belirtti.
Ertaş, Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile Yatırımcı Tazmin Merkezi kurulduğunu hatırlatarak, "Daha önce sadece hisse senedi koruma kapsamında iken yeni Yasa ile tüm sermaye piyasası araçları ile bunlarla ilişkili nakitlerin 100 bin Türk lirasına kadarlık kısmı koruma kapsamına alındı. Bu kapsam genişliği sizlere ilave maliyet olarak yansıdı. Kapsamı daraltmak Kanun değişikliği gerektirdiğinden bu aşamada mümkün gözükmüyor ancak, 2014'de daha makul oranlarla prim tahsiline çalışacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Yeni oluşturulacak Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin eski görev ve yetkilerine ek olarak üyelerinin kanun kapsamındaki uyuşmazlıklarının tahkim yoluyla çözümüne ilişkin görevi de üstlenmiş olacağını dile getiren Ertaş, bu düzenlemeyi başarıyla hayata geçirebilirlerse hem kendi üzerlerindeki yükün hafifleyeceğini hem de yatırımcı güveninin temini için önemli bir adım atmış olacaklarını belirtti.
"Lisanslama şirketlerini yeniden yapılandırdık"
Lisanslama şirketlerini yeniden yapılandırdıklarını belirten Ertaş, şunları kaydetti:
"Bu şirketin yaptığı eğitim ve sınavların, sınıf tabanlı yapılmasının yanında bilgisayar tabanlı olarak, önceden belirlenen gün ve saatte yapılmasına yeni yılda başlayacağız. Sınavların kapsamını gözden geçiriyoruz, ülkemizdeki tüm üniversitelerden sağlanacak katkı ile kapsamlı bir soru bankası oluşturacağız, hakem heyeti aracılığı ile bunları gözden geçireceğiz, kaliteyi yükselten bir sınav sistemine geçişi sağlayacağız.
Şirketi, kısa vadede mali piyasalarda çalışan ve çalışmak isteyenlerin ihtiyacını karşılayan, yatırım kuruluşlarına, halka açık ya da açılmak isteyen şirketlere, yatırımcılara, diğer eğitim kurumlarına özel eğitim programları da sunabilen ulusal bir eğitim ve sertifika merkezi, orta vadede de uluslararası işbirliği ve yapılanma ile bölgesel ve küresel bir sertifika merkezine dönüştüreceğiz." - İstanbul