Türk İş Başkanı: Soma'da Ölen Sayısı 301
Türk İş Genel Başkanı Atalay tartışmalı bilirkişi raporuna ilişkin "301 tespiti doğru. En son ocaktan çıkan bizim oradaki kurtarma ekipleri." dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Soma'daki maden faciasında ölenlerin sayısının 301 olduğunu belirterek, "En son ocaktan çıkan bizim oradaki kurtarma ekipleri, 3 kere ocağı bir daha taradılar. Diyorlar ki 'Suriyeli var.' Hiç kusura bakmayın, orada çalışanların hepsi Suriyeli. Nasıl Suriyeli arıyoruz ki biz. Herkes Suriyeli olmuş. Orada çalışanların hepsi Suriyeli" dedi.
"5-6 OCAĞIN ÇALIŞMA ŞARTLARI DAHA KÖTÜ"
Atalay, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, Soma'dan daha tehlikeli olan madenlerin hangileri olduğuna ilişkin bir soruyu cevaplarken, o bölgede 5-6 tane daha özel ocak bulunduğu ve bunların çalışma şartlarının daha da kötü olduğu bilgisinin kendisine iletildiğini söyledi.
"EKSİKLİK HİSSEDİYOR MUSUNUZ" SORUSU
Bir gazetecinin "Daha önce oraya gitmeniz gerekmiyor muydu, Bu konuda bir eksiklik hissediyor musunuz?" sorusu üzerine şunları söyledi: "İlk iki gün, ocakta kaç kişinin olduğunu ne bakanlık bildi, ne biz bildik. Devletin ocaklarında madene girenlerde maske ve lambalarda numara yok. Maalesef buradaki maske ve lambalarda numara yok. Öyle acı ki 48 saat içeride kaç kişi olduğunu kimse bilemedi. Bu ayıp da herkese yeter. Burada bizim de pay almamız gerekiyorsa bizim de pay almamız lazım. İkinci gün, ocağın içinde yanma olduğunu, trafo patlaması olmadığını oradaki arkadaşlarımız bize ifade ettiler.
"ESAS SORUMLULAR HESABI VERSİN"
Maalesef ben orasını ilk defa gördüm. Ben, Türk-İş başkanıyım 9 aydır. Görmem gerekiyor muydu, yetişme imkanımız olmadı, maalesef o gün gördük. Olmasaydı ama geçmiş şimdi. Bizim orada şubemiz, temsilcilerimiz ne yaptı ne etti, ben de biliyorum, Maden-İş'in yönetimi de biliyor, siz gazeteciler de biliyorsunuz, ne olduğunu. Bununla ilgili kurullarımız çalışma yapıyor. Burada kimin sorumluluğu varsa herkes bunun hesabını vermek durumunda. Biz miyiz, oradaki arkadaşlarımız mı, bunun hesabını vermek durumunda. Burada patrondan evvel, bakanlıktan evvel, denetimden evvel, arkadaşlarımızı öne koyarsak doğru bir iş yapmış olmayız. Bedel ödeyen biziz, can veren biziz, yaralanan biziz. Sendikanın var mı noksanı, 4-4'lük değil işler ama tamamını biz biliyoruz. Maden-İş Sendikası tamamını biliyor. Bununla ilgili raporları bitirdiler. Türk-İş yönetimi, 3 gündür çalışıyor. Biz, bununla ilgili üzerimize düşeni noksansız yapacağız. Esas yapması gerekenler, bizden evvel onlar yapsın. Kimin ne sorumluluğu varsa herkes bedelini ödeyecek ama esas sorumlular bir hesabını versin."
"PATRONLAR KARLARINDAN KAYBETMEMEK İÇİN LOBİ YAPIYOR"
Taşeron yasasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Atalay, "Taşeron meselesinin gündeme gelmesi, bir an evvel çıkması gerekir ama bu elimize geçen şekliyle çıkmaması lazım. Elimize geçen şekliyle incelediğimiz zaman orada önemli sıkıntılarımız, problemlerimiz var" dedi.
"İSTİFA MEKANİZMASI İŞLEYECEK Mİ?"
Atalay, "Türk-İş olarak istifa mekanizmasını işletecek misiniz? Bakanlar açısından istifayı gerekli görüyor musunuz?" sorusu üzerine, sorumlular hakkında gereğini yapacaklarını anlattı.
Atalay, şöyle devam etti: "Bakanlarla ilgili herkesin üzerine düşeni, yakışanı yapması lazım. Ben, kendi ekibimle, kendi sendikalarımın başındayım. Onlara yaptırım yaptırma gücüm imkanım var. Ben, yönetimin, tüzüğün bana verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırım. Kimin sorumluluğu varsa herkes hesabını verecek. Başta biz olmak üzere. En büyük sorumluluk, bu ihaleyi verenler, burayı iyi denetlemeyenler, gözünü kar hırsı bürümüş, 'Ne kadar kar ederim, işçi ölürse ölsün', güvenlik tedbirlerini uygulamayan patronlar, kamyonla para kazananlar. Kamyonun üstünde ölen tarım işçileri sorumlu değil, bunlar sorumlu evvela" diye konuştu.
"PATRONLAR LOBİ YAPIYOR"
Meclis'in ağırlığının emek kökenli olmadığını öne süren Atalay, "İşçinin lehine bir karar çıkacağı zaman patronlar, karlarından kaybetmemek için lobi yapıyorlar. Hadi, Hazine'ye, Maliye'ye, Ekonomi Bakanlığı'na bir iş hallettirin, göreyim. Hepsi, bunlar patron kökenli. Tabiri caizse bunlar, beyaz Türkler. Bunlar, yaşamı bilmeden, ülkenin ekonomisinin önüne getiren insanlar. Bunlara işçi ile emekli ile ilgili bir yasa çıkarttırabilin bakalım, görelim. Beğenelim, beğenmeyelim, Çalışma Bakanı, bir onunla diyalog kuruyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"BÖYLE ÖRGÜTLENME İSTEMİYORUM"
Atalay, "İşçiler 16 yıllık maskelerle ocağa girerken, yaşam odası bulunmazken, 3 milyon ton kömür çıkarken Maden-İş Sendikası ne yaptı?" sorusuna "Orada seçim nasıl olmuş, onları da biliyoruz. Bir daha bunlara fırsat vermeyiz, zemin hazırlamayız, imkan vermeyiz. Bununla ilgili kim sorumluysa herkes hesabını verir" yanıtını verdi.
Kendisinin de sorumlu olduğunu dile getiren Atalay, şu ifadeleri kullandı: "Diyorsunuz ya patron ağırlıklı... Orada bir seçim olsa, o bölgede, patron aday olsa, genel müdür Ramazan Doğru aday olsa, orada beni aday yapsalar, ben yüzde 5 alırım, adam yüzde 95 alır. Böyle örgütlenme istemiyorum, böyle örgütlenme olmaz. İşin doğrusu bu. Böyle olur mu? İş o noktaya gel, adamları almışlar kıskaca, korkuyla, tehditle, şantajla... Herkes biliyor bunları, saklamanın alemi yok."
"301 TESPİTİ DOĞRU"
Şu anda ocağa sadece bakım onarım yapan işçilerin girdiğiniz aktaran Atalay, şunları kaydetti:
"301 tespiti doğru. En son ocaktan çıkan bizim oradaki kurtarma ekipleri, 3 kere ocağı bir daha taradılar. Diyorlar ki 'Suriyeli var.' Hiç kusura bakmayın, orada çalışanların hepsi Suriyeli. Nasıl Suriyeli arıyoruz ki biz. Herkes Suriyeli olmuş. Orada çalışanların hepsi Suriyeli."